Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in, Donetsk ve Luhansk bölgelerini tanımadan bir kaç saat önce "Putin ve Biden, Macron'un önerisi üzerine masaya oturmayı kabul etti" yönünde açıklama yapması, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u zora soktu. Seçimlere 2 ay kala, muhalefet, Macron'un büyük bir diplomatik başarısızlığa imza attığını belirterek Fransa Cumhurbaşkanı'nı "Ukrayna krizini kendi çıkarı için kullanmaya çalışmakla" suçladı. Avrupa Birliği’yse yaptırımları görüşmek için toplandı.
Elysee Sarayı'ndan Pazar gecesini Pazartesi'ne bağlayan saatlerde yapılan "Başkan Putin ve Başkan Biden, Cumhurbaşkanı Macron'un önerisi üzerine görüşmeyi kabul etti" açıklaması, Fransa'yı karıştırdı. Üstelik açıklamada, Perşembe günü biraraya gelecek Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in, bu zirvenin hazırlığını görüşeceği belirtildi. Ancak sabah Kremlin Sarayı, Elysee Sarayı'nı yalanlayarak "bir görüşme olacağı açıklamasının erken" olduğunu, "henüz görüşme için koşulların oluşmadığını" belirtmişti.
İlk yalanlama şokunun ardından Rusya Cumhurbaşkanı Putin, Güvenlik Konseyi’ni toplaması ve kameralar önünde, "Macron bana Amerikalılar'ın bazı konularda fikir değiştirdiklerini söyledi. Ben hangi konular deyince de net yanıt veremedi" diyerek Macron'a ikinci darbeyi vurdu. Putin, Güvenlik Konseyi toplantısının ardından ayrılıkçı Luhansk ve Donetsk bölgelerinin bağımsızlığını tanıdığını açıklayınca, Emmanuel Macron'un "Ukrayna başarısının ardından adaylığını açıklama" planı ertelendi.
Elysee kaynakları, Pazartesi gecesi gazetecilere, Putin'in "Macron'a verdiği sözü tutmadığını, tam bir izolasyon ve paranoyak bir sapma içinde" olduğunu söyleyerek gerginliğe bir adım daha ekledi.
"Kendi çıkarı için kullanmaya kalktı"
Yaşananlara ilk tepki aşırı sağcı Cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen'den geldi. Le Pen, RTL Radyosu'na yapıtğı açıklamada, hala adaylığını açıklamayan Emmanuel Macron'u, "Ukrayna krizini kendi seçim kampanyasına girmek için malzeme yapmaya çalışmakla" suçladı. Le Pen, "Macron'un bu kriz etrafında yaptığı tanıtım çabalarından hiç hoşlanmadım. Macron'un sakalları uzun fotoğrafları, başı ellerinin arasında fotoğrafları, bütün bunlar fazla artistik. Bana göre bu kadar ciddi bir konu üzerinde böylesine iletişim numaraları yapmak doğru değil" dedi. Le Pen, "Macron bir rol oynamaya çalıştı, bu rolle elde edeceği olası diplomatik başarıyı, kampanyaya girmek için kullanmaya çalıştı. İşte şimdi kampanyaya girmeyi ertelemesinin nedeni bu diplomatik başarısızlıktır" diye konuştu.
Merkez sağ Cumhuriyetçiler'in (LR) adayı Valerie Pecresse’se, diyalog yolunu aradığı için Macron'u eleştiremeyeceğini, ancak tek başına bu diyalogu yürütmeye kalkarak Macron'un büyük hata yaptığını söyledi. Pecresse, "Putin'in Rus halkını bu davanın haklı olduğunu ikna etmeye yönelik konuşmasındaki sözlü şiddeti beni çok etkiledi. Çünkü Rus halkı kendi sınırları içinde barış içinde yaşamak istiyor. Bu şiddette son derece planlı bir gönüllülük var. Rus halkını onlara ait olmayan bir dava için harekete geçirmeye çalışıyor" dedi. Pecresse, Putin'in bir kez daha Avrupa'yı manipüle etmeyi başardığını sözlerine ekleyerek "Macron’un diyalog girişimini kullandı. Çünkü başından beri Putin, ne yapmak istediğini biliyordu. Kendisine güzel bir rol biçmek için sonuna kadar konuşmaya hazırım dedi ve bizim diplomasimizi kullandı. Şimdi artık işlerin daha da gerilmesini engellemek için herşeyi yapmak ve Putin'i durdurmak için, bir elektroşok etkisi yapacak yaptırımlar açıklamak gerekir" dedi.
"Sahnede tek başına" eleştirisi
Pecresse, Macron'u "Putin’le diyaloga girdiği için eleştirmeyeceklerini" ancak "Diyalogun bu kadar geç kalması ve tek başına yapılmasını" eleştirdiğini belirtti. Merkez sağın adayı "Moskova'ya tek başına giderek sahnede kendini tek başına gösterdi. Oraya güçlü bir AB görüntüsü vermek için Almanya Başbakanı’yla gitmeliydi" diye konuştu.
Sosyal medya hesaplarından açıklama yapan aşırı sağcı aday Erci Zemmour da olayların gelişmesinden hem Rusya'yı, hem de ABD ve NATO'yu sorumlu tutarken, radikal solcu Cumhurbaşkanı adayı Jean-Luc Melenchon da, "Putin'in girişiminin yanıtsız bırakılamayacağını" dile getirdi.
Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı sırasında görevde olan Fransa eski Cumhurbaşkanı François Hollande’sa BFM TV'ye yaptığı açıklamada, "Vladimir Putin'in adımının son derece ciddi kaygı veren bir adım olduğunu ve buna karşı sert olunması gerektiğini" dile getirdi. Macron'un Putin’le diyalog kurma yöntemini eleştirse de diyalog çabalarının yanlış olmadığını savunan Hollande, "Vladimir Putin'e karşı sert olunması gerektiğini, Putin'in Rus İmparatorluğu'na geri dönme hayali olduğunu, şimdi sert olunmazsa, Ukrayna'nın tümünün tehdit altında olduğunu" dile getirdi. Hollande "Putin’le diyalogu reddetmeniz gerekmez, ancak onu ikna edebileceğinizi asla düşünmemelisiniz" diye konuştu.
İlgili Haberler Ukrayna İçin Biden-Putin Zirvesi