ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, haftanın ilk gününe Ortadoğu turunun ilk durağı olan Suudi Arabistan’da başladı. Blinken, Suudiler ile İsrailliler arasında normalleşme anlaşması müzakerelerini ilerletmeye ve İsrail-Hamas savaşı sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin görüşmelerde ilerleme sağlamaya çalışacak.
Blinken Riyad'da krallığın fiili yöneticisi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan El Suud ile biraraya geldi.
Your browser doesn’t support HTML5
Blinken'ın Veliaht Prens ile görüşmesi yaklaşık iki saat sürdü. Blinken oteline dönerken gazetecilerin görüşmenin nasıl geçtiğine ilişkin sorularına yanıt vermedi; yürürken el sallamakla yetindi.
Bölgesel koordinasyon ve stratejik ortaklık mesajı
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan daha sonra yapılan yazılı açıklamada, Blinken'ın görüşmelerde, Gazze'deki insani ihtiyaçların karşılanması ve çatışmanın daha fazla yayılmasının önlenmesinin önemini vurguladığı kaydedildi.
Açıklamada, "Bakan ve Veliaht Prens, Gazze'deki krize hem İsrailliler hem de Filistinliler için kalıcı barış ve güvenlik sağlayan kalıcı bir son vermek amacıyla bölgesel koordinasyon konusundaki görüşmelere devam etti. Daha entegre ve müreffeh bir bölge inşa etmenin önemini ele alan ikili, ABD ile Suudi Arabistan arasındaki stratejik ortaklığı bir kez daha teyit etti" denildi.
Blinken ve Veliaht Prens'in Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünü ve Yemen barış sürecinde ilerlemeyi baltalayan Husi saldırılarının durdurulması dahil bölgesel gerginliklerin acilen azaltılması ihtiyacını görüştüğü de açıklamada yer aldı.
"Öncelik ABD'nin çatışmanın tırmandığını görmek istemediği mesajını doğrudan iletmek”
ABD Dışişleri Bakanı Suudi Arabistan’dan sonra Mısır, Katar, İsrail ve Batı Şeria’yı da ziyaret edecek. Blinken, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda Hamas'la rehine anlaşması için yürütülen görüşmeleri ilerletmeye çalışacak
Blinken’ın Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana bölgeye yaptığı beşinci ziyaret, ABD'nin geçen hafta Ürdün'de üç askerinin ölümüne ve 40 askerinin yaralanmasına neden olan insansız hava aracı saldırısına karşılık Suriye, Irak ve Yemen'de İran destekli milislere misilleme saldırıları başlattığı bir döneme denk geliyor.
Blinken’ın bölge ziyareti, Amerikalı yetkililerin “bölgenin on yıllardır gördüğü en tehlikeli dönemlerden biri” olarak tanımladığı bir zamanda gerçekleşiyor.
İran destekli grupların Irak ve Suriye'deki ABD güçlerine saldırması ve Yemen'de Husiler’in Kızıldeniz'deki nakliye yollarına saldırması çatışmaları tırmandırdı.
Blinken yine de Biden yönetiminin ne İran'la savaş peşinde olduğu ne de çatışmanın daha da yayılmasını istediği mesajını vurgulamaya çalışacak.
Riyad’a giderken gazetecilere açıklamalarda bulunan üst düzey bir Amerikalı yetkiliye göre bakanın temel önceliği, "bölgedeki ülkelere ABD'nin çatışmanın tırmandığını görmek istemediği ve çatışmayı tırmandırmayacağı mesajını doğrudan iletmek ve gidip bu mesajı bire bir vermek."
İran bu milis grupları desteklese de şimdiye kadar çatışmada doğrudan bir rol oynamaktan kaçındı. Biden yönetimi, Kongre'deki Cumhuriyetçiler’den gelen eleştirilere rağmen, İran ile savaş istemediğini açıkça söyledi.
Bazı Cumhuriyetçiler İran içinde de hedeflerin vurulması gerektiğini savunmuştu. ABD Savunma Bakanlığı da Tahran'ın savaş istediğine inanmadığını belirtmişti.
İlgili Haberler Sullivan: “ABD İran’ın desteklediği gruplara daha fazla saldırı düzenleme niyetinde”Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da Pazar günü yaptığı açıklamada, ABD'nin İran içindeki mevzilere saldırıp saldırmayacağına ilişkin tartışmaya girmek istemedi.
Sullivan Washington'un daha geniş çaplı bir savaş öngörmediğini; ancak saldırıya uğraması halinde karşılık vermeyi sürdüreceğini söyledi.
Gazetecilere bilgi veren üst düzey Amerikalı yetkili ABD'nin Cuma gününden bu yana yürüttüğü misilleme harekatının, Washington'un Arap devletleri ve İsrail ile normalleşme ve savaş sonrası Gazze konusunda yaptığı görüşmeleri rayından çıkarması için bir neden olmadığını söyledi
Ateşkes müzakerelerinde son durum
Gazze'de halen 130'dan fazla rehine tutuluyor ve Hamas tarafından serbest bırakılmaları olasılığı, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda ve ABD'nin desteğiyle yürütülen görüşmelerde, çatışmalara insani bir ara verilmesi karşılığında görüşülen konular arasında yer alıyor.
Yetkililer bazı ilerlemelerin kaydedildiğini belirtirken, müzakere sürecinde aşılması gereken bazı anlaşmazlıkların olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
Geçen hafta Katarlı ve Mısırlı arabulucular tarafından Hamas'a iletilen teklif, Gazze Şeridi'nde dört aydır devam eden savaşı sona erdirecek daha fazla güvence istediklerini söyleyen militanlardan hala yanıt bekliyor.
Görüşmelere yakın kaynaklar tarafından açıklanan geçici ateşkes teklifi, Hamas’ın ellerinde tuttukları rehineler arasındaki sivilleri serbest bırakacağı en az 40 günlük bir ateşkesi ve sonraki aşamalarda da askerlerin ve naaşların teslim edilmesini öngörüyor.
Daha önceki tek ateşkes sadece bir hafta sürmüştü.
Rehine anlaşması ve çatışmalara insani ara, Suudi Arabistan ile İsrail arasında 7 Ekim'in hemen ardından dondurulan ancak geçen haftalarda yeniden başlayan normalleşme anlaşması görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı olacak bir araç olarak görülüyor.
“Görüşmeler hassas aşamada”
Davos Ekonomik Forumu’nda geçen ayki konuşmasında Blinken, Ortadoğu'da "yeni bir denklem" olduğunu, Arap ve Müslüman komşularının İsrail'i bölgeye entegre etmeye hazır olduklarını; ancak bir Filistin devletinin kurulmasına giden yolu görmeleri gerektiğini söylemişti.
Savaştan sonra Gazze'yi kimin yöneteceği, Filistin Yönetimi'nin potansiyel olarak bölgeyi yönetmek için nasıl reforme edilmesi gerektiği ve İsrail için güvenlik garantileri elde etme konusundaki görüşmelerin, “aynı denklemin hareketli parçaları” olduğunu söyleyen Amerikalı yetkili, sonuca ulaşmanın İsrailliler ve Filistinliler’in taviz vermesini gerektireceğini söyledi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması konusunda Biden yönetimiyle anlaşmazlığa düşmüş ve "Ürdün Nehri'nin batısındaki tüm topraklarda İsrail'in tam güvenlik kontrolü" konusunda taviz vermeyeceğini söylemişti.
Gazetecilere bilgi veren Amerikalı yetkili, görüşmelerin hassas bir aşamada olduğunu ve herhangi bir ilerlemenin kolay olmayacağını belirtti.