Sanatçı Fatma Bucak’ın New York’ta altı aylık kalış süresi sonrasında bu sürede ortaya çıkarttığı “A Colossus on Clay Feet /Kil Ayaklı Dev Heykel” adlı sergisi sanatseverlerle İtalyan Kültür merkezinde buluşuyor. Eserin ismi Eski Ahit’te yer alan bir mite dayanıyor. Sağlam temelleri olmayan kişilerin büyük görevleri almalarının ne kadar tehlikeli olduğunu vurgulayan bir de hikayesi var. Bucak, New York’a geldiği zaman tanık olduğu bina yıkımlarının tozları etkisiyle bu konu üzerine yoğunlaşmaya karar vermiş. Birçok binanın taşıyıcı yapıtaşı olan ahşap kalasları ele alarak işe başlamış.
Yaşamını Amerika’da sürdüren Işın Önol, serginin küratörlüğünü üstleniyor. Montclaire Üniversitesi’nde ders de veren Önol, Fatma Bucak’ın projesinin sanatçıyı uzun bir süredir ilgilendiren şehir hafızasını ele aldığını belirtiyor. “Bu projesinde Fatma, yıkılmış binaların kalıntılarının bulunduğu alanlardan topladığı ahşap kalasları önce zımparalayarak toz haline getiriyor, daha sonra bu uçucu tozları bir araya getirerek onlardan kâğıt inceliğinde plakalar üretiyor ve bu yarı geçirgen ahşap sayfalarla mekanı bir inşaat alanı haline dönüştürüyor. Malzemenin hatırasıyla, şehrin hafızasıyla, geri dönüşümüyle kentin bitmek bilmeyen restorasyon ve reformlarını yansıtan sanatçı, temelinde güç politikaları ve onların kırılganlığı ile ilgileniyor” diyor Önol.
İngiltere ve İstanbul arasında yasayan ve çalışan Bucak’ın eserleri siyasi kimlik, kültürel ve toplumsal cinsiyet normları üzerine konuları ele alıyor. Performanstan, fotoğrafa sesten ve videoya kadar birçok aracı kullanarak eserlerini gerçekleştiren Bucak, New York’a geldiğinde bu şehrin hiç durmayan değişiminden etkilenmiş.
“Aslında bu dönüşümün hem pozitif hem de negatif yanları var. Katman katman hikayeler var bu şehirde. Sürekli bir değişim yaşanıyor, kentin kimliği değişiyor, mekanlar el değiştiriyor, insanlar gelip geçiyor. Bu büyüme sırasında da sürekli bir temizlik yaşanıyor, bir şeyler kimliklerle birlikte bu temizlik sırasında farkına varılmaksızın silinip gidiyor” diyor Bucak New York’ta yaşadığı altı ay suresince gözlemlediklerini sorduğumda.
Bucak New York’ta kentin enkazları üzerinden politikaları, mülkiyeti ve nihayetinde hafızayı inceliyor, atılanları ve geriye kalanları sorgulayarak kentin hafızasını yeni biçimlere dönüştürüyor.
Her yıl yüzlerce katılımcı arasından iki sanatçıya verilen bu sanatçı bursu İtalyan Konsolosluğu tarafından sağlanıyor. Sergiden önce VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İtalyan Kültür Merkezi direktörü Giorgio Van Stratten bu sene yapılan başvurular arasından Bucak’ın projesini seçme konusunda jürinin zorluk çekmediğini, Bucak’ın New York’ta kaldığı sürede gerçekleştirdiği projesinden çok memnun olduklarını belirtti.
Fatma Bucak'ın sergisi 3 Temmuz'a kadar devam edecek.