ISTANBUL —
“Rojava'daki gelişmeler de dikkate alınarak AK Parti Öcalan'ın karşısına Barzani'yi mi sürmek istiyor? BDP'lilerin ve Kandil'in 'AK Parti'nin kendi Kürt alanını ve Kürtlerini oluşturmak' olarak adlandırdıkları hamleye mi girişiyor?” Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Cumartesi günü başlayacak Diyarbakır gezisine Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’yi davet etmesiyle ilgili olarak kamuoyunda oluşan soruları Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı Ali Bayramoğlu böyle formüle ediyor. Bu tarz arayışlarının “işi yokuşa süreceğini” söyleyen Bayramoğlu, AK Parti için hala ana eksenin ‘barış süreci’ olduğunu kanaatini koruyor ve yerel seçimler sonrası iktidarın yeni bir sayfa açmasını bekliyor.
Leyla Zana: Barzani’nin ziyareti AK Parti’nin seçim yatırımı değil, desteklenmeli
Barzani’nin Diyarbakır ziyaretine ilişkin olarak parlamentodaki Kürt milletvekilleri arasında en pozitif yaklaşım Leyla Zana’dan geldi. Uzun zamandır birçok konuda BDP’den farklı görüşler seslendiren Zana, geziye AK Parti’nin seçim yatırımı olarak bakılmasını eleştirdi. Diyarbakır bağımsız milletvekili, “ gezinin sürece katkı sunacağı umudunu taşıyorum. Hiç kimse küçük hesaplarla yaklaşmamalıdır. Önemli olan ve kalıcı olması gereken süreçtir. Buradan herkes kazançlı çıkacaktır. Kaybedeni olmayacaktır. Bu ortak geziyi de selamlamak gerekir” dedi.
Zana’nın bakışının ortak bir temayülü temsil ettiğini söylemek mümkün değil. En rahatsız kesim ise hiç kuşkusuz Barış ve Demokrasi Partisi. Parti sözcüleri, Barzani’nin bu süreçte -üstelik de kendi davetlerini reddettikten sonra- Diyarbakır’a gelişine açıktan tepki göstermese de bu ziyareti yerel seçimler öncesi bir hükümet manevrası ve Rojava’ya karşı bir işbirliği gösterisi olduğunu ifade etmekten geri durmuyorlar.
Demirtaş: Barzani’nin ziyareti hükümetin seçim yatırımı
Uluslararası bir konferans için Paris’te bulunan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın şu açıklamaları, “Barzani’nin Diyarbakır ziyareti vesilesiyle şu anda tıkanmış olan çözüm sürecine, dair söyleyeceği şeyler önemlidir. İnşallah kendisi bu konudaki Kürtler’in genel yaklaşımlarını, dikkate alan bir pozisyonda olacaktır. Vereceği mesajlar Kürtler’in birliğine hizmet etmelidir. Beklentilerimiz daha çok bu yöndedir. Bunun dışındaki her türlü girişim özellikle de AKP’nin Kürtleri birbirine karşı kışkırtma, birbirine düşürme girişiminin bir devamı olacaktır” partisinin tedirginliğini gözler önüne seriyor. BDP Eş Başkanı bu davetin iyi niyetli olmadığını ve AK Parti’nin bir seçim yatırımı olduğunu da sözlerine ekliyor.
Çözüm sürecine büyük destek veren ve ‘barış bizim kuşağımız için son fırsattır’ diyen BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık ise ‘Kürtler için önemli bir aktör’ olarak tanımladığı Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı’ndan net mesajlar vermesini bekliyor. Barzani’nin çözüm sürecine katkı vermesini ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için hükümetle görüşmesini isteyen Sakık, Suriye’nin kuzeyindeki Rojava konusunda hem hükümetin hem de konuk liderin ikircikli tutumunun son bulması gerektiğini söyledi.
PYD’nin SUK’tan ayrı davranmasına Erdoğan ve Barzani tepkili
Ancak Rojava konusunda BDP cephesinin beklentilerinin yerine gelmesi pek muhtemel gözükmüyor. Çünkü 12 Kasım’da Salih Müslim liderliğindeki PYD’nin Cenevre-2’ye Suriye Ulusal Koalisyonu’ndan ayrı bir statüde katılmak için özerklik yönünde adım atması hem Türkiye’nin hem de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin tepkisiyle karşılandı. Erdoğan ve Barzani, Kürtlerin Cenevre’de SUK içinde temsili için daha çok Barzani’nin kontrolunda olan Kürt Ulusal Konseyi’ni ikna etmişti. Kürt Yüksek Konseyi’nin bir tarafını oluşturan KUK’un bu hamlesine PYD özerklikle yanıt vermiş oldu.
Barzani’nin PYD’ye yönelik suçlamaları sürüyor
PKK’yla akraba bir siyasi oluşum olan PYD’nin dolayısıyla da Salih Müslim’in bölgesel güç haline gelmesi ihtimalini benimseyen Mesut Barzani, Türkiye’ye gelmeden önce Rojava’nın en güçlü partisini deyim yerindeyse adeta eleştiri bombardımanına tuttu. PYD’yi Kürt Yüksek Konseyi’nin kurulmasını sağlayan Erbil Anlaşması’na aykırı davrandığını söyleyen Barzani, “silah zoru ve Baas rejimiyle yaptığı gizli anlaşmalarla emrivakide bulunup kendisini askeri güç ilan etti. PYD’nin rejimle işbirliği yapması, Rojava’daki halkımızın geleceği açısından tehlikeli bir oyundur” dedi.
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri, ayrıca PYD’yi rejime destek vermek amacıyla Suriye Kürtlerini kendilerini ait olmayan bir savaşa sokmak ve binlerce Kürt’ün göç etmesine yol açmakla suçladı.
Şivan Perwer: Kimse halkımla arama husumet sokmasın
Barzani’nin Diyarbakır ziyaretinde Kürt müziğinin en önemli isimlerinden Şivan Perwer de kendisine eşlik edecek. 37 yıl önce ayrıldığı memleketinde İbrahim Tatlıses’le birlikte sahne alması beklenen Perwer, kendisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Barış sürecine destek vermek için Barzani’nin ricasını kabul ettiğini söyleyen 58 yaşındaki Viranşehirli sanatçı, “Oraya ani gelişimin herhangi bir siyasi partiye veya harekete karşıt veya destek olarak sunulması doğru değildir. Zulme karşı isyan çığlığı olduğum gibi barış, hoşgörü ve sevgi içinde şarkılarımı söylemeye ve halkıma bağlılığımdan hiçbir ödün vermeyeceğimden hiç kimsenin süphesi olmasın ve kimse halkım ile aramıza husumet sokmaya çalışmasın” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın iki gün sürecek ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayını da açıklaması beklenen ziyaretini izlemek üzere yerli ve yabancı toplam 240 gazeteci akreditasyon yaptırdı.
Leyla Zana: Barzani’nin ziyareti AK Parti’nin seçim yatırımı değil, desteklenmeli
Barzani’nin Diyarbakır ziyaretine ilişkin olarak parlamentodaki Kürt milletvekilleri arasında en pozitif yaklaşım Leyla Zana’dan geldi. Uzun zamandır birçok konuda BDP’den farklı görüşler seslendiren Zana, geziye AK Parti’nin seçim yatırımı olarak bakılmasını eleştirdi. Diyarbakır bağımsız milletvekili, “ gezinin sürece katkı sunacağı umudunu taşıyorum. Hiç kimse küçük hesaplarla yaklaşmamalıdır. Önemli olan ve kalıcı olması gereken süreçtir. Buradan herkes kazançlı çıkacaktır. Kaybedeni olmayacaktır. Bu ortak geziyi de selamlamak gerekir” dedi.
Zana’nın bakışının ortak bir temayülü temsil ettiğini söylemek mümkün değil. En rahatsız kesim ise hiç kuşkusuz Barış ve Demokrasi Partisi. Parti sözcüleri, Barzani’nin bu süreçte -üstelik de kendi davetlerini reddettikten sonra- Diyarbakır’a gelişine açıktan tepki göstermese de bu ziyareti yerel seçimler öncesi bir hükümet manevrası ve Rojava’ya karşı bir işbirliği gösterisi olduğunu ifade etmekten geri durmuyorlar.
Demirtaş: Barzani’nin ziyareti hükümetin seçim yatırımı
Uluslararası bir konferans için Paris’te bulunan BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın şu açıklamaları, “Barzani’nin Diyarbakır ziyareti vesilesiyle şu anda tıkanmış olan çözüm sürecine, dair söyleyeceği şeyler önemlidir. İnşallah kendisi bu konudaki Kürtler’in genel yaklaşımlarını, dikkate alan bir pozisyonda olacaktır. Vereceği mesajlar Kürtler’in birliğine hizmet etmelidir. Beklentilerimiz daha çok bu yöndedir. Bunun dışındaki her türlü girişim özellikle de AKP’nin Kürtleri birbirine karşı kışkırtma, birbirine düşürme girişiminin bir devamı olacaktır” partisinin tedirginliğini gözler önüne seriyor. BDP Eş Başkanı bu davetin iyi niyetli olmadığını ve AK Parti’nin bir seçim yatırımı olduğunu da sözlerine ekliyor.
Çözüm sürecine büyük destek veren ve ‘barış bizim kuşağımız için son fırsattır’ diyen BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık ise ‘Kürtler için önemli bir aktör’ olarak tanımladığı Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı’ndan net mesajlar vermesini bekliyor. Barzani’nin çözüm sürecine katkı vermesini ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için hükümetle görüşmesini isteyen Sakık, Suriye’nin kuzeyindeki Rojava konusunda hem hükümetin hem de konuk liderin ikircikli tutumunun son bulması gerektiğini söyledi.
PYD’nin SUK’tan ayrı davranmasına Erdoğan ve Barzani tepkili
Ancak Rojava konusunda BDP cephesinin beklentilerinin yerine gelmesi pek muhtemel gözükmüyor. Çünkü 12 Kasım’da Salih Müslim liderliğindeki PYD’nin Cenevre-2’ye Suriye Ulusal Koalisyonu’ndan ayrı bir statüde katılmak için özerklik yönünde adım atması hem Türkiye’nin hem de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin tepkisiyle karşılandı. Erdoğan ve Barzani, Kürtlerin Cenevre’de SUK içinde temsili için daha çok Barzani’nin kontrolunda olan Kürt Ulusal Konseyi’ni ikna etmişti. Kürt Yüksek Konseyi’nin bir tarafını oluşturan KUK’un bu hamlesine PYD özerklikle yanıt vermiş oldu.
Barzani’nin PYD’ye yönelik suçlamaları sürüyor
PKK’yla akraba bir siyasi oluşum olan PYD’nin dolayısıyla da Salih Müslim’in bölgesel güç haline gelmesi ihtimalini benimseyen Mesut Barzani, Türkiye’ye gelmeden önce Rojava’nın en güçlü partisini deyim yerindeyse adeta eleştiri bombardımanına tuttu. PYD’yi Kürt Yüksek Konseyi’nin kurulmasını sağlayan Erbil Anlaşması’na aykırı davrandığını söyleyen Barzani, “silah zoru ve Baas rejimiyle yaptığı gizli anlaşmalarla emrivakide bulunup kendisini askeri güç ilan etti. PYD’nin rejimle işbirliği yapması, Rojava’daki halkımızın geleceği açısından tehlikeli bir oyundur” dedi.
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri, ayrıca PYD’yi rejime destek vermek amacıyla Suriye Kürtlerini kendilerini ait olmayan bir savaşa sokmak ve binlerce Kürt’ün göç etmesine yol açmakla suçladı.
Şivan Perwer: Kimse halkımla arama husumet sokmasın
Barzani’nin Diyarbakır ziyaretinde Kürt müziğinin en önemli isimlerinden Şivan Perwer de kendisine eşlik edecek. 37 yıl önce ayrıldığı memleketinde İbrahim Tatlıses’le birlikte sahne alması beklenen Perwer, kendisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Barış sürecine destek vermek için Barzani’nin ricasını kabul ettiğini söyleyen 58 yaşındaki Viranşehirli sanatçı, “Oraya ani gelişimin herhangi bir siyasi partiye veya harekete karşıt veya destek olarak sunulması doğru değildir. Zulme karşı isyan çığlığı olduğum gibi barış, hoşgörü ve sevgi içinde şarkılarımı söylemeye ve halkıma bağlılığımdan hiçbir ödün vermeyeceğimden hiç kimsenin süphesi olmasın ve kimse halkım ile aramıza husumet sokmaya çalışmasın” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın iki gün sürecek ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayını da açıklaması beklenen ziyaretini izlemek üzere yerli ve yabancı toplam 240 gazeteci akreditasyon yaptırdı.