Gaziantep'te çok sayıda sivil toplum kuruluşu biraraya gelerek aile yapısını bozduklarını iddia ettikleri LGBT bireylerine karşı yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.
Your browser doesn’t support HTML5
“Gaziantep Gönüllü Kuruluşları” adı altında birleşen STK üyeleri, Şahinbey ilçesindeki Yeşil Cami bahçesinde toplanarak sloganlar ve dövizler eşliğinde yürüyüş yaptı. Polis ekiplerinin geniş güvenlik önlemleri arasında Yeşilsu Parkı’nda toplanan kitle burada basın açıklaması yaptı.
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kitle adına basın açıklamasını yapan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, etkinlik sonrası VOA Türkçe ’ye konuştu.
Gaziantep Gönüllü Kuruluşları olarak LGBT propaganda ve dayatmalarına karşı farkındalık oluşturmak istediklerini belirten Gök, “Küresel bazda bütün dünyayı tehdit eden bir LGBT hadisesi ile karşı karşıyayız. Bunların fonlandığını ve birileri tarafından topluma empoze edildiğini görüyoruz. Bu sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada uygulanan bir projeye dönüşmüş durumda. Bizler de bu projeye karşı ayağa kalktık, LGBT’ye karşı farkındalık oluşturmak için bir yürüyüş ve basın açıklaması yaptık. Bizim burada bulunmamızın en temel sebebi ailelerimizi, çocuklarımızı bu çetelerden korumak. Dolayısıyla bizim ülkemizden başlayarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak nesil emniyeti ve aile emniyetinin sağlanmasını yetkililerden talep ediyoruz“ dedi.
“Bu tür eylemler insanlardaki kin ve nefret duygularını harekete geçirir“
Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin LGBT bireylerin de hakkını koruduğunu ifade eden Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Üyesi Avukat Bülent Duran, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“LGBT’lileri ‘uluslararası çetelerin örgütlenmesi’ olarak değerlendirmek kabul edilecek bir durum değildir. İnsanlar kişisel anlamda tercihlerini istedikleri gibi kullanabilirler. Her insan farklı düşünebilir, farklı dil, din ve ırka sahip olabilir. Ayrıca cinsel kimlik açısından da aynı durumu geçerlidir. Bu konuda anayasal düzenlemede cins, ırk, renk farkı gözetmeksizin herkesin yaşamsal güvenceleri vardır. Uluslararası metinler, sözleşmeler, ülke olarak taraf olduğumuz sözleşmeler de insanların tercihlerini, hak ve özgürlüklerini korurlar. Bu zamana kadar LGBT’li bireylerin kamusal alanda bize karşı herhangi bir tehdidini görmedik. Ancak kentimizde yaşanan yürüyüşte olduğu gibi bir örgütlenme biçimi farklı tercihleri olan insanlara karşı nefret duygularını harekete geçirerek daha farklı eylemleri meydana getirebileceği kaygısı içerisindeyiz. Böyle durumların olması durumunda da biz buna karşı hak ihlali yaşayan insanların yanlarında durmaya devam edeceğiz.“