Son dönemde krizlerle anılan Euro Bölgesi’ne 1 Ocak 2014’ten itibaren Letonya da katılıyor.
BRÜKSEL —
Son yıllarda adı neredeyse ekonomik krizle eşanlamlı hale gelen Euro Bölgesi, üç yıl aradan sonra yeni bir üyeye daha kapılarını açacak. Letonya, 1 Ocak 2014’ten itibaren Avrupa Birliği’nin ortak para birimi olan Euro’yu kullanan 17 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi’ne katılıyor.
Euro Bölgesi’ne katılımın hem siyasi hem de teknik bir boyutu var. Her şeyden önce siyasi iradenin bu yönde bir isteğinin bulunması gerekiyor. Kriz döneminde bu iradeyi gösteren hükümet sayısı ise oldukça sınırlı.
Siyasi iradenin yanı sıra Euro Bölgesi’ne katılmak isteyen ülkenin bütçe açığının yüzde 3’ü aşmaması, kamu borçlarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 60’ı geçmemesi ve enflasyonun Avrupa Birliği’ndeki en düşük orana sahip üç ülke ortalamasını 1.5 puandan fazla aşmaması gerekiyor.
Avrupa Birliği Komisyonu, 2014’te Letonya’da bütçe açığının yüzde 1, kamu borçluluk oranının yüzde 39, enflasyonun yüzde 2.1 olmasını öngörüyor.
Letonya teknik kriterleri karşılamış ve hükümeti siyasi irade göstermiş olsa da Euro’nun sokaktaki vatandaşı ikna ettiğini söylemek oldukça zor.
Son kamuoyu araştırmaları Letonya’da halkın yüzde 54’ünün Euro Bölgesi’ne girişe destek vermediğini gösteriyor. Fiyat artışı korkusu, Euro’ya geçişe sıcak bakılmasının önündeki en önemli engel olarak görülüyor.
Letonya’yı, 2015’te Litvanya’nın izlemesi beklenirken ekonomik kriterleri şimdiden karşılayan ancak siyasi irade konusunda isteksiz davranan Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nin de Euro Bölgesi’nin bir sonraki üyeleri olması öngörülüyor.
1999’da Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Belçika, Portekiz, Avusturya, Finlandiya, İrlanda ve Lüksemburg tarafından oluşturulan Euro Bölgesi’ne 2001’de Yunanistan, 2007’de Slovenya, 2008’de Kıbrıs ile Malta, 2009’da Slovakya ve 2011’de Estonya dahil olmuştu.
Euro Bölgesi’ne katılımın hem siyasi hem de teknik bir boyutu var. Her şeyden önce siyasi iradenin bu yönde bir isteğinin bulunması gerekiyor. Kriz döneminde bu iradeyi gösteren hükümet sayısı ise oldukça sınırlı.
Siyasi iradenin yanı sıra Euro Bölgesi’ne katılmak isteyen ülkenin bütçe açığının yüzde 3’ü aşmaması, kamu borçlarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 60’ı geçmemesi ve enflasyonun Avrupa Birliği’ndeki en düşük orana sahip üç ülke ortalamasını 1.5 puandan fazla aşmaması gerekiyor.
Avrupa Birliği Komisyonu, 2014’te Letonya’da bütçe açığının yüzde 1, kamu borçluluk oranının yüzde 39, enflasyonun yüzde 2.1 olmasını öngörüyor.
Letonya teknik kriterleri karşılamış ve hükümeti siyasi irade göstermiş olsa da Euro’nun sokaktaki vatandaşı ikna ettiğini söylemek oldukça zor.
Son kamuoyu araştırmaları Letonya’da halkın yüzde 54’ünün Euro Bölgesi’ne girişe destek vermediğini gösteriyor. Fiyat artışı korkusu, Euro’ya geçişe sıcak bakılmasının önündeki en önemli engel olarak görülüyor.
Letonya’yı, 2015’te Litvanya’nın izlemesi beklenirken ekonomik kriterleri şimdiden karşılayan ancak siyasi irade konusunda isteksiz davranan Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nin de Euro Bölgesi’nin bir sonraki üyeleri olması öngörülüyor.
1999’da Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Belçika, Portekiz, Avusturya, Finlandiya, İrlanda ve Lüksemburg tarafından oluşturulan Euro Bölgesi’ne 2001’de Yunanistan, 2007’de Slovenya, 2008’de Kıbrıs ile Malta, 2009’da Slovakya ve 2011’de Estonya dahil olmuştu.