El Salvador’da hükümetle çevreciler arasında 3 trilyon dolarlık altın rezervi gerilimi

El Salvador Cumhurbaşkanı Nayib Bukele

Dünyada metal madenciliği faaliyetlerinin yasaklandığı ilk ülke olan El Salvador’da, 3 trilyon dolarlık altın rezervi bulundu.

El Salvador Cumhurbaşkanı Nayib Bukele altın madenciliğine başlanması durumunda ülkenin gayrisafi milli hasılasının 88 katı büyüklüğünde olduğunu açıkladığı altın rezervinin, ülkenin ekonomik gelişimine ciddi katkılar yapacağını söyledi.

Bukele, bu yüzden de ülke genelinde madenciliği yasaklayan yasanın yürürlükten kaldırılması için Kongre'ye bir tasarı göndereceklerini açıkladı.

Bukele, altın bulunan bölgede ayrıca kobalt, nikel ve lityum gibi yeni teknolojilerde kullanılan madenlerin de bulunduğunu, bunların da çıkarılmasıyla ülke ekonomisinin çok daha büyüyeceğini ve madencilik faaliyetlerinin yasaklanmasının “saçma” olduğunu savunuyor.

Temel su havzaları ve altın aynı bölgede

El Salvador 2017 yılında metal madenciliğinin yasaklandığı ilk ülke oldu. Yasal düzenlemenin başlıca nedenleri arasında başta siyanür ve cıva gibi kimyasalların kullanımından kaynaklanan çevre ve sağlık riskleri yer alıyor.

Yaklaşık 6,3 milyonluk nüfusu ve 21 bin kilometrekare yani Antalya’nın yüzölçümü kadar bir toprağa sahip El Salvador’da su kaynakları da oldukça sınırlı.

Tartışmayı şiddetlendiren konulardan biri de altın rezervlerinin bulunduğu bölgede, hem su ihtiyacını karşılayan en önemli su havzaları hem de ülkedeki son derece sınırlı olan ormanlık alanların bulunması.

El Salvador’daki çok sayıda sivil toplum örgütü, altın çıkarma ve işlenme sürecinde toprağın, suyun kirletileceği, bölgede yaşayan canlıların sağlığının riske gireceği, yoksulluğun ve şiddetin artacağı gibi sebeplerle, madencilik faaliyetlerinin yeniden başlamasına sıcak bakmıyor.

Pedro Cabezas

Orta Amerika Madenciliğe Karşı İttifak’tan (Acafremin) Pedro Cabezas, 2017’de El Salvador’da madenciliğin yasaklanmasına neden olan çevresel koşulların bugün de devam ettiğini ve Çevre Bakanlığı verilerine göre ülkedeki su kaynaklarının yüzde 90’ının kullanılamadığına dikkat çekiyor.

VOA Türkçe’ye konuşan Cabezas, “İklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden olan El Salvador, kıtlıktan su taşkınlarına kadar çok sayıda çevre sorunu yaşıyor. Altın çıkarılmak istenen bölgede, ülkenin temel su kaynakları ve ormanları bulunuyor. Araştırmalar 1 ons altın çıkarmak için 10 ton kaya ve 15-20 metreküp suyun ağır metaller, cıva, sülfat gibi kimyasal maddelerle kirletilerek doğaya geri gönderileceğini öngörüyor. Madenciliğe yeniden başlamak hem insan sağlığıyla oynamak hem de çevre katliamı yapmak anlamına geliyor” dedi.

“Olağanüstü hâl, muhalefeti zorlaştırıyor”

Sivil toplum örgütleri, kiliseler, sendikalar, çevre örgütleri ve siyasi partilerin 12 yıllık mücadelesinin sonucunda yasaklanan madenciliğin yeniden başlaması, Cabezas’a göre ülkede yaşanan çok sayıda sosyoekonomik sorunun artmasına yol açabilir.

Ülkede çetelerle mücadele için iki yıl önce ilan edilen ve hala yürürlükte olan olağanüstü hal koşullarından dolayı hükümetin önerisine muhalefet etmenin zor olduğunu kaydeden Cabezas, mevcut iktidarın ayrıca nükleer enerji santrali kurmaktan petrol çıkarmaya kadar çok sayıda projesi olduğunu, madencilik önerisine karşı çıkan aktörlerin hükümetin yeni hedefi haline gelmekten endişe duyduğunu söyledi.

El Salvador Merkez Bankası tarafından yayınlanan 2024 Nüfus ve Konut Sayımı verilerine göre hanelerin yalnızca yüzde 53,5’ine su ulaşıyor ve halkın yüzde 57,8’si günde en az 4 saat su kesintisi yaşıyor.