Corona salgını sırasında yüksek vaka ve ölü sayısından dolayı ağır kısıtlamalara maruz kalan Gaziantep, son kabine toplantısının ardından Türkiye salgın haritasında orta risk grubuna dahil edilerek normalleşme sürecine girdi.
Kademeli normalleşme sürecine giren kentlerden birisi olan Gaziantep’te aylar sonra yüz yüze eğitim başladı, kafeler açıldı, lokantalarsa müşterilerine masalarda yemek servisi yapmaya başladı.
Your browser doesn’t support HTML5
VOA Türkçe’ye konuşan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla, Gaziantep’in 2020 Kasım ve Aralık aylarında pandemide çok yüksek seviyelere ulaştığını belirterek, “Kısıtlamalarda bölgesel çalışma olması gereken olduğu için önemsiyorum. Ancak ilk on günlük süreç kritik, vatandaşlar rehavete kapılmamalı, devlet kurumları ise buna göre tedbirler almalıdır” dedi.
“Bölgesel kısıtlama önemli ancak dolaşım riski söz konusu”
Normalleşme sonrası ilk on günlük sürecin kritik önem taşıdığının altını çizen Dr. Ateş Tarla, “Pandeminin birinci yılına geldik ama biz hala vaka sayısını bilmiyoruz. Tahminlerimizi uluslararası sayı veren siteler üzerinden yapıyoruz. Bu bizim bir salgın döneminde yönetimdeki sıkıntımızı gösteriyor. Ben salgınla mücadele sistemiyle ilgili bölgesel olarak değerlendirilmesi gerektiğini defalarca söylemiştim. Hatta kentin içerisinde de mahallelere göre, iş kollarına göre değerlendirme yapılması gerektiğine ihtiyaç olduğunu söyledim. Bu kapsamda son kabine toplantısı bölgesel olarak yapılan çalışmayı önemsiyorum. Kısıtlamalarla birlikte dolaşımın engellenmesi, aşılama sürecinde zaman kazanma açısından çok önemlidir. Bu noktada eğer serbestlik verildiği zaman insanlar tekrar bulaş riskini arttıracak kalabalık ortamlarda bulunursa büyük ihtimal tekrar artışı göreceğiz. Bu noktada ben ilk 10 günü kritik buluyorum. Bu süreçte hem vatandaşların rehavete kapılmaması lazım hem de devlet kurumlarının buna göre tedbirler alması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Yaşlılar için farklı bir yöntem hayata geçirilmeli”
65 yaş üstü vatandaşlarla ilgili alınan kısıtlama kararının onlara zarar verdiğine dikkat çeken Dr. Ateş Tarla “Yaşlılarla ilgili bu kadar uzun vadeli yasakların çok olumlu olduğunu düşünmüyorum. Yasaklarda Covid nedeniyle hastalanma riskini engelleyelim derken hem fiziksel hem de ruhen, mevcut hastalıklar üzerinde daha fazla hastalık ekleyerek daha vahim sonuçlarla karşılaşabiliriz. Dolayısıyla 65 yaş üstü vatandaşlarımız için daha farklı yöntemlerin uygulamaya geçirilmesi gerekiyordu. Bu kadar ayrıştırıcı yasakların bir yıl kadar uzun sürmesinin çok da sağlıklı olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“Yasaklardan en çok etkilenenler kafe işletmecileri oldu”
Gaziantep’teki kafe işletmecisi Fevzi Şahin ise, kısıtlamalardan en çok etkilenen esnaf grubunun kafeler olduğunu ifade ederek, “Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum zaten belli, bir de üstüne pandemi nedeniyle kısıtlamalar eklenince biz bu durumdan çok kötü etkilendik. Paket servis yapan restoranlar işlerine az da olsa devam ettiler ama bizim öyle bir şansımız olmadığı için işyerimizi tamamen kapatmak zorunda kaldık. Bu süreçte elinde birikimi olan onları kullandı. Benim gibi birikimi olmayanlar da geçimini sağlamak için bu süreçte inşaat gibi ara işlerde çalışmak zorunda kaldı. Tabi pandemi sorunu sadece Türkiye’de değil, küresel çapta bir sorun. Ama bunun bir sorumluluğu olacaksa herkesin üzerine alınması gerekiyor. Virüsün sebebi sadece biz kafe işletmecileri değiliz. Yetkililer bu süreçte en azından kiramızı, faturalarımızı, yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz bir destek sunabilirlerdi. Kiralarımız, ödediğimiz vergiler ortadayken devletin verdiği bin lira gibi bir yardım neyimize yetecek ki. Kısıtlama sonrası kafemizi açtık ama sabah 7 akşam 7 arasında açık kalabilecek. Biz kafe işletmecileri genelde akşam saatlerinde iş yapabiliyoruz. O saatte de kapatırsak nasıl iş yapacağız. Umarım kafeler için bu saatler uzatılır biraz” diye konuştu.