Genel seçimlere iki gün kala, Diyarbakırlılar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı son mitinginde ağırlayacak.
Seçim yaklaştıkça da Selahattin Demirtaş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki söz savaşı da kızışmış durumda.
Ankara’da oldukça mütevazi olduğu, parlamento muhabirleri tarafından da gözlenen Demirtaş, Diyarbakır’da halk tarafından neredeyse krallar gibi karşılanıyor.
Büyük mitingden önce Diyarbakır’da sivil toplum kuruluşları ve işadamlarına konuşan Selahattin Demirtaş, bu seçimin normalde iki parti arasında bir yarış olmadığını, Türkiye’de kırılma yaratabilecek son derece önemli bir seçim olduğuna işaret ediyor. Ancak Demirtaş’ın ifade ettiği bu kırılma, ilerlemeden çok, gerileme anlamında.
Your browser doesn’t support HTML5
HDP’nin en büyük hedefi Batı basınında “acımasız” diye nitelenen yüzde 10’luk seçim barajını geçmek. Daha önceki Kürt partileri seçimlere bağımsız adaylarla girerken, ‘Türkiye’nin partisi’ olmayı hedefleyen HDP hem Türkiye genelinde desteğini arttırmayı, hem de bu şekilde yüzde 10’luk seçim barajını aşmayı umuyor.
Ancak Demirtaş, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere iktidarı temsil eden yetkililer ve kurumların, kendilerinin barajın altında kalması için uğraştığını savunuyor.
Diğer muhalefet partilerine göre HDP’nin hedefleri önümüzdeki yasama dönemi için daha küçük. Parti yüzde 10 hedefini aşmayı başarırsa, “güçlü ve nitelikli bir muhalefet partisi” olmayı amaçlıyor. Demirtaş’a göre şu anda Türkiye’de nitelikli muhalefet konusunda zaten boşluk var. “Türkiye genelinden büyük destek alırsak, önümüzdeki dönemde Türkiye’yi artık biz yöneteceğiz, ‘biz yönetmeye hazırız’ diyeceğiz” diye konuşan Demirtaş, asıl hedeflerini “erken seçim ya da 2019 seçimiyle iktidara yürümek” diye açıkladı.
“7 Haziran sandıklarından barışı çıkarmak istiyoruz” diyen Demirtaş, yalnızca silahların susmasının barış anlamına gelmeyeceğini, açlık, yoksulluk, işsizlik gibi sorunların da çözülmesinin barışa yardım edeceğini söyledi. HDP Eş Başkanı, “sağlıklı büyümeyle demokrasi at başı yürümüyorsa, orada yine barış yoktur” dedi.
Konuşmasında sıklıkla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren Demirtaş, kimi zaman “saraydaki” diye bahsettiği Erdoğan’ın, HDP’nin ilerleyişini gördükçe paniklediğini, tarafsızlıktan uzak bir cumhurbaşkanı olduğunu yineledi. Seçim döneminin başından bu yana parti kampanyalarının 124 saldırıya uğradığını hatırlatan Demirtaş, buna rağmen seçmenlerin soğukkanlılığını koruduğunu ve kutlamalarını 8 Haziran’da yapacaklarını söyledi.
Türkiye gibi çoğulcu bir topluma Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının tek tip yaşam tarzı dayattığını savunan Demirtaş, “Abartarak söylemiyorum. Türkiye bugün Suriye değilse, Suriye gibi mezheplerin, kimliklerin, inançların birbirini katlettiği ülke değilse, bunu HDP'ye borçludur” diye konuştu. Selahattin Demirtaş, tüm bunlara rağmen HDP’nin daha seçimlerden önce Türkiye’ye toplumsal barışı kazandığını belirtti.
10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan Selahattin Demirtaş, yüzde 9,8’de kalmıştı. Bununla birlikte Demirtaş “Ben cumhurbaşkanı seçilseydim, diğer partilerin parlamentoya girmesi için çabalardım” dedi.
Yıllarca parlamento dışında kalmalarından dolayı “bunun acısını bildiklerini” söyleyen Selahattin Demirtaş, “Parlamento dışında kalanlar, parlamentoyu kendine ait hissetmezler, hissetmezse başka bir arayış içine girerler. O da toplumda gerilim yaratır” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “Türkiye’nin dördüncü büyük partisini” baraj altında bırakmak için seçim kampanyası yürütmek veanayasayı ihlal etmekle suçlayan Demirtaş, Erdoğan için “Hakikaten zannediyor ki, Türk toplumu aptaldır” diye konuştu.
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim mitinglerinde “gönlünde yatan partinin” adını vermemesine atıfta bulunarak, “7 Haziran’da senin gönlündeki aslanı kediye çevireceğimiz gündür” dedi, tarafsız davranmadığı için Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak tanımadığını belirtti.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, önümüzdeki saatlerde Diyarbakır’da seçim öncesi son mitingini yapmaya hazırlanıyor.