Hayatta kalmayı başaran ve Amerika’ya yerleşen yüzlerce Ezidi, Cuma günü, Ağustos 2014’te IŞİD tarafından Irak’ta katledilen Ezidileri andı.
IŞİD’ten kaçıp güvenli biçimde Amerika’ya ulaşabilmiş olmaktan dolayı mutlu olanlar, halen IŞİD’in elinde tutsak durumda olan ve mülteci kamplarında yaşayan, evlerine dönemeyen Ezidiler için üzülmeye devam ediyorlar.
Lilal Salih, Sincar’daki köylerinden çıkarıldıktan sonra, Irak’ın Kürt bölgesindeki mülteci kamplarında üç yıl yaşamış ve 2017 yılında eşiyle birlikte Amerika’ya yerleşmiş bir Ezidi kadın.
Salih, Washington’daki yeni evinde Amerika’nın Sesi’ne konuştu. Salih, “Burada güvende hissediyorum. İnancımdan dolayı ayrımcılık görmüyorum. Saygı görüyorum” dedi.
Salih, Amerika’ya gelmenin, IŞİD saldırılarında ve kamplarda yaşadığı hayata dair travmalardan kurtulmasına yardımcı olduğunu söylüyor. Şu anda hemşirelik eğitimi alıyor ve birgün, öğrendiklerini diğer mağdur Ezidi kadınlara yardımcı olmak için kullanmak istiyor.
Sincar kuşatması
IŞİD ortaya çıkmadan önce Salih, Kürdistan Kadınlar Birliği adlı bir örgüttte çalışıyor ve çocuk yaşta evliliklerin önüne geçmek ve kadınların eğitimlerine yardımcı olmak üzere çalışmalar yapıyordu. Ancak Salih’in hayatı, Ağustos 2014’te, IŞİD’in Sincar’a saldırı düzenlemesi ve binlerce kişiyi katletmesinden sonra sonsuza dek değişti.
Salih, Amerikan’ın Sesi’ne o günleri anlatırken, “IŞİD’in Sincar’a saldırdığını duyduğumuzda, herkes kaçmaya çalıştı ama kimse nereye gideceğini bilmiyordu. Binlerce kişi yollara düştük. Kimileri arabayla gidiyordu diğerleri de yürüyerek kaçmaya çalışıyordu” dedi.
Ailesiyle birlikte güvenli bir yer bulmak için seyahet ederken ona ve ailesine militanlar defalarca ateş açtılar.
Salih, “Herkes panikledi ve çığlıklar içerisinde kaçışmaya başladı” derken, Ezidilerin Suriye sınırına yönelerek oradaki Kürt savaşçılardan yardım istediğini anlattı.
Salih, “Nerede olduğunu bilmediğimiz bir yerde bir arazi aracı göründü. İçinde Kürt güçlerinden 5 kadın vardı. Kadınlar, nerden geldiği belli olmayan ateşe karşılık verdiler ve bizi Kürt bölgesine doğru yönlendirdiler” dedi.
IŞİD’den kaçtıktan sonra Salih ve ailesi Kürt bölgesindeki Duhok’ta güvenli bir mülteci kampına transfer edildiler.
Daha sonra Sincar’dan kaçmayı başaramayanların öldürüldükleri veya IŞİD tarafından katledildikleri ortaya çıktı.
400000 Ezidi
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Sincar’da yaklaşık 400 bin Ezidi sivil yaşıyordu ve bu kişilerden en az 10 bini IŞİD tarafından alıkonuldu ya da öldürüldü. Çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan 6400 Ezidi IŞİD tarafından köle haline getirildi.
IŞİD, Ezidileri, şeytana tapanlar olarak nitelendiriyor ve din değiştirmelerini talep ediyor, aksi takdirde öldürüyordu.
Amerika, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Kanada IŞİD’in Ezidilere karşı eylemlerini soykırım olarak kabul ediyor.
Birleşmiş Milletler, farklı inanç gruplarının durumlarının halen kötü olduğunu ve IŞİD, Irak ve Suriye’den çıkarılmasına rağmen halen söz konusu katliam ve saldırılarla ilgili kimsenin yargı önüne çıkarılmadığını belirtiyor. Birleşmiş Milletler Çatışma Bölgelerinde Cinsel Saldırılar Özel Temsilcisi Pramilla Patten, “Hayatta kalanlara yaşadıklarının karşılığında adalet temin edilir ve kayıp olanlar bulunursa ancak o zaman IŞİD’in ardındaki ideoloji yok edilebilir” dedi.
Ezidilerin haklarıyla ilgili çalışma yapan gruplar halen daha 3 bin civarında kadın ve çocuğun kayıp olduğunu, binlercesinin de mülteci kamplarında zor koşullarda yaşadıklarını belirtiyorlar.
Amerikalı Ezidi Kadınlar grubu yöneticisi Adlay Kejjan, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, kamplarda su ve yemek gibi temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığını ve evlerinden edilen Ezidilerin çoğunun salgın hastalık riskiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor.
Kejjan, “İnsanlar, susuzluk, gıda eksikliği ve temel ilaçların yokluğu gibi basit nedenlerden dolayı ölüyorlar. IŞİD bölgeden çıkarıldıktan sonra kimse buradaki mağdurların durumuyla ilgilenmiyor” dedi.
Yeni başlangıç
IŞİD’in saldırılarından kurtulan ve mülteci kamplarından kaçanlar, Amerika’da kendilerine yeni bir başlangıç yapma ve dünyaya toplumlarının yaşadıkları acıları anlatma şansı buluyorlar.
Sincar’dan Amerika’ya gelip yerleşen bir başka Ezidi Davud Salih de insanların, mülteci kamplarındaki Ezidilerin yaşadıklarına daha fazla
ilgi göstermelerini umduğunu söylüyor. Salih, tüm dünyadaki Ezidilerin birleşerek miraslarını ve IŞİD sonrasında kendi kültürlerini savunmaya devam etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Salih Amerika’nın Sesi’ne, “IŞİD, Sincar’a yönelik kanlı saldırısını başlattığında, herşeyimizi ve yaşadığımız hayatı geride bırakmak zorunda kaldık” dedi.
Salih, Sincar saldırısı sırasında yaşadıkları travmaları anlatan şiirlerini Amerika’da kitap olarak yayınladı. Diasporadaki yeni yaşantısında olmasına rağmen Salih, eski şehri ve toplumuyla bağlarının her zaman var olacağını söylüyor. Salih, “Hergün ailemi özlüyorum. Kaçırılmış kadınları, çocukları, erkekleri ve onların nerede olduklarını bilmeyen aileleri düşünüyorum” diyor.