Fransa Avrupa’da en çok çeşitlilik gösteren nüfusa sahip ülke. Ancak son zamanlarda değişik etnik gruplar arasındaki gerilim arttı. Hükümet Müslüman kadınların peçe takmasını yasakladı, Roman denilen çingeneler sınır dışı ediliyor. Bu durum Fransa’da sağcı görüşlerin ağır bastığı görüşüne güçlendirdi. Fransa’nın ikinci büyük kenti ve Akdeniz’deki en büyük limanlardan olan Marsilya dünyanın çeşitli yerlerinden gelen insanlara kucak açmasıyla ünlüyken bu kentte bile yerel halk ve göçmenler arasında gerilim tırmanıyor.
Marsilya’da 28 ülkeden göçmenler yaşıyor. Bu kişilerin Fransız milli marşını söylemeleri uzun süren vatandaşlık işlemlerinin sonucu. Bu göçmenler artık Fransız vatandaşı.
Marsilya Belediye Başkanı Jean-Claude Gaudin, yeni vatandaşlara uyarıyla karışık hoşgeldiniz diyor:
"Fransız vatandaşı olarak bazı haklar kazandınız. Ancak bu haklar beraberinde sorumluluk da getiriyor. Yasalara ve Fransız toplumunun kurallarına uymak birinci sorumluluğunuz."
Yeni vatandaşlardan birine vatandaş olabilmenin ilk şartını soruyoruz. Şunları söylüyor:
"Dili bilmek çok önemli. Yeniliğe açık olmak, yeni şeyler öğrenmeye çalışmak gerekiyor."
Fransa’nın Afrika’daki eski sömürgeleri Fas ve Tunus’tan gelen birçok kişi için Marsilya bir tatil yeri ve etnik bir mozaikti. Bazıları Marsilya’yı entegrasyonun modeli olarak gösteriyordu. Marsilya’da nüfusun dörtte birini oluşturan yaklaşık 200 bin kişi, Müslüman. Fransa’nın geri kalanında olduğu gibi Marsilya’da da göçmen karşıtı partiler yükselişte. Uzmanlar hükümet politikalarının göçmen karşıtlığını körüklediğini söylüyor. Temmuz ayında Fransa peçeyi yasaklayan ilk Avrupa ülkesi oldu.
Bu yasak Fransa’daki Müslüman halkı kızdırdı. Marsilya’daki en büyük caminin imamı Harun Derbal yasağın arkasındaki mantığı sorguluyor:
"Müslümanlar topluma çok iyi uyum sağlıyor. Yüzyıllardır burada yaşıyorlar. Bu yasak Müslümanlar’ı kızdırıyor. Böyle bir yasağa ne gerek vardı? Fransa’da 200 kişi peçeli çarşaf giydiği için yasa mı çıkarılması gerekirdi?"
Bu arada Marsilya’ya dev bir cami inşa etme projesi askıya alındı. İmam şöyle konuşuyor:
"Fransa’da aşırı sağcı muhalefet bu camiyi istemiyor. Aşırı sağcı derken Ulusal Cephe’yi kastediyorum."
Ulusal Cephe Partisi cami karşıtı kampanyayı yürütüyor. Mart ayında yapılan yerel seçimlere ‘İslam’a Hayır’ sloganıyla katılan parti, toplam oyların yüzde 20’sini aldı.
Stephane Ravier Cephe’nin Marsilya kent konseyindeki temsilcisi ve şunları söylüyor:
"Fransa’da entergrasyon yaşandığı doğru. Ancak bu entegrasyon Fransız halkının yabancılara uyum sağlamasından ibaret. Marsilya’da ve Fransa’daki bütün büyük kentlerde Fransız halkının yabancı kültürleri ve gelenekleri öğrenmesi gerektiği görüşü hakim."
Fransa’daki göçmenlik tartışmaları Romanları da kapsıyor. Ağustos’ta hükümet yüzlerce Roman’ı Bulgaristan ve Romanya’ya gönderdi. İnsan hakları ve Avrupa Birliği karara tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise kararı savundu. Sarkozy bunun suç örgütleriyle mücadele kapsamında başlatılan bir girişim olduğunu ve belli bir etnik grubu hedef almadığını savunuyor.
La Provence gazetesi siyasi muhabiri Thierry Noir göçmenlik tartışmalarının kökünün ekonomiye dayandığını söylüyor:
"Son 30 yıldır Fransa entegrasyon modeliydi. Ancak bu model ekonomik büyümeye dayanıyordu."
Bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Fransa’da da göçmenlik tartışmaları giderek alevleniyor. Bu belirsizlik döneminde Fransa sadece siyaseti değil kendi kimliğini de tartışıyor.