13 yıl aradan sonra Irak’a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkent Bağdat ve Erbil’de temaslarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkent Bağdat’ta Irak Başbakanı Muhammed Şiya El Sudani ile Ortak İş Birliği İçin Stratejik Çerçeve Anlaşması’nı imzalarken 2023’te 20 milyar doları bulan dış ticaret hacmini yükseltmek için Kalkınma Yolu Projesi üzerinde görüşmeler yapıldı.
Bağdat’ta Sünni temsilcilerle görüştükten sonra Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e geçen Cumhurbaşkanı burada da Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani ile görüştü.
2011’deki ziyarette Şii siyasetçi ve din adamları ile görüşmüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan 28-29 Mart 2011’de başbakan olduğu dönemde yaptığı ziyarette ise Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, Irak İslam Yüksek Konseyi Başkanı Ammar El-Hekim, Irak Parlamentosu Başkanı Usame Nuceyfi, Şiiler’in dini lideri Büyük Ayetullah Ali Sistani ve o dönem Irak Kürt Bölgesel Yönetimi lideri olan Mesut Barzani ile bir araya gelmişti.
Erdoğan iki günlük ziyaretinde Bağdat ve Erbil dışında Şiiler’in önemli merkezlerinden Necef’i ziyaret etmişti.
PKK’ya karşı Türkiye ve Irak ortak operasyon düzenleyecek mi?
Cumhurbaşkanı Irak ziyaretinden dönüşünde yaptığı açıklamalarda son dönemde Türk basınında sıkça telaffuz edilen Irak’la ortak PKK operasyonu hakkında net ifadeler kurmaktan kaçındı.
Erdoğan, bir gazetecinin, “Bu yaz itibariyle Irak sınırında terörün çözüleceğini’ söylemiştiniz. Irak ile bir ortak operasyon mu söz konusu?” şeklindeki sorusuna, “Irak'ta da Suriye'de de özellikle terör bataklığı sadece bizim çalışmamızla değil, buradaki her iki ülke yönetiminin müşterek gayretleriyle kurutulacaktır. Gönül ister ki komşularımız topraklarından bize yönelen tehditler karşısında gereken tavrı kendileri koysun ve müşterek olarak bu mücadeleyi sürdürelim. PKK/PYD/YPG terör örgütü Irak’ın da istikrarına, kalkınmasına, huzuruna bir tehdittir. Bu tehdidin ortadan kaldırılması Irak’ın da çıkarınadır. Ben inanıyorum ki bu gerçeği görüyorlar ve artık bu pürüzün yok edilmesi için irade ortaya koyacaklardır” yanıtını verdi.
“(Gazze’de ateşkes için) Bütün sinir uçları nerede ise onları harekete geçirmemiz şart”
Geçtiğimiz hafta sonu Hamas liderleri İsmail Haniye ve Halid Meşal’in de aralarında olduğu bir heyetle görüşen Erdoğan, Türkiye’nin Gazze’ye, Filistin’e desteğinin süreceğini yinelerken “Ateşkes ümidiniz var mı?” şeklindeki soruya net bir yanıt vermedi.
Erdoğan, “Gazze meselesine 7 Ekim öncesinin perspektifiyle bakarsak hata ederiz. Gazze’nin İsrail tarafından ele geçirilmesi, başka işgallerin de kapısını aralar. İslam dünyası bu soykırımlara varan katliamlar zincirinin oluşturduğu titremeyle kendine gelmezse, reflekslerini tamamen kaybetme tehlikesiyle yüzleşir. Onun için de bizim burada sessiz kalmamız mümkün değildir. Bütün sinir uçları nerede ise onları harekete geçirmemiz şarttır. Çözüm için elimizden gelenin fazlasını yapmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Gazze’de yüzlerce basın mensubunun İsrail tarafından öldürüldüğünü, en son TRT Arabi ekibinden bir gazetecinin ağır yaralandığını belirten Erdoğan, “Uluslararası Adalet Divanı önüne biz İsrail’in işlediği suçlara dair bütün belgeleri koyduk, koymaya devam edeceğiz. Biz gerçeği ortaya koymaya, İsrail'in cinayetlerini dillendirmeye devam edeceğiz. Şunu bilelim ki, zamanın Hitler'i Netanyahu ve suç ortakları hesap vermekten kaçamayacak” dedi.
Erdoğan Katar’ın Hamas aleyhinde tutum alacağına ihtimal vermiyor
Geçtiğimiz hafta Wall Street Journal’ın “Hamas siyasi bürosunu Katar’dan çıkarmayı düşünüyor” başlıklı haberi sonrası, Filistinli örgütün liderlerinin İstanbul’da Erdoğan’la görüşmesi Türkiye’nin taşınmak için tercih edilen ülkelerden biri olduğu yorumlarına neden olmuştu.
Erdoğan, bir gazetecinin, “Türkiye'ye gelmeleri mümkün olabilir mi? Sizden bir talepte bulunuldu mu?" şeklindeki sorusuna, “Önemli olan Hamas liderlerinin nerede olduğu değil, Gazze'deki durumdur. Katar'daki konumlarının ne olacağı hususunda doğrusu bana böyle bir bilgi gelmedi. Fakat Katar Emiri Sayın Şeyh Temim’in, bu kardeşlerimizle ilgili, onların Katar'daki pozisyonunu yok farz edecek bir adımı atacağına dair bir şey duymadım. Böyle bir adım atacağını da düşünmüyorum. Onlara karşı olan samimiyeti, onlara karşı olan tavrı, her zaman ailenin bir ferdi gibidir. Bundan sonraki süreçte de yine onlara karşı bu tavrın değişeceğine asla ihtimal vermiyorum” sözleriyle cevap verdi.
Ermenistan mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkat çeken bir başka mesajı ise Ermenistan ile ilgiliydi.
Bir gazetecinin Ermenistan Cumhurbaşkanı Nikol Paşinyan’ın 1915 Olayları’ndan bahsederken “soykırım” yerine “Megds Yeghern” (Büyük Felaket) kavramını kullandığını hatırlatması üzerine Erdoğan, “Artık bölgede yeni bir düzen kuruluyor. Dayanaksız ezberlerin bir kenara bırakılma vakti geldi ve geçiyor. Zamanın gerçekleriyle hareket etmek, gerçeklikle bağı olmayan uydurma tarihi öykülerle hareket etmekten her zaman daha iyidir. Şu anda bunu Paşinyan da anlamış durumda” dedi.
Tarihsel süreçte ne olup bittiğini öncelikle tarihçilerin ele alması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Bu konuda en başından beri çok açık davrandık ve arşivlerimizi açabileceğimizi söyledik ve açtık. Şimdi gerçekçi bir zeminde yeni bir yol haritaları oluşturma zamanıdır. Umarım Ermenistan, diasporanın kendilerini esir ettiği karanlıktan kurtulup, aydınlık yarınlar için yeni başlangıçlar yapma yolunu seçer” diye konuştu.