2016, basın ve ifade özgürlüğü açısından zor bir yıl oldu. Özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası cezaevine girenlerin sayısı rekor seviye yükseldi. 31 Aralık itibariyle 140’tan fazla gazeteci hapishanede. Olağanüstü hal uygulamaları nedeniyle bu gazetecilere mektup yollamak bile yasak.
150 kadar gazeteci Çarşamba günü İstanbul’daki eski Tütün Deposu’nda bir araya gelerek yasağı kırmak için fotoğraf çektirdi. Özcan Yaman’ın çektiği fotoğrafın kartpostal hali “Hapisteki meslektaşlara selam olsun, gazetecilerin yeni yılı özgür olsun” mesajıyla bugünkü Cumhuriyet, Evrensel, Birgün, Hürriyet ve Yurt gazetelerinde yayınlandı.
Mehveş Evin fotoğrafın hikayesini anlattı
Gazeteci Mehveş Evin, buluşmanın ve fotoğrafın hikayesini Amerika’nın Sesi’ne anlattı. Evin, “Fikir, benim de aralarında yer aldığım ‘Ben Gazeteciyim’ platformundan çıktı. Çeşitli kurumlardan gazetecilerin yer aldığı platform, sosyal medyada hak ihlalleri ve basın özgürlüğünü takip ediyor, kampanyalar yapıyor. Cezaevindeki gazetecilere mektup yollamak yasak olduğu için arkadaşlarımıza meslektaşlarımıza erişemiyoruz. Mektup alamıyorlar ama gazete okuyorlar. Biz de elden geldiğince çok gazetecinin yer aldığı bir fotoğraf çektirip gazetelerde yayınlayalım diye düşündük” dedi.
O akşam Tütün Deposu’na gelen gazeteciler arasında Mehmet Y. Yılmaz’dan Tuğrul Eryılmaz’a, Banu Güven’den Pınar Ongun’a, Hasan Cemal’den İsmail Saymaz’a yüzden fazla gazeteci vardı. 2011 yılında Odatv davasında tutuklanan ve 13 ay cezaevinde tutuklu kalan Ahmet Şık da onlardan biriydi. Şık, fotoğraf çekiminden on iki saat sonra gözaltına alındı, dün akşam da tutuklandı.
Faruk Eren: Cumhuriyet tarihinin en karanlık yılıydı 2016
O akşam Şık’la konuştuklarını söyleyen DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, o akşam bir arada olmaktan mutlu olan gazetecilerin 2017 yılından fazla umutlu olmadıklarını söyledi.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Eren, “ Nasıl mutlu olalım ki? Felaket bir yıl geçmiş. Darbe girişimi olmuş, çok sayıda bombalı saldırı yaşanmış, binlerce insan ölmüş, 140’tan fazla gazeteci cezaevine düşmüş. O gece sıra kime gelecek diye konuşuyorduk. Düşünsenize ben dahil yüzlerce gazeteci hala yargılanıyor. Binden fazla gazeteci işinden oldu, iki yüze yakın basın organı kapandı, 300’den fazla gazetecinin basın kartı iptal edildi. Belki Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en karanlık ve zor yılıydı 2016” dedi.
Eren: Türkiye’de medyanın hali Zizek’in anlattığı mürekkep fıkrasına benziyor
1 Ocak 2016’da Türkiye’de tutuklu gazeteci sayısının 31 iken yıl bitiminde bu sayının neredeyse beş kat arttığını söyleyen Eren, Türkiye’nin halini ünlü Sloven düşünce adamı Slavoj Zizek’ten aktardığı, “Soğuk Savaş döneminde Doğu Alman b ir muhalif Sibirya’ya sürgüne gönderiliyor. Orada sansür ve denetim olduğunu bildiğinden gitmeden arkadaşlarıyla bir şifreleme yönteminde anlaşıyor. ‘Eğer benden mavi mürekkeple yazılmış bir mektup alırsanız orada yazdıklarımın gerçek olduğunu bilin. Eğer kırmızıyla yazılmışsa yalandır’ der. Bir ay sonra ilk mektup gelir. ‘Burada her şey harika, dükkanlar güzel ve yiyecek dolu. Sinemalar Hollywood filmleri gösteriyor. Tek olmayan şey kırmızı mürekkep’ der. Türkiye’de de tüm muhalif basın tıpkı kırmızı mürekkep gibi yavaş yavaş toplanıyor” fıkrasıyla anlattı.
Gökhan Durmuş: İktidar muhalif basının üzerinde Demokles’in kılıcını hazır tutuyor
Çarşamba akşamı Tütün Deposu’nda çekilen fotoğraf çekiminde yer alan gazetecilerden biri de Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş’tu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı da 2017 yılının iktidara muhalif gazeteciler için zor bir yıl olacağını görüşünde.
Durmuş, “Hükümet kendisine muhalefet eden, gerçekleri halka ulaştırma çabasında olan gazete, televizyon ve gazeteciler üzerinde sürekli bir ‘Demokles’in kılıcını’ hazır tutuyor OHAL’le birlikte çıkarılan KHK’lerle çok sayıda gazete ve televizyon kanalı mühürlenerek bir gecede kapatıldı. Tüm bu süreç bir yandan halkın haber alma hakkına yönelik bir darbe olurken bir yandan da binlerce meslektaşımız işsizlik kıskacında yeni bir yılı karşılıyor” diye konuştu.