Cumhuriyet Halk Partisi, 1990’lara kadar Diyarbakır’da ve Güneydoğu genelinde, Kürtler’in yoğun olarak yaşadığı bölgelerde bir numaralı partiyken bugün bu bölgelerde destek bulmakta çok zorlanıyor.
Cumhuriyetin ilk partisi, 1999 seçimlerinde ilk kez barajın altına düşüp parlamentodan dışlansa da, 2002 seçimlerinden bu yana Türkiye’nin ana muhalefet partisi durumunda.
Bugün Türkiye’nin ikinci büyük partisi, bir zamanlar kalesi olduğu Diyarbakır’dan Meclis’e kimseyi gönderemiyor. CHP 2011 yılındaki genel seçimlerde Diyarbakır’dan yalnızca 15 bin oy alabildi ve bu ilden Meclis’e milletvekili gönderemedi.
Son birkaç aydır CHP’nin Diyarbakır il başkanlığını yürüten Mehmet Şerif Doğru bu kaybı Deniz Baykal’ın genel başkanlık dönemine bağlıyor. Bu sürede kendisi de parti içindeki görevini kaybeden Doğru, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına gelmesiyle birlikte parti içindeki aktif görevine geri dönebilmiş. Doğru, “Deniz Baykal döneminde bu bölgeyi ihmal ettik. Biz ihmal ederken, birinci parti olarak oy aldığımız Diyarbakır'da tabi biz büyük oranda oy kaybına uğradık. CHP'nin Kürt sorununa net bir siyaseti olmayışı burada bize epey puan kaybettirdi” diyor.
Your browser doesn’t support HTML5
“Biz yenilenmiş CHP’yiz. Biz geçmişimizle yüzleşiyoruz. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Eksiklilerimizi görüp tamamlıyoruz” diyen Mehmet Şerif Doğru, Kılıçdaroğlu’nun sosyal demokrat ve sosyalistleri partiye yeniden kazandırdığını söylüyor
Ancak Diyarbakır’da CHP’nin karşısında bir değil, iki dev var. Türkiye’nin ikinci büyük partisi, bölgedeki Meclis sandalyelerini bölüşen Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) ağırlığı altında eziliyor. Geçmişte yüzde 10’luk barajın altında kalacağı endişesiyle bağımsız adaylar çıkaran HDP ve önceki Kürt partileri, bu seçimlere bu kez parti olarak girmeye ve barajı aşmaya niyetli. HDP’nin yine barajın altında kalması durumunda Diyarbakır’daki tüm sandalyelerin AKP’ye kayması kaçınılmaz olabilir.
Geçen yıla göre daha iyi bir yerde olduklarını söyleyen Doğru, bu kez HDP’nin barajın altında kalabileceği korkusuyla potansiyel CHP seçmeninin HDP’ye kayabileceği kaygısını taşıyor. CHP’nin HDP’nin barajı geçmesini istediğinin altını çizen Doğru, bununla birlikte “Elbette seçmenlerimize ‘gidin HDP’ye oy verin’ demiyoruz’ diye konuşuyor..
Kürt sorununu Türkiye’nin öncelikli sorunu olarak tanımlayan CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Şerif Doğru, bu kez CHP’nin bu seçimlere hazırlıklı olduğunu, ayrıntılı bir ekonomi programı hazırladığı gibi, Kürt sorununa çözüm programı da hazırladığını hatırlatıyor.
Doğru, CHP’nin Barış Süreci’ne (hükümete göre ‘çözüm süreci’) destek verdiğini, fakat hükümet yanlısı medyanın CHP sürece karşıymış gibi bir izlenim yarattığını savunuyor. AKP’nin bu işi başaramayacağını bildiklerini söyleyen Doğru, “Kürtler’i dört yıldır oyalıyorlar” diye konuşuyor.
Amerika’nın Sesi muhabirine, CHP tarafından hazırlanan, Kürt sorununa çözüm programını gösteren Mehmet Şerif Doğru, bu programda dört ayaklı bir çözüm önerdiğine dikkati çekiyor. Hükümetin Kürt sorununu çözüm sürecinde şeffaf davranmadığını savunan CHP, kendi hazırladığı programda gerekli yasal adımların atılması, TBMM’de siyasi partilerin katılımıyla bir Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulması, Meclis dışı kesimlerden oluşturulacak bir Ortak Akıl Heyeti kurulması ve ayrıca Gerçekleri Araştırma ve Geçmişle Yüzleşme Komisyonu kurulması gibi öneriler getiriyor.
Kürt sorununun çözümünün anayasal güvenceye alınması gerektiğini söyleyen CHP Diyarbakır İl Başkanı, şu anda çözümün tek bir liderin psikolojik durumuna bağlandığını olduğunu belirtiyor.
Geçmişte AKP’nin CHP’yi ekonomik model ya da programı olmaması gibi konulardan dolayı eleştirdiğini hatırlatan Mehmet Şerif Doğru, şimdi “AKP’nin elinden iki silahı aldık” diyor: Ekonomi ve Kürt sorununa çözüm. Doğru, “Bu sefer bir şey kalmayınca Sayın Erdoğan dini siyasete alet ediyor. Eline Kuran almış, artık ‘Bu Kuran hakkı için bana oy verin’ diyor. Halkın dini duygularını istismar etmeye kalktı. Elinde bir Kuran kaldı. Son dönemde sadece dini işliyor. Artık dine sarıldı. Halkın en zayıf halkası. CHP din ve kimlik üzerinden siyaset yapmaz” diye konuşuyor.