Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan yıkım hayatın her alanını derinden etkiledi. Bölgede yetişen tarım ürünleri de gerek ekim aşamasında gerekse hasat aşamasında depremin etkisini hissetti.
Depremin en çok etkilediği kentlerden biri olan Adıyaman’ın geçim kaynağı olan tütün, deprem nedeniyle geç ekildiği için hasatta gecikti. Bölgede geçtiğimiz yılın hasadı enkaz altında kalırken, tütün üreticileri bir yandan yaşadıkları acıları bir an olsun unutmak için çalışırken, diğer yandan yağmurlar başlamadan bir yıllık emeklerini tarladan toplamanın mücadelesini veriyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Deprem Adıyaman’daki tütün üreticilerini nasıl etkiledi?
Tütün tarımının önündeki yasal engellerin kaldırılmasıyla ilgili yetkililer tarafından net bir çalışma yapılmazken, enflasyon nedeniyle yüksek maliyetlerin altında ezilen çiftçiyi bir de deprem vurmuş oldu. Türkiye’nin en kaliteli tütününün yetiştiği yer olarak adlandırılan Çelikhan bölgesinde geçtiğimiz yıl 8 bin ton tütün üretilirken, bu yıl depremden dolayı daha da düşmesi bekleniyor.
VOA Türkçe’ye konuşan depremzede çiftçiler yaşanan afette yakınlarını kaybetmenin acısının yanısıra ekonomik olarak da zor günlerden geçtiklerini belirtiyor. Bölgenin tek geçim kaynağı olan tütün tarımı ile ailelerini geçindiren üreticiler, yetkililerden tütün üretiminin önündeki yasal engellerin kaldırılması için yardım istiyor.
Bölgede yetişen tarım ürünleri gerek ekim aşamasında gerekse hasat aşamasında depremin etkisini hissetti.
“Tek geçim kaynağımız tütün üretimi’’
En kaliteli tütünü üretmelerine rağmen emeklerinin karşılığını alamadıklarını ifade eden Ali Yaprak, “Tütün üreticiliği atalarımızdan kalan bir meslektir. Tütün bu toprakların öz ürünü olduğu halde ne yazık ki Türkiye’de ‘kaçak’ adıyla adlandırılıyor. Her ne kadar tütünümüze kaçak denilse de tüm dünyada bizim ürettiğimiz tütünle yarışabilecek ürünün çok az sayıda olduğunu biliyoruz. Ama ne yazık ki bölgemizde yetişen ürün devletin koymuş olduğu yasalardan dolayı can çekiştiğini görüyoruz. Dedelerimizden bu yana bu durum hep böyleydi ve dolayısıyla çiftçi bu anlamda mağduriyet yaşıyor. Tütünün ekimi, hasadı, sergisi, kıyımı aşamasında bütün yollar çiftçilerimize açık ancak satış ve pazarlama aşamasına gelince tüm yollar kapatılmış durumda. Bu coğrafyada metrekare olarak arazi sayımız çok düşüktür dolayısıyla ekilecek herhangi bir tarım ürünü bu insanları geçindirebilecek bir durumda değildir’’ diye konuştu.
Adıyaman’ın geçim kaynağı olan tütün, deprem nedeniyle geç ekildiği için hasatta gecikti.
“Hasat bu yıl geç kaldı, işçi bulmakta zorlanıyoruz’’
Deprem nedeniyle tütünde bu yıl rekoltenin düştüğünü belirten tütün üreticisi Ali Yaprak, üretimin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerek, “İnsanların tütünü depoladıkları alanların yıkılması sonrası geçen yılın tüm hasadı maalesef gitti. Bölgede hayatını kaybedenlerin ya da göç edenlerin olması dolayısıyla ekim yapan üreticilerin de sayısı azaldı. Ekmek için biraz da geç kalındı. Dolayısıyla bu yıl rekolte düşük. Aynı zamanda işçi bulma konusunda da sıkıntılar yaşıyoruz. Yetkililerin bölgemizdeki tütün üreticilerinin önünü açıp desteklemesini istiyoruz. Adıyaman’daki tütün üreticileri için ‘terör örgütünün finans kaynağıdır’ şeklinde yakıştırmalar yapılıyor. Bu durum bizi çok derinden üzdü. Emeğimizin üzerinden herhangi bir siyasi algınının yapılmasını istemiyoruz. Biz ne kaçakçı ne de teröristiz biz bu topraklarda üreten çiftçileriz“ ifadelerini kullandı.
“Depremde hem canımızı hem malımızı kaybettik“
Depremde kardeşini kaybeden tütün üreticisi Ersel Yaprak ise zor günlerden geçtiklerini belirterek sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“6 Şubatta yaşanan depremde bizim de evimiz yıkıldı ve maalesef kardeşimi kaybettik. Deprem nedeniyle biz de herkes gibi çok hasar gördük. Hem canımızı kaybettik hem evimizi kaybettik. Bu durum psikolojik olarak bizi çok etkiledi. Şu anda tek geçim kaynağımız olan tütünde hasat yapıyoruz. Deprem tütün üretimini de etkiledi. Hem çok sayıda can kaybı oldu, göç edenler de oldu. Şu anda hasat zamanı ve biz işçi bulmakta zorlanıyoruz. Geçen yılın hasadı enkaz altında kaldı, hasatta biraz daha gecikirsek bu yılın hasadı da hava şartlarına kurban gidecek. Bölgemizde kış biraz çetin geçiyor, deprem sonrası çadırlar ve konteynerler geldi ama kar yağdığı zaman maalesef yeterli olmayacak. İnsanlarımız bu kış bayağı zorluk çekecekler. “
