'Faizler Yavaş Arttırılacak Dolar Güçlenecek'

Your browser doesn’t support HTML5

Merkezi Washington’da bulunan Küresel Politikalar Enstitüsü’nün “Türkiye Ekonomisinin 2017 Görünümü” konulu toplantısında ABD-Türkiye İş Konseyi İcra Direktörü Jennifer Miel ve Finans Profesörü Şenay Ağca, ekonomik beklentileri değerlendirdi.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Şenay Ağca, Amerika Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırma kararının Türkiye’ye olası etkilerini anlattı. Genel olarak faizlerin arttığı bir döneme girdiklerini söyleyen Ağca, Amerikan dolarının daha güçlü olduğunu gözlemleyeceklerini söyledi.

Ağca, Amerika’da faizlerin artmaya devam edebileceğini ve Türkiye’nin de bu durumdan daha da etkileneceğini belirtti. Şenay Ağca bu artışın neden yavaş olacağını da, “Biliyoruz ki şu an para çok ucuz; para normalde olması gerektiğinden daha ucuz. Ekonomiyi çok ısıtmaması gerekiyor, Merkez Bankası'nın korktuğu o. Ekonomi çok ısınmadan yavaş yavaş faizlerin artırılması gerektiğini zaten ekonomide pazardaki yatırımcılar da biliyorlar. Bir tek korku, bu çok hızlı bir şekilde olursa ekonomiyi geri çeker mi? O yüzden böyle ‘acaba’lı konuşmalar yapılıyor çünkü verilere bakılacak, ekonomi nasıl büyüyor, ekonomide gerileme var mı, ekonomide hızlanma var mı, ona göre bunun ne kadar aralıkla yapılacağı belirlenecek. Bu artışlar çok yavaş yavaş olacak ama ekonomideki büyümeye karşı pazarın çok ısınmaması, ekonominin çok ısınmaması için Merkez Bankası'nın yapması gereken bu ve zaten bu sinyali verdi” sözleriyle açıkladı.

Finans Profesörü Ağca, halkın dövizlerini elden çıkarmasından çok daha somut adımlar atılması gerektiğine de dikkat çekti. Jeopolitik gelişmelerin Türkiye'nin dezavantajına işlediğini söyleyen Ağca, “Terör gelişmeleri, darbe girişiminden sonra belirsizlik var Türkiye'de. O belirsizlik de daha tam bir açılıma ulaşmadı. Bunların nasıl geliştiğini görmemiz lazım. Şimdi cumhurbaşkanlığıyla ilgili yeni anayasa değişiklikleri öneriliyor. Bu da yatırımcıları tedirgin ediyor. Çünkü eninde sonunda ekonominin sağlam temeller üstüne işleyen demokratik bir Türkiye olmasını bekliyor yatırımcılar ve bunun sinyali verildiği zaman, bunun sinyali gelmeye başladıkça Türk lirasına güven artacaktır. Ama dolardaki gelişmelere göre Türk lirasındaki değişimde çok kontrol edilecek bir şey yok, o faizlerle değişecek bir şey. Türk Lirası'nın değer kaybetmesinin temel nedenleriyle ilgilenilmediği sürece, kısa dönemde dolar satmalarla çok bir yere varılamaz. Eminim ki Türkiye'deki değerli insanlarımız da bunun farkında ve umarım buna göre kararlar alınacak. Türkiye'nin yatırımcılara güven veren, enstitülerin düzgün işlediği bir Türkiye olduğu ortaya çıktığı sürece, Türk lirasını kendi değerini bulur ileride” diye konuştu.

Çözümün tasarrufta olduğunu söyleyen Şenay Ağca, “Türk Lirası düşüyor. Dolar artıyor. Amerika'da faizler artıyor. Bizim şirketlerimizin yabancı borçlanmaları fazla. Jeopolitik bir arafta Türkiye ne yazık ki. Yatırımı nasıl teşvik edebilir? Herhalde Türkiye'nin yapabileceği en önemli karar şu anda, ekonomiye hız kazandırması lazım şu noktada. O ekonomiye nasıl hız kazandırabilir; bu hızı kazandırırken de yalnız çok bütçe açığı vermesi gerekmekte. Aynı zamanda da halkı tasarrufa teşvik nasıl edebilir? Çünkü halk şu anda tasarrufa teşvik edilmemiş durumda. Daha çok harcamaya dayalı bir dönemi yaşamaktayız. Bunu biraz daha tasarrufa dayalı ekonomiye nasıl çevirebilir? Bunları öngören bir Türkiye görmek çok umutlu olur. Daha önce söylediğimiz gibi bu belirsizliklerin azalması, yatırımcıların Türkiye güven kazanması ‘Evet Türkiye'de yargı işliyor. Türkiye'de gidip ben işimi kurabilirim. Türkiye'de bir belirsizlik yok’ bunların sağlandığını görürsek, ben eminim ki Türkiye toparlar. Türkiye’de kaynaklarımız insan gücü olarak olsun, bulunduğumuz Avrupa ile Asya arasında ki geçiş noktası olarak olsun, çok büyük avantajlarımız var” dedi.

Profesörü Kerem Coşar'ın moderatörlüğündeki toplantıda ABD-Türkiye İş Konseyi İcra Direktörü Jennifer Miel de iki ülke arasındaki ticari ilişkileri değerlendirdi. Miel’in Trump döneminde olası ticari ilişkilerle ilgili yorumları da olumlu yöndeydi. Miel, “Amerikan Ticaret Odası olarak, yeni gelecek yönetimle temas halindeyiz. Kampanyalarında serbest ticaret karşıtı söylemleri çokça olsa da, bize böyle olmayacaklarının güvencesini verdiler, iyi anlaşmalardan yana olacaklarını söylediler. Bu yüzden Türkiye ile Amerika arasında ikili ilişkiler sayesinde daha da artacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Amerika’nın Türkiye’den uzun vadede kurda denge, veri güvenliği ve eğitimli işgücü beklentileri olduğunu söyleyen Miel, kısa vadede ise patent yasasının geçmesi gerektiğine dikkat çekti.