İZMİR - "Bu katil bu işi yalnız yapmamış. O katile acıyorum. O paranın peşinde zavallı biridir. Katil de ceza alsın ama onu yönetenler daha fazla ceza alsın. Arkasında karanlık bir devlet, onu koruyan insanlar var."
Bu sözler, 17 Haziran 2021’de HDP İzmir İl Başkanlığı'na düzenlenen silahlı saldırıda öldürülen Deniz Poyraz’ın annesine ait.
Anne Fehime Poyraz, 29 Aralık 2021’de başlayan yargılamanın, saldırının arkasındaki bütün gerçekler ortaya çıkmadan bitirileceği endişesinde.
Your browser doesn’t support HTML5
Davanın tek sanığı Onur Gencer, yakalandıktan sonra savcılıkta verdiği ifadede cinayeti işlediğini itiraf etmiş, "PKK'ya beslediği kinden" dolayı saldırıyı gerçekleştirdiğini söylemişti.
Saldırıyı tek başına planladığını söyleyen Gencer, daha fazla sayıda kişiyi öldürmeyi amaçladığını da itiraf etmişti. Gencer, "tasarlayarak kasten öldürme", "işyeri dokunulmazlığını ihlal etme", "siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Gergin geçen duruşmalar
Yapılan duruşmalarda ise gerginlik eksik olmuyor.
VOA Türkçe'ye konuşan Fehime Poyraz mahkemede yaşananları "Katil bize arkasını dönüyor, 'terörist' diyor, 'elime geçseydi onları da öldürürdüm' diyor. Avukata 'senin kafanı keserim' diyor. Oradan bütün halkı tehdit ediyor" sözleriyle anlattı.
Duruşmalarda mahkeme heyetiyle avukatlar arasında da tartışmalar yaşanıyor.
12 Ekim’de İzmir Adliyesi’nde görülen beşinci duruşmada mahkeme sadece asli avukatların avukatlara ayrılan yerde bulunabileceği, asli avukatların yetki belgesi verdiği avukatların ise izleyicilere ayrılan bölümde bulunması gerektiği yönünde bir karar aldı.
Avukatlar bu karara itiraz ederken, Deniz Poyraz’ın kardeşi ile sanık Gencer arasında bir tartışma yaşandı. Jandarma Deniz Poyraz’ın kardeşine tokat attı. Daha sonra salona göz yaşartıcı gaz sıkıldı. Ardından mahkeme, güvenlik gerekçesiyle sonraki duruşmaların Aliağa ilçesindeki Şakran Cezaevi kampüsünde görüleceğini kararlaştırdı.
14 Ekim’de Şakran’daki duruşmada ise asli avukatlar dışında mahkemeye kimse alınmadı. Cezaevi yerleşkesine girmek isteyenler, jandarmanın sert müdahalesiyle karşılaştı.
Bunun üzerine içerideki avukatlar da mahkemeyi terk edince, son duruşma avukatsız görüldü. Poyraz ailesinin avukatları hem soruşturmanın hem de yargılamanın, saldırının arkasındaki güçleri gizleyecek şekilde yürütüldüğünü savunuyor.
"Hem deliller toplanmadı hem toplanan deliller karartıldı"
VOA Türkçe’ye konuşan Avukat Türkan Aslan Ağaç, "Savcılık hiçbir araştırma yapmadı. Aslında sanıkla birlikte sanık sandalyesine oturması gereken kişileri bu dosyada bilgi sahibi sıfatıyla ya da tanık sıfatıyla dinledi. Evde yapılan arama sonucunda arama tutanağına baktığımızda 9 delil poşeti içerisine yerleştirilmiş dijital verilerin olması lazım ancak bu poşetlerden 8’i var, 1 tanesi kayıp. Soruşturma aşamasında hem deliller toplanmadı hem toplanan deliller karartıldı. Soruşturma aşamasında toplanmayan delillerin bir kısmının yargılama aşamasında toplanmasını mahkemeden talep ettik. Ama mahkeme heyeti bu taleplerimizin hiçbirini karşılamadı ve çok hızlı yürüyen bir yargılama faaliyetiyle dosya karara çıkma aşamasına geldi" dedi.
Bir sonraki duruşma 27 Aralık'ta
Bir sonraki duruşma 27 Aralık’a ertelendi. Ancak 27 Aralık’ta karar verilse bile cinayetin arkasındaki odakların aydınlatılmasını isteyen Fehime Poyraz’ın adalet arayışı sona ermeyecek.
Poyraz, "Deniz, gerçekten evimin ışığıydı. Suçsuz, sebepsiz yere katledildi kızım. Biz bu konu kapansın istemiyoruz. Bu dava devam etsin. Eğer bu konu kapanırsa ben hak hukuk yerini bulana kadar adliyenin önünde oturacağım, oturma eylemi yapacağım" diye konuştu.