Uluslararası dev şirketlerin, pandemi döneminde tarihlerinde olmadığı kadar kar ettiği; buna karşılık yoksulların daha da yoksullaştığını ortaya koyan rakamlar, ekonomi ve siyaset dünyasında yeni bir tartışma başlattı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan Fransa'da, alım gücü ve daha yüksek ücret talepleriyle ilgili endişelerin yaşandığı pandemi döneminde Fransız borsası CAC40'da yer alan dev firmaların 137 milyar Euro kar etmesi, ülkede "değer dağılımı" konusundaki tartışmayı yeniden alevlendirdi. Ekonomistler "pandemi vergisi" alınmasını, sendikalar ücret artışını gündeme getiriyor.
Fransız borsası CAC40'da yer alan çok uluslu dev şirketlerin 2021 yılı için toplam karı, şimdiye kadar görülmemiş bir seviye olan 137 milyar Euro'ya ulaştı. Dünyada enerji fiyatları nedeniyle kriz yaşanırken, Petrol devi TotalEnergies, şimdiye kadar tarihinde hiç görülmeyen bir rekora imza atarak 2021 yılı için 15 Milyar Euro'luk net kar açıkladı. Şirket, 10 Şubat'ta düzenleyeceği basın toplantısıyla bu rakamları resmen açıklamaya hazırlanıyor.
Ancak, hane halklarının satın alma gücünü olumsuz etkileyen enerji ve yakıt fiyatları yükselirken, CAC40 devlerinin hissedarlarına 69 Milyar Euro kar payı dağıtması, seçim kampanyasının ortasında tartışmaları alevlendirdi. Bu yıl Elon Musk ve Jeff Bezos'dan sonra dünyanın en zengin üçününcü işadamı olan Bernard Arnaud'nun sahibi olduğu, lüks ürünlerde dünya lideri Fransız LVMH Grubu, 2021 yılı için 27 Ocak'ta 12 milyar Euro rekor net kar açıkladı.
Your browser doesn’t support HTML5
Eski adı Total, yeni adı TotalEnergies olan Fransız petrol devi de LVMH'ı izleyerek rekor düzeydeki 15 Milyar Euro net karını açıklamaya hazırlanıyor. Otomobil üreticisi Stellantis ve çelik üreticisi ArcelorMittal'in net karının 12 milyar Euro civarında; Sanofi ve BNP Paribas'nın ise 8 milyarın üzerinde olması bekleniyor.
Pek çok uzman, pandemi sürecine özel bir vergi getirilmesini ve çok uluslu şirketlerin aşırı karlarının sınırlandırılması gerektiğini savunuyor. Le Monde'a konuşan Paris Ekonomi Okulu Küresel Eşitsizlikler Bölüm Başkanı ekonomist Lucas Chancel, "Şirketlerin aşırı karlarını daha fazla vergilendirmeliyiz. Finansal piyasa değerlemesi ile toplumsal önem arasındaki kopukluğu bize hatırlatan bu pandeminin üstesinden gelmenin tek yolu, şirketlerdeki değer ve güç dağılımını yeniden gözden geçirmektir" diyor.
Konuyu manşetine taşıyan ülkenin en büyük gazetesi Le Monde, "yükselen yoksulluğa ve sosyal rahatsızlıklara" dikkat çekerek, "ülkede yaratılan değerlerin adil dağıtımı" konusunun yeniden can alıcı bir şekilde gündeme geldiğini" yazdı.
"Krizin vurguncuları"
Özellikle radikal sol parti Boyun Eğmeyen Fransa (La France insoumise-LFI) ve aşırı sağcı Ulusal Bütünleşme (Ressemblement National- RN) hareketi, "krizin vurguncuları için geçici bir pandemi vergisi" oluşturulmasını talep ediyor. Ancak Maliye Bakanı Bruno Le Maire, vergileri artırmama sözü verdi bile. Le Maire, "Bu güzel sonuçlar, dijital ve ekolojik zorlukların üstesinden gelmek için yatırım yapmaları gereken bir zamanda şirketler için iyi haberler. LVMH grubunun daha fazla vergi vermek yerine Fransa'da atölyeler açmasını, insanları işe almasını, istihdam yaratmasını tercih ediyoruz. Özellikle 2021'deki kurumlar vergisi fazlası, tüm Fransız halkının yararına olan açığı azaltmayı mümkün kılıyor" sözleriyle, hükümetin yeni vergiye sıcak bakmadığını açık bir dille ifade ediyor.
Ülkenin en büyük sendikal konfederasyonlarından CGT, Fransa'da büyüyen, satın alma gücüyle ilgili endişeler ve kriz sırasında tutulmayan vaatler nedeniyle yaşanan hayal kırıklığının yarattığı toplumsal hoşnutsuzluğun "acımasız bir tezat" oluşturduğunu ısrarla vurguluyor. CGT'ye göre, 27 Ocak'ta, ülkede 170 noktada yapılan gösteri ve grevlerde, yüzbinlerce kişi "özellikle maaş artışı" talep etti.
Ülkenin diğer önemli sendikal konfederasyonu CFDT'nin Genel Sekreteri Laurent Berger, Europe 1 Radyosu'na, "Patronlar, şimdi yaptıkları aşırı karın bir kısmını geri vermeleri gerektiğini anlamalılar. Neyse ki, pandemi döneminde ekonomiyi finanse edecek kamu gücü vardı" diyerek aynı talebe vurgu yaptı.
"Vergiden çok ücret artışı"
Ancak sendikalar yeni vergi konusunda umutlu değiller ve stratejilerini daha çok "ücret artışı" üzerinde yoğunlaştırıyorlar. VOA Türkçe'ye konuşan CGT Sendikası, Paris Renault fabrikası işyeri temsilcisi Ali Kaya, "Büyük şirketlerin vergi ödemeye yanaşacaklarını zannetmiyoruz. Hele de seçimden önce. Ama sosyal rahatsızlık büyüyor. Fabrikalarda, işyerlerinde çok ciddi bir rahatsızlık var ve bu her geçen gün büyüyor. Örneğin seçimler yaklaşıyor ama kimse seçimleri konuşmuyor. Herkes arabasına benzin alamadığından, ayın sonunu getiremediğinden bahsediyor. Yakında, Sarı Yelekliler benzeri yeni bir sosyal patlama olabilir. Bu ortamda, biz hükümetin milyarderlerden yeni vergi alamayacağını biliyoruz ve mücadelemizde daha çok ücret artışlarına yoğunlaşıyoruz" dedi.
Dev şirketlerin karları ve sosyal adalet tartışması, özellikle enerji fiyatlarında daha da çarpıcı bir noktaya ulaşıyor. Yükselen fiyatlar karşısında Fransız hükümeti, halkın satın alma gücünü desteklemek için 15,4 milyar Euro devlet yardımı yaptı. Hükümet, İtalya ve İspanya gibi enerji sektörüne istisnai bir vergi uygulamak yerine, gaz fiyatını dondurmayı ve enerji çeki ile gelirleri belli bir seviyenin altındaki nüfusa yardım etmeyi seçti.
"Göçmenler ve yabancılar" gündemiyle başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ana konusu da seçimlere iki ay kala "alım gücüne" dönüştü. Ülke genelinde Decathlon, Labeyrie, Leroy-Merlin gibi bugüne kadar sosyal çatışmalardan çok az etkilenen büyük şirketlerde de grev hareketleri çoğalıyor. Pandemi nedeniyle artan enflasyon satın alma gücünü düşürürken, ücretlerin çok düşük olduğu görülüyor.
Korkutan tablo
Küresel eşitsizliklere ilişkin 2022 Raporu'nu açıklayan Oxfam, küresel ölçekte milyarderlerin servetinin, son 19 ayda, son 10 yılda elde edilen artıştan daha fazla arttığını tespit etti. Rapora göre, pandemi döneminde, dünyada her 26 saatte yeni bir milyarder ortaya çıkarken, 160 milyon kişi de yoksulluk sınırının altına düştü. Mart 2020'den Ekim 2021'e kadar Fransız milyarderlerin serveti yüzde 86 oranında arttı. Fransa'daki en büyük 5 şirket, pandeminin başlangıcından bu yana servetlerini ikiye katladı. Bu 5 şirket, Fransa'daki nüfusun en yoksul yüzde 40'lık diliminin gelirine tek başlarına sahip. Ülkede, 7 milyon insanın yaşamak için gıda yardımına ihtiyacı var. Bu rakam Fransız nüfusunun yüzde 10'unu oluşturuyor. Pandemi döneminde 4 milyon insan daha kriz nedeniyle bu gruba eklendi.