Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlediği hava saldırısında, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamada, “İsrail’in, 7 Ekim’den bu yana sürdürdüğü soykırım, işgal ve istila politikasının yeni hedefinde, Lübnan ve Lübnan halkı vardır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hizbullah’ın Hasan Nasrallah’ın ölümünü doğrulamasının ardından X sosyal medya platformundaki paylaşımında, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
İsrail’in 7 Ekim’den sonra Gazze’de Filistin halkına başlattığı saldırıların ardından şimdi Lübnan halkını hedef aldığını belirten Erdoğan, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler ABD, Rusya, Çin, Fransa ile İngiltere’ye İsrail’in durdurulması çağrısında bulundu.
“İsrail’in 7 Ekim’den bu yana sürdürdüğü soykırım, işgal ve istila politikasının yeni hedefinde Lübnan ve Lübnan halkı vardır” diyen Erdoğan açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “İsrail’in vahşi saldırıları sonucunda son bir hafta içerisinde aralarında çocukların da olduğu çok sayıda Lübnanlı katledilmiştir. Vicdan sahibi hiç kimse böyle bir katliamı kabul edemez, mazur ve meşru göremez. İsrail hükümeti, katliamlarına silah ve mühimmat desteği sağlayan güçler tarafından şımartıldıkça daha da pervasızlaşmakta; tüm insanlığa, insani değerlere ve uluslararası hukuka meydan okumaktadır. İsrail’in, Gazze ve Ramallah’ta uyguladığı cinnet siyasetini Lübnan’a ve diğer bölge ülkelerine yayma girişimlerine artık ‘dur’ denilmelidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere görevi küresel barış, istikrar ve güvenliği temin olan tüm yapıları, tüm insan hakları kuruluşlarını süratle harekete geçmeye çağırıyoruz. İslam dünyasının bu saldırılar karşısında daha kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğine inanıyoruz”
Türkiye’nin zor günlerinde Lübnan halkı ve hükümetine destek vermeyi sürdüreceğini kaydeden Erdoğan, “İsrail’in, Lübnan’a yönelik insanlık dışı saldırılarını bir kez daha lanetliyor; saldırılarda hayatını kaybeden tüm Lübnanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Netanyahu ve çetesini desteklemeye devam edenler de hesap verecek”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da X platformundaki açıklamasında “Lübnanlı dini lider ve Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın İsrail tarafından suikastla hedef alınması, yalnızca Filistin halkına karşı değil, tüm bölge halklarına karşı yıllardır süregelen işgal, imha ve ilhak politikasının vahim bir sonucudur” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu “soykırımcı” olmakla suçlayan Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Bu tür suikastların uluslararası hukuku yerle bir ettiğini ve bölgedeki kırılgan dengeyi daha da tehlikeye attığını görmezden gelip Netanyahu ve çetesini desteklemeye devam edenler de sorumludur ve hesap vereceklerdir. Soykırımcı Netanyahu’nun, bu saldırının talimatını BM Genel Kurulu ortamında vermesi ise uluslararası güvenlik sisteminin çöktüğünün acı bir göstergesidir. İsrail hükümetimin soykırıma varan suçlarının hesabını vermemesinin oluşturduğu vahşi ve adaletsiz ortam, bölgedeki tüm halkların geleceğini tehdit etmektedir”
Kurtulmuş, Gazze ile Batı Şeria’daki ve tüm bölgedeki örgütlerin İsrail ile çatışmalarını “Filistin halkının haklı talepleri için devam eden direniş” olarak tanımlayarak, “Filistin davası uğruna canını veren tüm şehitleri, Hasan Nasrallah’ın şahsında bir kez daha rahmetle anarken, Lübnan halkına ve tüm Filistin dostlarına başsağlığı diliyorum” ifadesine yer verdi.
HÜDA PAR: “İsrail bütün İslam ülkelerini tehdit ettiğini ortaya koymuştur”
Hizbullah’ın Türkiye’deki temsilcisi olduğu iddia edilen Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) ise nüfusu çoğunlukla İslam dinini benimsemiş ülkelere, İsrail’e karşı ortak hareket etme çağrısında bulunarak “Siyonist rejim, Lübnan’da gerçekleştirdiği saldırı ile yalnızca Filistin’i değil, başta bölge ülkeleri olmak üzere bütün İslam ülkelerini hatta insanlığı tehdit ettiğini bir kez daha ortaya koymuştur” değerlendirmesini yaptı.
HÜDA PAR’dan yapılan yazılı açıklamada, İsrail’den “siyonist rejim” ifadesiyle söz edildi ve nüfusu İslam dinini benimsemiş ülkelerde, mezhep çatışmaları olması nedeniyle İsrail’e ortak tepki gösterilmemesi eleştirildi.
DEM Parti: “İsrail’in saldırganlığının durdurulması için derhal harekete geçirilmeli”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan ise uluslararası kamuoyuna ve BM Güvenlik Konseyi’ne İsrail’in saldırganlığının durdurulması çağrısında bulundu.
DEM Parti’den Hatimoğulları ve Bakırhan imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, “Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın Beyrut’ta İsrail saldırısı sonucu öldürülmesini kınıyoruz. İsrail’in Lübnan’daki siber saldırılarının ardından Hizbullah komuta kademesini hedef alan son operasyonları, bölgesel krizin derinleşmesinden başka bir sonuç doğurmayacaktır. Gazze’de insani krizi derinleştiren, Batı Şeria’ya yerleştirilen çeteler eliyle Filistinlileri göçe zorlayan ve Lübnan’da çok sayıda sivilin katledilmesine neden olan İsrail saldırı dalgasının sona ermesi çağrımızı, bir kez daha yineliyoruz.” denildi.
Açıklamada, barışçıl çözüm için uluslararası kamuoyu ve BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in saldırganlığını durdurmak amacıyla derhal harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.