Eylem Tok Türkiye’ye iade davasının karar duruşmasında hakim karşısına çıktı

Ehliyetsiz kullandığı araçla bir kişinin ölümüne yol açan oğlunu ABD’ye kaçıran Eylem Tok, Boston Bölge Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında Sulh Hakimi Donald L. Cabell’ın karşısına çıktı

İstanbul’da 1 Mart gecesi ehliyetsiz kullandığı araçla Murat Aci’nin hayatını kaybetmesine ve dört kişinin yaralanmasına yol açan Timur Cihantimur ile kendisini ABD’ye kaçıran annesi Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesiyle ilgili davaların görülmesine Massachusetts eyaletindeki Boston Bölge Mahkemesi’nde devam ediliyor. Eylem Tok bugün Boston Bölge Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında Sulh Hakimi Donald L. Cabell’ın karşısına çıktı

Tok’un daha önce 11 Eylül’de yapılması karar verilen Türkiye’ye iadesiyle ilgili karar duruşmasının daha sonra 9 Ekim saat 14.00’te yapılacağı açıklamıştı.

Tok, şimdiye kadar mahkemeye yaptığı savunmada, oğlunu Türkiye’den ABD’ye kaçırdığıyla ilgili suçlamaları kabul etmişti. Tok’un avukatları, müvekkillerinin oğlunu ABD’ye kaçırdığıyla ilgili suçlamanın karşılığının Türk yasalarına göre bir yıldan az hapis cezası olduğunu belirterek, iade kararının reddini ve müvekkillerinin dava sona erene kadar kefalet karşılığı şartlı tahliyeyle tutuksuz yargılanmasını talep etmişti.

İlgili Haberler Eylem Tok’un Türkiye’ye iade davasının karar duruşması 9 Ekim’e ertelendi

Hakim Cabell, Tok’un hem Türkiye’ye iadesinin kabul edilmemesi hem de kefaletle şartlı tahliye edilerek tutuksuz yargılanmasıyla ilgili tüm talepleri reddetmişti. Savcılık da Tok’un iadesiyle ilgili örnek karar taslağını hakime sunmuştu.

Massachusetts Bölge Başsavcı Yardımcısı Kristen A. Kearney, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın iadeyi onaylaması için hazırladığı taslak karar metinde Tok’un Türkiye’ye iade talebini gerekçeleriyle açıklamıştı. Massachusetts Bölge Başsavcı Vekili Joshua S. Levy, Tok’un Türkiye’ye iadesiyle Hakim Cabell’e imzalaması için sundukları taslak karar metnine ek olarak iade şartlarının yeterince oluştuğunu öne çıkaran 27 sayfalık bir yazılı mütalaa sunmuştu.

Timur Cihantimur’un bütün talepleri reddedildi

Timur Cihantimur’un, annesinden ayrı görülen Türkiye’ye iade davasında yapılacak karar duruşması öncesinde, avukatların müvekkilleri için defalarca yaptıkları, “kefaletle şartlı tahliye edilerek tutuksuz yargılanma” talebi hakim tarafından reddedildi.

Cihantimur’un Newark’taki çocuk ve gençlerin tutulduğu ceza yerleşkesinde üç kişi tarafından saldırıya uğramasının ardından avukatlar, müvekkillerinin saldırı sonrası psikolojisinin bozulduğunu iddia etmiş, psikiyatri uzmanı bir doktor raporunu da dava dosyasına eklemişti.

Cihantimur’un şartlı tahliye, Newark’ta tutulduğu yerden bir başka yere nakli gibi acil durum değerlendirilmesiyle ilgili avukatlarının yaptığı tüm itirazları yeniden değerlendiren hakim, 29 Eylül’de 57 sayfadan oluşan kararında savunmanın tüm taleplerini reddettiğini gerekçeleriyle açıkladı.

Hakim Cabell, Cihantimur’un iddia edildiği gibi içinde bulunduğu durumda tahliyesini sağlayacak önemli değişimler olmadığını belirterek, şunları ifade etti:

“Fiziksel saldırıdan, psikolojik travmadan, aileden izolasyondan ve avukattan uzak kalmaktan kaçınmak için tahliye istemektedir ve bunların özel durumlar teşkil ettiği sanığın avukatları tarafından iddia edilmektedir. 18 Temmuz saldırısı, halen bulunduğu Newark'ın avukatından, teyzesinden ve eniştesinden uzak olması, avukatını dahil etmeden Türkiye'deki babasını doğrudan arayamaması, tutukluların hüküm giymiş genç suçlularla birlikte barındırılması, kütüphaneye ve okula sınırlı erişimi gibi iddia edilen özel koşullar incelendiğinde, Cihantimur’un bu koşullardan biri, birkaçı ya da tümüne bağlı olarak olağanüstü koşullar içinde bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.”

Avukatlarının tahliyesi için en önemli gerekçe olarak gösterdiği, 18 Temmuz’da Cihantimur’a yönelik üç kişi tarafından yapılan saldırıyı da tahliye için yeterli bir neden görmeyen hakim, “Bu saldırı özel bir durum teşkil etmemektedir. Saldırı kısa sürmüş, nispeten küçük yaralanmalarla sonuçlanmıştır. Newark Ceza Kuruluşu’nun buna karşılık olarak yürürlüğe koyduğu ek tedbirler nedeniyle tekrarlanma ihtimali de oldukça düşüktür. Gerekli tüm önlemler alınmıştır. Sanığın tahliyesini gerektirecek olağanüstü şartlar oluşmamıştır” değerlendirmesini yaptı.