Depremin en fazla etkilediği kent Hatay’da hayatın normale dönmesi için meydana gelen yıkımın yaralarını sarmaya çalışanlar arasında şüphesiz en fazla gönüllüler yer alıyor.
Your browser doesn’t support HTML5
6 Şubatta yaşanan deprem Hatay’da başta yaşam alanları olmak üzere, hastaneler, ibadethaneler ve eğitim kurumlarını da yerle bir etti. Kolektif Koordinasyon Derneği çatısı altında biraraya gelen 40 gönüllü öğretmen, yine gönüllü vatandaşlar ve STK’lar tarafından sağlanan yardımlarla yaklaşık 700 öğrenciye eğitim veren bir çadır kampüs kurdu.
Samandağ ilçesinde kurulan çadır eğitim merkezindeki gönüllü özel sektör öğretmenleri tarafından, depremzede çocuklara psikolojik desteğin yanında hem liseye hem de üniversiteye hazırlanmaları için eğitim veriliyor. Aynı zamanda özel eğitim ve okul öncesi eğitim sınıflarının da bulunduğu eğitim merkezinde sinema, oyun alanı ve yemekhane gibi birimler de bulunuyor.
Bir yandan depremzede çocukların derslerine giren gönüllü öğretmenler, diğer yandan da atanabilmek için kamu personeli sınavına hazırlanıyor. VOA Türkçe’ye konuşan öğretmenler, emekleri için öğrencilerin başarılarından başka hiçbir karşılık beklemediklerini belirtirken, öğrenciler ise her şeye rağmen hayatın devam ettiğini ve başarılarını gönüllü öğretmenlere borçlu olduklarını dile getirdi.
“Vaktimiz yoktu gidenlerin matemini tutmaya’’
Deprem sonrası ilk 1 ayı karanlık günler olarak nitelendiren matematik öğretmeni Emrah Arslan, bir an önce sınava hazırlanan öğrencilerin kaybettiği zamanı telafi etmek için harekete geçtiklerini belirterek, “Depremin ardından ne yapacağımızı bilemedik, arkadaşlarımızı, öğrencilerimizi kaybetmiştik. Biraz kendimize geldikten sonra bir şey yapmamız gerekiyor diye düşündüm ve buradaki diğer gönüllü arkadaşlarımla birlikte bu eğitim merkezinde gönüllü olarak görev aldım. Hızla işe başladık ve deprem sonrası çocukların kaybettiği zamanı telafi etmeye çalıştık. Çünkü vaktimiz yoktu gidenlerin matemini tutmaya. Konular belirleyip öğrencilerimize anlattık. Şimdi de seri deneme sınavlarına başladık’’ dedi.
“Burada maaş almıyoruz ama maaşa ihtiyaç da duymuyoruz“
Öğrencilere verdikleri dersler karşılığında maaş almadıklarını ve bir maaşa da ihtiyaç duymadıklarını vurgulayan Arslan, “Okulla bu merkez arasındaki tek fark maaş. Bir okulda çalışırken maaş alıyorduk, kendi özel yaşantımız için koşturuyorduk. Burada maaş almıyoruz ama maaşa ihtiyaç da duymuyoruz. Çocukların yüzündeki mutluluk, arkadaşlarımızla olan göz teması biraz daha birbirimize tutunmayı ve dayanışmayı sağlıyor. Şairin de dediği gibi; ‘Yeniden kuracağız bu şehri, sevgiden tuğlalarla’. Biz de bu maksatla bütün arkadaşlarımızla birlikte burada gönüllü olarak öğretmenlik yapıyoruz’’ diye konuştu.
“Hepimizin kayıpları var ama hayat devam ediyor’’
Sınavdan sonra da yaz okulu açmak için planlama yaptıklarını belirten kimya öğretmeni Eylem Gümüş ise, “Hepimizin kayıpları var. Hepimiz işimizi, evimizi, yakınlarımızı kaybettik ama hayatın devam edebileceğini en azından öğrencilere aşılama adına var olduk. İçinde bulunduğumuz süreci birlikte atlatabilme adına var olmaya da devam edeceğiz. Depremden sonra 1 ayı aşkın süre eğitim kaybımız var. Şimdilik öğrencilerimizi sınava hazırlıyoruz. Sınavdan sonra da o kayıp günler için yaz okulu açmayı planlıyoruz’’ ifadelerini kullandı.
“Hepimizin umudu var ve çalışmak zorundayız“
Eğitim merkezinde üniversite sınavına hazırlanan depremzede öğrenci İlkgün Solmaz, deprem psikolojisiyle ders çalışmanın zorluğuna dikkat çekerek, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Depremden sonra her şeyimizi kaybettiğimiz için yeniden eğitime başlamak ve ders çalışmak da haliyle zor oldu. Hepimizin hayalleri ve istediği bir gelecek var. Deprem oldu ama halen hayattayız ve kalan hayata tutunmaya çalışıyoruz. Depremden önce benim kendime ait odam vardı, masam vardı. Depremden sonra ise bunların hiçbirisi kalmadı. Şimdi bambaşka ortamda ders çalışmaya başladık. Bu şartlarda ders çalışmak, konsantre olmak çok kolay değil. Yine de hepimizin umudu var ve çalışmak zorundayız. Burada gönüllü hocalarımız biz çok destek veriyorlar, onlar sayesinde çok ilerleme kat ettik.”