Hazine ve Maliye Bakanlığı döviz bürolarındaki tüm işlemlerde kimlik tespiti zorunluluğu getirdi. Düzenlemeye göre döviz büroları müşterinin T.C. kimlik numarasını, pasaport numarasını, vergi kimlik numarasını, işlem tarihini, saatini ve miktarını gösterecek şekilde her bir işlemi ayrı bir hesap veya deftere kaydetmek zorunda olacak.
VOA Türkçe, İstanbullular'a döviz bürolarındaki kimlik beyanı uygulaması hakkındaki düşüncelerini sordu. Bazı kişiler uygulamanın gereksiz olduğunu ve tedirginliğe yol açtığını savunurken bazılarıysa kararı doğru bulduğunu söyledi.
Your browser doesn’t support HTML5
Döviz bürosunda yaptığı işlemde kendisine kimlik sorulmasından dolayı tereddüt yaşadığını kaydeden emekli Haci Sami Takan, “50 dolar alacağım diye benim T.C. kimlik numaramı istiyor, ben de vermek istemiyorum. Onlar benim T.C.’mi bildikten sonra kontrol benden çıkıyor. Bu yüzden tereddütlüyüm, ne alabiliyorum ne de satabiliyorum” diye konuştu.
Dürüst bir insanın tedirgin olmasına gerek olmadığını söyleyen Goncagül Karasu, “Anlım açık yüzüm ak. Bir kaçakçılığım, sahtekarlığım yok. Dürüst bir insanı tedirgin etmez. Ben kararı gayet makul buluyorum. Türkiye’de kimin ne aldığını ne verdiğini, bu paranın nereden çıktığını Maliye Bakanlığı bilmek zorunda” dedi.
Döviz bürosu işleten Mehmet Selim Aslan, para bozdurmaya gelen müşterilerin tedirgin olduğunu belirterek, bakanlığın aldığı kararı tekrar gözden geçirmesi gerektiğini söyledi: “Doğal olarak insanlar ilkin tedirgin oluyor, çekinceler oluşuyor, biraz korkuyor. Küçük meblağlarda ibraz edilmemesi çok iyi olur. Hükümet bu karardan dolayı tepki alır diye düşünüyorum. Adam 50 dolar bozduracak, belki yanında kimliğini ya da kendini ibraz edecek bir şey getirmemiş olabilir. Onun için hükümetin bu kararı tekrar gözden geçirmesi lazım.”
Korkmaz Albayrak, “10 dolar bozduracağız kimliği istiyorlar. Bunların gayesi insanları fişlemek. Bir garip para bozduracak, peşine düşmüşler. Ben 40 senedir yurtdışında yaşıyorum. Buraya geldim, para bozduracağım, kimliğimi soruyor. Ne için kimliğimi göstereceğim kardeşim” dedi.
Valide Arıkan, “Bazı insanlar çalıntı parayı döviz bürolarına getirip değiştirmek istiyorlar. Gelen paranın nereden geldiğini ya da gittiğini takip etmek açısından bu uygulama daha iyi olur” diye konuştu.
Necmettin Dönmez, “Bence gereksiz bir uygulama. Vatandaş cebinde 100 dolar var, bunu bozduracak. Bunu kayda alsanız ne olacak almasanız ne olacak. Bu durum hem bürokrasiyi arttıracak hem de vatandaşta korku yaratacak. İşlemler de tezgah altına inecek. Adam burada bozdurmayacak başka bir piyasa oluşacak. Bu hiç iyi bir şey değil” dedi.
İngilizce öğretmeni Ahmet Karadağ da “Büyük meblağlar alanlara kimlik sorsunlar ama 10 dolar, 20 dolar alanlara sorulması bana göre saçma. İnsanlar tedirgin olursa başka yöntemlere gider. Mesela hasır altına gider” diye konuştu.