Siyasi kampanya yetkililerini şok eden rakam, Koch kardeşlerin kampanyaya bağışta bulunacakları bir araya getirmek için California’da organize ettiği etkinlikte açıklandı. Charles ve David Koch kardeşler federal hükümetin rolünü kısmayı amaçlıyor ve bu amaca da oluşturacakları sivil toplum kuruluşları ağıyla ulaşmaya çalışıyor. Bu rekor seviyedeki bağışsa bu amaca ulaşmada önemli paya sahip olacak.
Demokrat Parti strateji uzmanı Bill Burton, açıklanan rakamın inanılmaz boyutta olduğunu, bu nedenle Demokratlar’ın bu rakama hiçbir zaman ulaşamayacaklarını belirtti. Burton, Koch kardeşlerin muhtemelen bu rakamla sınırlı kalmayacaklarını da kaydediyor.
Başkanlık seçimlerini üst üste iki kez Demokrat Partili Başkan Obama’nın kazanması nedeniyle Cumhuriyetçi Parti için 2016 seçimlerinin önemi büyük. 2014’de hem Senato’da hem de Kongre’de çoğunluğu ele geçiren Cumhuriyetçiler’in hedefi bu çoğunluğu devam ettirmenin yanı sıra Beyaz Saray’ı da kazanmak.
Güney Illinois Üniversitesi Paul Simon Kamu Politikaları Enstitüsü direktörü David Yepsen’e göre, Demokratlar aynı rakama ulaşamasalar bile, Başkan Obama’nın zengin donörlerden elde ettiği bağışların seçim kampanyasında yarattığı farkı Hillary Clinton’la tekrarlayabileceklerini belirtiyor.
2012 Seçimlerinin Maliyeti
Obama’nın 2012’deki seçim kampanyasının maliyeti bir milyar dolardı. 2016 seçimlerinde aday olması beklenen Demokrat Partili Hillary Clinton ve henüz adaylığını açıklamamış olan Cumhuriyetçi parti adayının 2012’deki rakamı geçecekleri tahmin ediliyor.
Koch kardeşlerin desteğini alan grupların birkaç yüz kişiden topladığı 889 milyon dolar bağış, partilerin doğrudan yürüttüğü bağış kampanyalarıyla neredeyse başa baş. Ohio eski Valisi Demokrat partili Ted Strickland, Koch kardeşlerin topladıkları bu miktarla, neredeyse kendi partilerini kuracak güce ulaştıklarını belirtiyor.
Resmi kaynaklara göre 2012 başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi parti Kongre ve Senato seçimleri dahil olmak üzere toplam 682 milyon dolar bağış toplarken, Demokratlar’da ise bu rakam 646 milyon dolarda kaldı.
Demokratlar’ın, Koch kardeşlerin önderliğinde başlatılan kampanyaya katkıda bulunan zenginlerle aynı oranda bağışta bulunacak donör bulmasının zor olduğu belirtiliyor. Örneğin, Californialı çevreci milyarder Tom Steyer’in 2012 Kongre seçimleri için cebinden harcadığı 74 milyon dolar Cumhuriyetçilerin açıkladığı rakamın yanında çok küçük kalıyor.
Koch Kardeşlerin Planı
Çevreci milyarder Tom Steyer’in iklim değişikliğine karşı kurduğu NextGen adlı kuruluşun sözcüsü Bobby Whithorne’a göre, Koch kardeşlerin planı kendilerine yarıyor çünkü bir milyar dolar para harcamalarının altında yatan tek sebep, azınlıkta olan ancak ayrıcalıkları bulunan bu kişilerin sistemden faydalanmasını sağlamak.
Geçmiş yıllarda Koch kardeşlere bağışlarıyla karşılık vermeye çalışan ve zengin bağış severlerden oluşan Demokrasi Birliği, yeni kampanya dönemi ile birlikte gelecek olan bağışların bir önceki seçim döneminde yapılanları gölgede bırakacağını belirtiyor. Demokrasi Birliği Başkanı Gara LaMarche, kuruluşun amacının, astronomik rakamlara ulaşan bağışların önüne geçerek, demokrasinin bir grup zengin yada şirketler tarafından satın alınmasını önlemek olduğunu belirtiyor.
Seçim kampanyası uzmanları, Koch kardeşlerin 889 milyonluk bağışının doğal olarak üçüncü bir parti oluşumu şeklinde bir etki oluşturacağını ancak siyasi partilerle karşılaştırıldığında Koch kardeşlerin organizasyonunun bağış toplama ve toplanan bağışları harcamada büyük farklılıklara sahip olacağını belirtiyor.
Yasalar gereği parti adaylarına 2 bin 600 dolardan ve partilere de 32 bin400 dolardan fazla bağışta bulunulamıyor. Ancak Koch kardeşin organizasyonuna destek veren zenginler Koch kardeşlerle bağlantılı olan organizasyonlara istedikleri miktarda bağışta bulunabiliyor çünkü resmi olarak bu organizasyonlar siyasi kampanyalara bağış toplayan organizasyonlar adı altında değil, kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşları olarak gösteriliyor.
Siyasetle dolaylı yoldan bağlantılı olan bu tür kuruluşlar, parti adayları ve partilerle doğrudan çalışamıyor. Bu tür kuruluşların, faaliyetlerini siyasete girmeden, destekledikleri konuyu veya ideolojiyi savunma üzerinden yapması gerekiyor. Ancak seçim kampanyalarına reform getirilmesini savunan Her Ses, Every Voice, adlı kuruluşun başkanı David Donnelly, kağıt üzerinde farklı tanımlamaya sahip olsa da, bu iki uygulamanın pratikte birbirinden farkı olmadığını belirtiyor.
Donnelly, Koch kardeşlere bağlı kuruluşların resmi kaynaklara bildiride bulunmadan her konuda, her parti adayına rahatlıkla para harcayabileceğini belirtiyor.