Dolmabahçe Sarayı’ndaki Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde bazı gazete ve televizyonun yöneticilerini ağırlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı’nın son durumuyla ilgili bilgi Verdi.
Yerel kamuoyu ve uluslararası toplumu meşgul eden bazı sorulara da yanıt veren Erdoğan, harekatın süresi hakkında net bir açıklama yapmazken, kapsamı ve hedefi hakkında daha net konuştu.
Cumhurbaşkanı, ‘‘Bizim teröristlere karşı duruşumuz, onlar 30 kilometre derinlik ve en batıdan en doğuya kadar bütün o havzayı terk edene kadar devam edecek. Bunu dün İngiltere Başbakanı'na da söyledim, bugün de Şansölye Merkel'e de söyledim’’ dedi.
Erdoğan: ‘‘YPG, kiliselerden saldırı yapıyor, Türkiye’ye 652 havan ve roket saldırısı oldu’’
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu’nun harekatın başından bu yana 18 kayıp verdiğini, buna karşılık 490 YPG’linin etkisiz hale getirildiğini belirten Cumhurbaşkanı, Milli Ordu destekli Türk birliklerinin 109 kilometrekarelik alanı kontrol altına aldığını söyledi.
Erdoğan, ‘‘Terör örgütü, ABD tarafından 30 bin kamyonluk mühimmat ile techiz edilmiş olmasına rağmen ciddi bir direniş gösteremiyor. Dört köy kontrol altına alınmıştır. Diğer yandan da 17 köy kontrol altına alınmış, şehir merkezi iki taraftan kuşatılmıştır. Kendi güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın hayatlarını riske atmamız pahasına, siviller için gösterdiğimiz hassasiyet bunun en büyük ispatıdır. Türkiye’nin asker gücü, insani duyarlılığımız olmasa terör örgütünü birkaç gün içinde yerle bir etmeye yeter. Şu ana kadar Şanlıurfa, Mardin, Şırnak ve Gaziantep’e 652 havan ve roket saldırısı olmuştur. Teröristler saldırmak için daha çok Türkiye’nin henüz operasyon başlatılmayan yerlerini seçiyorlar. Havanların yarısı Nusaybin ve Kızıltepe’ye düşmüştür. Teröristler park, hastane gibi sivillerin bulunduğu yerlerden saldırıyor. Amaçları Türkiye'nin karşılık vermesi halinde sivil kayıplar çıkmasını sağlamaktır. Hatta daha ileri gidiyorum; kilise içinden atış yaptıkları da vaki. İHA’larla tespit ediyoruz. ‘Kiliseyi vurdu’ diyecekler ama bu fırsatı onlara vermek istemiyoruz. Masumların kanları üzerinden propaganda yapıyorlar’’ dedi.
Cumhurbaşkanı, sosyal medyada Barış Pınarı Harekatı konusunda Türkiye aleyhine faaliyet yürüttüğü iddia edilen 129 kişinin gözaltına alındığını, 589 kişi hakkında da idari işlem yapıldığını açıkladı.
‘‘DEAŞ’lıların sorumluğunu üstlenmeye hazırız, Kürtleri değil teröristleri hedef alıyoruz, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız’’
Barış Pınarı Harekatı ile ‘Operasyonun ardından DEAŞ'lıların durumu ne olacak?’, ‘Bu terör örgütünü mü yoksa Suriye’deki tüm Kürtleri mi hedef alıyor?’ ve ‘Türkiye’nin kontrol sağladığı bölgeler ile ilgili gelecekteki hesapları nelerdir?’ şeklinde sorular oluştuğunu belirten Cumhurbaşkanı, bu konulara şu sözlerle açıklık getirdi: "Türkiye, bu alçak örgüte karşı gerçek anlamda mücadele vermiş tek devlettir. Suriye'de bulunan DEAŞ'lılar konusunda her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu altını çizerek ifade ettik, ifade ediyoruz. Buna rağmen bizi itham edenler asla iyi niyetle hareket etmiyor. Biz kuyumcu hassasiyetiyle çalışıyor, tek bir masumun burnunun bile kanamaması için çaba gösteriyoruz. Hele hele operasyonumuzun Kürtleri hedef alması gibi bir durum asla söz konusu değildir. Tam tersine bu operasyonda en büyük desteği Suriye Kürtleri’nden alıyoruz. Biz Kürtlere değil, PKK ve onun yan kuruluşları olan YPG ve PYD, bunlara karşı operasyon yapıyoruz. Biz Suriye’nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz. Suriye'deki varlığımızın tamamen kendi sınırlarımızın güvenliği ve ülkemizdeki Suriyelilerin güvenle evlerine dönmeleriyle sınırlı olduğunu belirtmek istiyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği sağlandığında bundan en mutlu olacak ülke Türkiye olacaktır.’’
‘‘Türkiye’yi ekonomik yaptırımlar ve ambargolarla tehdit edenler çok yanılıyor’’
Türkiye’nin ambargolara asla teslim olmayacağını vurgulayan Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1998 yılında Suriye’yle imzalamış olduğu Adana Mutabakatı kapsamında Fırat’ın doğusuna girdiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı, ‘‘Ülkemizi ekonomik yaptırımlar ve silah ambargolarıyla tehdit edenlere rastlıyoruz. Türkiye'yi bu tür tehditlerle yolundan döndürebileceklerini sananlar çok yanıldılar, çok yanılıyorlar. İşte dün Alman Parlamentosunda Dışişleri Bakanı bir konuşma yapıyor; ‘Türkiye'ye silah satışını durduracağız’ diyor. Az önce ben Merkel'e de söyledim. Dedim, ‘Bak hükümetinizde ortağınız, Dışişleri Bakanınız bu ifadeyi kullanıyor. Bunu neyle izah edeceksiniz?’ Biz sizinle NATO'da müttefik miyiz, değil miyiz? Yoksa terör örgütünü NATO'ya aldınız da benim haberim mi yok' dedim. Böyle garip yaklaşım olur mu? Siz bizden yana mısınız, terör örgütünden yana mısınız? Amerika kalkıyor 30 bin TIR silah, araç- gereç, mühimmat gönderiyor. Şu an bu silahlarla terör örgütü bize karşı savaşıyor. (NATO’nun) 5. Maddesi’ni nereye koyacağız? Rejim teröriste karşı ayakta duramıyor. Duramayınca biz Adana Mutabakatı’yla girdik. Bizim öyle bir lüksümüz yok. Tacizlerden, terörist saldırılardan artık gına geldi. Türkiye’yi bu tür tehditlerle yolundan döndürecek olanlar yanlıyorlar. Bu mesele Türkiye için bir beka meselesidir’’ dedi.
Erdoğan’dan isim vermeden Barzani’ye eleştiri: ‘‘Neymiş Kürtmüş, bunlar insan değil, terörist’’
Barış Pınarı Harekatı’nın başlamasından sonra İran ve İngiltere başta olmak üzere bazı ülkelerden arabuluculuk teklifleri gelmiş, Kürdistan Bölgesel Yönetimi eski başkanı Mesut Barzani de operasyonun durdurulması çağrısı yapmıştı.
Bu konulara da değinen Erdoğan, ‘‘Bazı ülkeler kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar. Bizimle terör örgütü arasında arabuluculuk yapmaya talip olanlar var. Bunlar nasıl başbakan, devlet başkanıdır anlamak mümkün değil. Yahu siz ne zamandan beri bir devletin terör örgütüyle masaya oturduğunuz gördünüz? Suriye’de rejim bunların hakkından gelmiş olsaydı, işimiz kolaydı. Rejimin böyle bir durumu yok. Aynı şey Irak’ta da böyle. Irak'ta da durum berbat. Biz Irak'ta da birçok şeyi konuşurken bizim yanımızda farklı, karşımızda farklı konuşuyorlar, arkamızdan farklı açıklamalar yapıyor. İsim vermek istemezdim ama canım yanıyor. Onlar dara düştüklerinde bizim farklı değerlerimiz var diye yanlarında yer alıyoruz, onların karşısına asla dikilmedik. Bunlar bakıyorsunuz teröristlerin yanında alıyor. Neymiş Kürtmüş? Kardeşim beni Kürdü mürdü ilgilendirmez. Bunlar insan değil, terörist. Bizim teröriste bakışımız ile insan bakışımız farklı. Biz ırkçı değiliz’’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, Türkiye'deki uluslararası kamu temsilcileriyle de hafta içinde Ankara'da bir toplantı yapacağını da açıkladı.