Ortadoğu’nun en eski dini inançlarından Ezidilik’te yeni yılın ilk günü ve baharın gelişini simgeleyen Kırmızı Çarşamba Bayramı, Türkiye’de ilk kez Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi’ne bağlı Burç Köyü’nde kutlandı. Kutlamalara dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan Ezidiler de katıldı.
Bir zamanlar Türkiye’deki nüfusları binlerle ifade edilen ancak göç nedeniyle azalan Ezidiler, yıllar sonra Burç Köyü’nde biraraya geldi.
Your browser doesn’t support HTML5
Dünyanın dört bir yanındaki Ezidiler’i buluşturan ise kutsal günleri olan “Çarşema Sor”’yani Kırmızı Çarşamba Bayramı’ydı.
Ezidiler’in her yıl Nisan ayının üçüncü Çarşamba günü kutladığı bayramın Türkiye’de ya hiç kutlanmadığı ya da evlerde gizli kutlandığı düşünülüyor.
İlk bayrama evsahipliği yapan Burç’ta kutlamalar, köydeki Ezidi Evi’nde yapıldı. Bayram için bir gece önceden yemekler hazırlandı, yumurtalar haşladı.
Bayram kutlamalarına katılanlar önce gelenekel olarak yumurta tokuşturdu. Bayram yemeğinin ardından konuklar bayram için hazırlanan pasta ve şekerlemeleri yedi. Yıllar sonra Burç’ta biraraya gelen Ezidiler halay çekerek kutlamaları sürdürdü.
Kutlamaların sonunda ise tavaf ritüeli gerçekleşti.
Her yıl hac ziyareti için binlerce Ezidi’nin akınına uğrayan Ezidiler’in en önemli kutsal tapınağı, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Duhok ilindeki Laleş Vadisi’nde yer alıyor.
Kutlamalara katılanlar, Ezidilik’in en önemli dini figürlerinden Şeyh Adi’nin Laleş’te bulunan türbesinin bulunduğu alandan getirilen ve içinde kutsal olduğuna inanılan toprak bulunan bezi öperek başlarına koydu.
“Kırmızı Çarşamba yaşamın başlangıcıdır”
Ezidi din adamı Şükrü Sümer tavaf ayininden sonra VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Kırmızı Çarşamba’nın yaşamın başlangıcı olduğunu söyledi.
Sümer, “Dünya yaratıldığında yer yumuşaktı, üzerinde yaşam yoktu. Melekler Allah’a dua etti, Melek Tavus’un yeryüzüne inmesini istedi. Dualar kabul oldu ve geldi. Onun hatırı için dünya çiçeklerle, güllerle rengarenk süslendi. Melek Tavus bu topraklara geldiğinde, yaşam toprağa geçti. Yeryüzünde ağaçlar, ormanlar oluştu, yaşam oluştu. İlk kez burada kutluyoruz. Burada kutlayabildiğimiz için çok mutluyuz. Her günümüzüm öyle olmasını dilerim” dedi.
Ahmet Türk: “Ezidi halkımızın bizi bağışlamasını diliyoruz”
Kutlamalara aralarında Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk ile DEM Partili ve Demokratik Bölgeler Partili (DBP) siyasetçilerin de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
Ahmet Türk, Ezidiler’in tarih boyunca soykırıma uğradıklarını söyledi.
Müslümanlar’ın elinin de Ezidi kanına bulaştığını savunan Türk, “Ezidi soykırımından bahsediyoruz ama doğrusu Müslüman kardeşlerimiz, Müslüman halkın elleri de Ezidi kanına girmiş. Ezidi halkının kanı eline bulaşanları kınıyoruz. Ezidi halkımızın bizi bağışlamasını diliyoruz” dedi.
Kutlamaya katılan ve duygularını VOA Türkçe ile paylaşan Ezidiler de hem yıllar sonra köylerine geldikleri için hem de ilk kez bayramlarını açıkça kutladıkları için mutlu olduklarını söyledi.
Ezidiler kimdir?
Ezidilik sadece Kürtler arasında yaygın. Yarasan, Mitras ve Zerdüştlük ile benzerlik gösteren Ezidilik’e inananlar, din adamlarının telaffuz ettikleri şekliyle "Yezidi", "İzidi" veya "Ezdi" şeklinde de isimlendiriliyor.
Ezidi nüfusu en fazla Irak’ta bulunuyor; Ermenistan, Gürcistan, İran, Suriye ve Türkiye’de de yaşıyorlar.
Dünya genelinde sayılarının 800 bin ile bir milyon arasında olduğu tahmin edilen Ezidiler, birçok Avrupa ülkesine de göç etmiş durumda.
Ezidiler, Müslümanlar arasındaki “şeytana tapma” söylentisi nedeniyle tarih boyunca baskılara maruz kaldıklarını savunuyor ve bugüne kadar yaşadıkları katliamların sayısını 72 olarak kabul ediyor.
IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te Sincar’da düzenlediği ve binlerce Ezidi’nin öldüğü saldırı 73. Ferman (ölüm fermanı) olarak adlandırılıyor.
Türkiye’de ise Ezidiler en çok Viranşehir'de yaşıyor. Burç, Oğlakçı, Bozca ve Kerme köylerinde yaşayan Ezidiler’in nüfusu tahminen 450. Ancak bazı mevsimlerde bu sayı 3 bine kadar çıkıyor.