Dönem başkanı Türkiye’nin olağanüstü çağrısıyla toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın devlet ve hükümet başkanları toplantısı sonrası açıklanan 30 maddelik sonuç bildirgesinde İsrail kadar ABD de eleştirildi.
Teşkilat, İsrail işgal güçleri tarafından işlenen ve vahşi suç teşkil eden bu eylemlerin, BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail işgalini hesap vermekten korumak suretiyle, ABD Yönetimi’nin desteğiyle işlendiğini teyit etti.
Bu suçların ABD Yönetimi’nin büyükelçiliğini İsrail’in işgali altındaki Kudüs’e resmi olarak taşıması yönündeki yasadışı kararının arka planında işlendiğini, bunun da İsrail Hükümeti’ni Filistinli sivil halka yönelik pervasız davranışı konusunda daha da cesaretlendirdiğini not eden İslam İşbirliği Teşkilatı, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası topluma Filistin halkına “uluslararası barış gücü gönderme yolu da dahil olmak üzere” uluslararası koruma sağlama çağrısında bulundu.
“Gazze’deki zulümlerle ilgili uluslararası soruşturma komitesi kurulmalı”
İİT, BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu, BM Genel Sekreteri, BM İnsan Hakları Konseyi, özel raportörler ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’nden “Gazze Şeridi’ndeki son zulümlere ilişkin olarak uluslararası bir soruşturma komitesi kurulması için gerekli adımları atmaları ve bu komitenin belirli bir zaman dilimi içinde saha soruşturmasını” da talep etti.
ABD Başkanı’nın “Kudüs’ü işgalci güç İsrail’in sözde başkenti” olarak tanıyan yasadışı kararını reddettiğini yineleyen İİT, ABD’yi İsrail’in gerek bölgenin gerek tüm dünyanın barış ve güvenliğine tehdit teşkil eden sömürgeci planlarına ve ciddi ihlallerine son vermesi için çağrıda bulunmaya davet etti.
Erdoğan: “Amerikan yönetimi Filistin yönetimini cezalandırmıştır”
Olağanüstü zirvenin kapanışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu barış sürecini ABD’nin sabote ettiğini söyledi.
Erdoğan, “Amerikan yönetimi tüm uyarılarımıza rağmen ne yazık ki hukuksuz kararını 14 Mayıs günü uygulamaya geçirmiştir. Biz bu girişimi asla kabul etmedik, etmiyoruz. Barış sürecini sabote eden bu provokatif kararın bölgede yol açtığı sonuçların mesuliyeti bütünüyle birinci derecede Amerika'ya aittir.
Amerikan yönetimi, barış istediğini defalarca vurgulayan Filistin yönetimini cezalandırmıştır. Filistin halkını iki devletli çözüme yönelik vaatlerini çiğneyen İsrail’i ödüllendirmiştir” dedi.
Erdoğan, Obama öncesi ABD Başkanı olan George W. Bush’un kendisine “iki devletli bir çözüme razı olduğunu da anımsattı:
“Trump Cumhuriyetçi, önceki Bush o da Cumhuriyetçi. Önceki Bush bana şu cümleyi kullanmıştı, ‘iki devletli çözüme ne diyorsunuz?’. Ben ‘evet’ deyince Colin Powell’a talimat verdi. O Cumhuriyetçi böyle söyledi. Bu Cumhuriyetçi böyle. Demek ki Cumhuriyetçiler arasında sorun var.”
Erdoğan: “Filistin’e barış gücü gönderilmeli”
Türkiye Cumhurbaşkanı, bildirgede de vurgulandığı gibi Filistin’e uluslararası güç gönderilmesinin altını çizdi.
Erdoğan, “İsrail’in bu suçları ABD yönetiminin desteğiyle işlediği aşikardır. Her gün gencecik evlatlarını İsrail terörüne kurban veren Filistin halkına uluslararası barış gücü gönderme dahil bir koruma sağlanması şarttır. Uluslararası toplumların katliamları tribünden izlemeyi bırakarak bunları engelleyecek adımları atması gerekiyor. Nasıl Kosova’ya Bosna’ya yerleştirdiyse buraya da yerleşmesi şart. Bütün ülkeleri Filistin devleti ve onun başkenti Kudüs’ü tanımaya davet ediyoruz. ABD’nin kararını reddediyoruz bu karar uluslararası barışa tehdittir. Her türlü teşebbüse karşı koyacağız. Sabrımızın sonuna geldik” dedi.
Ruhani, Müslüman ülkelerden İsrail’le bağlarını kesmelerini istedi
Zirvenin açılışında konuşan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Müslüman ülkelerden İsrail’le ekonomik bağlarını kesmesi gerektiğini dile getirirken İsrail’in nükleer silahlardan arındırılmasını da talep etti.
Ruhani, “BM Genel Kurulu’nun özel bir oturum düzenlemesini ve ABD yönetiminin aldığı yasadışı kararın ve Siyonist rejimin işlediği suçların burada değerlendirilmesini öneriyoruz. ABD ve Siyonist rejime karşı uygun siyasi, ekonomik ve ticari önlemlerin alınması gerekiyor. Müslüman hükümetlerin ve dünyanın özgürlükçü tüm hükümetlerinin siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerini gözden geçirmelerini, Siyonist rejimle bağlarını kesmelerini öneriyoruz. Siyonist şirketlere de yaptırım öneriyoruz” dedi.