Kadınların kazanımlarının ve haklarının gelişmesinin kutlandığı, her yıl düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, ABD'de özellikle kadınların çalışma haklarının iyileştirilmesi ve oy kullanma hakları için mücadele ettikleri 20'nci yüzyılın başındaki sosyalist hareket ve işçi hareketlerinden kökenini alıyor.
Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de 1911 yılında bir milyondan fazla kişinin kadın haklarını desteklemek için yaptığı gösteriler, dünyada kayıtlara geçen ilk kadınlar günü kutlamaları oldu.
O zamandan bu yana Dünya Kadınlar Günü'nün hem boyutu hem de kapsamı genişledi ve odağı kadına karşı şiddetten, işyerinde eşitliğe kadar uzandı.
Tek bir grubun tekelinde olmayan etkinliğin kutlamalarında Birleşmiş Milletler (BM) genellikle ön cephede yer alıyor. BM, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü 1977'de resmen tanıdı.
Çin, Rusya ve Uganda dahil bazı ülkeler bu günü resmi tatil olarak kabul etse de kutlamalar genellikle merkezi olmuyor.
İlgili Haberler BM Güvenlik Konseyi’nde “Kadın” OturumuBM'nin bu yılki teması "DigitalALL: Cinsiyet Eşitliği İçin İnovasyon ve Teknoloji." Bu tema, teknolojinin kadın haklarının geliştirilmesinde oynadığı önemli role ve dijital alanda artan cinsiyet farkının kadınların iş fırsatlarından çevrimiçi güvenliğe kadar birçok alanda etkili olduğuna dikkat çekiyor.
BM'ye göre dünyada erkeklere kıyasla 259 milyon daha az kadının internete erişimi var. Ayrıca kadınlar, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematikte de daha az temsil ediliyor.
BM'nin internet sitesinde "Kadınların teknoloji alanına daha fazla dahil edilmesi, daha fazla yaratıcı çözüm ve kadınların ihtiyaçlarını karşılayarak cinsiyet eşitliğini destekleyen inovasyonlar için daha büyük potansiyel oluşturuyor. Kadınların bu alanlara daha az dahil olması ise tam tersine büyük maliyet getiriyor" deniliyor.
BM'nin daha önceki Dünya Kadınlar Günü temaları arasında "iklim değişikliği", "kırsalda kadınlar" ve "HIV/AIDS" vardı.
Dünya Kadınlar Günü neden önemli?
BM'nin bu yılki teması, 21. yüzyılda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin nasıl geliştiğinin altını çizerken, dünya genelindeki kutlamalar yoksulluk ve şiddet gibi uzun süredir devam eden sorunlara odaklanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2021'deki bir raporu, dünyada yaklaşık üç kadından birinin yaşamı boyunca fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya çıkarmıştı.
Bu, kadınların ekonomik fırsatları, cinsel eğitime erişimleri ve üreme haklarıyla bağlantılı bir sorun olarak görülüyor.
Hareket büyük ölçüde beyaz kadınların oy hakları mücadelesinden ortaya çıksa da son yıllarda Dünya Kadınlar Günü'nün trans bireyleri, “non binary” ve cinsiyet normlarına uymayanları da kapsayacak şekilde daha kapsayıcı hale getirilmesine çalışılıyor.
Dünya Kadınlar Günü, kadın ve erkeklerin hakları arasındaki dengesizlik konusunda farkındalık yaratmak için bir fırsat olsa da, organizatörler bu günü aynı zamanda ilerlemeyi ve kadınların bireysel başarılarını kutlamak için de kullanıyor.