KONDA Araştırma şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda tamamlanma ihtimalinin yüksek olduğuna inanıyor.
30 Mart yerel seçimlerinde sonuçları en doğru bilen ve yorumlayan isimlerden biri olan Ağırdır, buna gerekçe olarak da Türkiye’de 2002’den beri yavaş yavaş yükselen siyasi kutuplaşmayı gösteriyor.
“Her hafta sonu seçim yapsak sonuç değişmez”
Yerel seçimlerde sonucu hizmetin değil, kimliklere verilen oyların belirlediğini vurgulayan Ağırdır, “ne yaparsak yapalım BDP’li Kürtler’in de, dindarların da laiklerin ve milliyetçilerin de oy oranı belli” diye konuşuyor. “Seçmenin yüzde 60’ı siyasi kutuplaşmanın ruhi ve zihni ambargosu içinde hareket ediyor” diyen Ağırdır, seçmenlerin yüzde 40’ının hala gri alanda yer aldığını söylüyor. Ağırıdır’a göre, “Hiçbir partinin kimlikleri aşan siyasi bir ütopya üretme çabası yok. Dolayısıyla 52 haftasonu seçim de yapsak 52’sinde de aynı oranlar civarında dolaşılacak.”
“17 Aralık’la MHP’ye giden oylar Erdoğan’a döner”
MHP tabanının bir kısmının sosyolojik olarak AK Parti tabanına daha benzer olduğunu savunan Bekir Ağırdır, Başbakan Erdoğan’a MHP’den oy kayması olabileceği, MHP’nin yüzde 4 ile 5 puan arasında oyunun Erdoğan’a kayabileceği tahmininde bulunuyor. CHP’de ise ulusalcı olarak tanımlanan taban kesimde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığının tepki çekmiş olabileceğini belirten Ağırdır, “bunlar başka adaya oy vermez, yapacağı en fazla şey seçime katılmamak olur” diyor.
Erdoğan 23-24 milyon civarında oy alır
Yerel seçimlerde 45 milyon geçerli oyun kazananları belirlediğini kaydeden Ağırdır, yine aynı sayıda oy kullanılırsa, Erdoğan’ın alması muhtemel yüzde 23 ile 24 oranının yüzde 51 ya da 52’yle onu ilk turda köşke çıkarabileceğini söylüyor. Ancak Ağırdır, seçime katılımın 48 milyon kişiye çıkması halinde Erdoğan’ın ilk turda kazanmasını sağlayacak orana ulaşamayarak yüzde 49’da kalacağına dikkat çekiyor. Araştırmacı Ağırdır, Katılım 42 milyona düştüğü takdirde ise Erdoğan’ın yine ilk turda yüzde 56’yla kolaylıkla ilk turda galip çıkacağını savunuyor. Bekir Ağırdır, 2 milyon 750 bin yurt dışı seçmenin 2 milyonunun sandık başına gitmesinin beklendiğine, sonuca en büyük etkiyi de bu katılımın yapacağına dikkat çekiyor.
“Selahattin Demirtaş kimlik siyasetinden kurtarabilir”
Türkiye’nin “kimlik siyasetine” sıkıştığını söyleyen Ağırdır, bu tabloyu değiştirme potansiyeline Selahattin Demirtaş’ın sahip göründüğünü savunuyor. Ağırdır, buna gerekçe olarak da Kürt siyasetinin Türkiyelileşme çabasını gösteriyor. Ağırdır şöyle konuşuyor: “Eğer Demirtaş 30 gün içinde kendi Kürt kimliğini taşıyan ve ötesine gidebilen bir dil üretebilir, seçmenler üzerinde inandırıcılık oluşturabilirse, hem Demirtaş’ın oyları yükselir hem de ülkenin geleceği için bir şeyleri daha somut tartışma fırsatı bulunabilir.”
Her şeye karışacak Erdoğan imajını Ak Partililer bilinçli yaratıyor
Türkiye seçimlere, Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiği takdirde, bu görevin yanısıra başbakanlık görevini de sürdüreceği iddialarıyla giriyor. Ancak KONDA Araştırma Şirketi’nin kurucusu Bekir Ağırdır, bunun AK Parti’ye destek verenler tarafından bilinçli olarak yaratılan bir durum olduğunu şu sözlerle savunuyor: “Ak Parti ve Erdoğan yandaşları şu anda bir algı operasyonu yaparak, “her şeye karışacak” imajı oluşturulmaya çalışılıyor ki yarın karıştığı meselelerde ‘buna yetkisi var mıydı yok muydu’ tartışması yapılmasın. Ama pratikte, her şeye karışır mı ondan emin değilim.”
Asıl soru Erdoğan sonrası AK Parti’nin geleceği
Bekir Ağırdır ayrıca Türkiye’nin geleceğinin Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması durumunda, partisini emanet edeceği kişi ya da ekibin Adalet ve Kalkınma Partisi’ni milli görüşçü mü yapacağı, muhafazakar demokrat çizgiye mi çekeceği sorusuna verilecek yanıta bağlı olduğunu söylüyor.
Your browser doesn’t support HTML5