Tarihi Erbil Kalesi’nin içinde bulunan iki müzeden biri olan Erbil Taş ve Mücevher Müzesi 40 yıl önce başlayan bir hobinin sonucunda ortaya çıktı. Aslen Erbilli olan Serbest Mecid Omar, Musul Üniversitesi’nde jeoloji eğitimi alırken taşlara merak sardı.
Önce okuduğu ve yaşadığı kentlerden taş toplamaya başlayan jeolog Omar, hobisinden ülkesindeki savaş ve karışıklıklara rağmen vazgeçmedi. Irak’ta başlayan taş toplama serüveni yakın ülkelerle devam etti. Ortadoğu’da durum normalleştikçe Omar, dünyanın dört bir yanından taş toplamaya başladı.
Güney Afrika, İsveç, Hindistan, Çek Cumhuriyeti, Çin, Brezilya, Türkiye, Tanzanya, Pakistan, Gana, Avustralya ve daha birçok ülkedeki taşlar Omar’ın dikkatinden kaçmadı.
2015 yılına gelindiğine elinde yeterli taş olduğuna inanan Omar, ilk müzesini Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil’e bağlı Şaklawa kasabasında kurdu.
Bir yıla aşkın bir süre burada kalan Omar, başkente taşınmaya karar verdi. 8 bin yıllık tarihe sahip Erbil Kalesi’nde bir yer kiralayan Omar, müzesini buraya taşıdı.
2 milyar yıllık göktaşı da değerli mücevherler de var
VOA Türkçe ekibine müzeyi gezdiren Omar, taşların hikayesini de anlattı.
Müzede ilk göze çarpan büyük boyutlardaki ametist taşı oldu. Kendine has mor renk tonu ile doğal bir taş türü olan ametist, kuvars mineral ailesinin bir üyesi olup aynı zamanda mor kuvars olarak da biliniyor.
Müzede bununla birlikte ateş akik, Botswana akiki, mavi dantel Hint akiki, moldavit, opal, künzit gibi taşların yanısıra değerli taş sınıfına giren yakut, safir gibi taşlar da bulunuyor.
Çin’den getirilen 2 milyar yıllık göktaşı, Türkiye’den getirilen krom opal de müzede sergilenen taşlar arasında yer alıyor.
2003 yılından önce Irak’taki karışıklıklar nedeniyle seyahat edemeyen Omar, diğer ülkelerdeki taşların çoğunu bu yıldan sonra topladı. Kargo ile gelebilen taşları bu yolla getirten Omar, bazılarını da İstanbul’da teslim aldı. Omar müzeye getirdiği taşları önce temizliyor ardından sergiliyor.
“Kendime bir gömlek alacağıma taş alıyordum”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Omar, yaklaşık 40 yıldır taş topladığını söyledi.
Müzesinin Irak’ın ilk ve tek taş müzesi olduğunu dile getiren Omar, “Benim müzem hem Irak’ın hem Kürdistan Bölgesinin en büyük müzesidir. Burada tüm dünyaya ait eserler bulunuyor. Irak’ta başka örneği yok” dedi.
Ortadoğu'dan Latin Amerika'ya, oradan Rusya'ya kadar geniş bir coğrafyadan taş topladığını vurgulayan Omar, taşların tamamını kendi parasıyla aldığına dikkat çekti. Babasının memur olması nedeniyle maddi durumlarının çok iyi olmadığını ifade eden Omar, şunları söyledi:
“Bu taşları toplamak çok zor bir olay. Masraflarını kendi cebimden karşıladım. Ben bir memur oğluyum, babam tüccar değildi. Ona rağmen paramla mesela bir gömlek, bir ayakkabı almak yerine taş almayı tercih ettim. 2003 yılından önce gidip almak çok zordu ama sonrasında ulaşım kolaylaştı. 2003’ten sonra dünya kapılarını Irak'a açınca daha rahat oldu. Mesela dünyanın bir yerinde bir taş buluyorum doğrudan buraya gelmese bile İstanbul'a istiyorum. İstanbul'a gidip teslim alıyorum”
“Para kazandıkça yeni taşlar alacağım”
Türkiye, İran, Norveç, Danimarka, Hollanda, Almanya gibi ülkelere bizzat giderek taş toplayan Omar, müzenin büyük bir maddi yükü olmasına rağmen burayı açık tutmaktan vazgeçmiyor.
Omar, müzeden para kazanması halinde yeni taşlar alacağını belirterek, şunları söyledi:
“Daha önce burada çalışan 4 memurumuz vardı. Bu müze kendi ayakları üzerinde duruyordu. Eğer fazlasını kazanırsa o parayı cebime koymam, yeni taşlar alırım. Burası ticari bir yer değil. Benim amacım ülkeme hizmet etmek.”
Omar’ın oğlu da kendisi gibi jeolog. Omar, gelecekte müzeyi oğluna devretmeyi düşündüğünü dile getirse de “Eğer gelecekte o buraya ilgi duymazsa ya da onun çocuğu buraya ilgi duymazsa ben de müzeyi devlete teslim ederim” dedi.
Hangi taşlar değerli?
Türkiye’de maden ve hammadde kaynaklarını araştırmak, rezerv ve tenörlerini tespit ederek ekonomiye kazandırmak amacıyla 22 Haziran 1935’te kurulan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Omar’ın müzesinde bulunan taşların bazıları “değerli ve yarı değerli” taşlar sınıfında yer alıyor. Safir ve yakut değerli, diğerleri ise yarı değerli taş olarak kabul ediliyor.