Amerika’nin Sesi’nin Kürtçe yayın yapan bölümünden Mutlu Civiroğlu, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la 1 Kasım’da yapılacak erken seçimler üzerine bir söyleşi yaptı. Civiroğlu Demirtaş’a HDP’ninseçime nasıl hazırlandığını ve ne sonuç beklediğini sordu.
7 Haziran’da yapılan genel seçimler sonrası kendilerinin büyük baskı altında bırakıldığını söyleyen Demirtaş, bombalamaların, medya kuruluşlarına yapılan baskı ve ambargoların, mitinglerinde yapılan katliamlar ve tutuklamaların HDP’yi başarısızlığa uğratmak adına alınmış özel kararlar ve tedbirler olduğunu savundu. Demirtaş, bunların HDP’yi baraj altında bırakmak ve AKP’yi yeniden iktidara taşımak hedefiyle yapıldığını söyledi. HDP’li lider, ancak bütün bu olumsuz ortama rağmen kendilerinin, PKK’ya karşı başlatılan savaşın durması ve toplumsal barışın tekrar gelmesi için çalıştıklarını söyledi; kısıtlı seçim çalışması yürütmelerine rağmen, oy oranlarının bu seçimde artacağını umduklarını dile getirdi.
“HDP’nin seçim çalışması yeterince medyada yansıtılıyor mu?” sorusuna Demirtaş, Türkiye’de medya özgürlüğünün hiçbir zaman olmadığı yanıtını verdi ve “Ancak bu kadar açık ve aleni bir şekilde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın talimatıyla medya susturulmamıştı” görüşünü savundu. Demirtaş, HDP seçim çalışmalarının yazılı ve görsel basına çıkarılmaması konusunda büyük tehditlerin olduğunu ve bu yüzden kendilerinin daha çok sosyal medyayı kullanarak kitlelere ulaşmaya çalıştıklarını söyledi.
Bu durumun HDP’nin seçim çalışmalarını nasıl etkilediği sorusuna Demirtaş, kendilerinin oy oranlarını daha da artırabilecek kapasitelerinin olduğunu ancak bu baskılardan dolayı olması gereken başarıyı elde edemeyeceklerini bildiklerini söyledi. Demirtaş, ancak bu durumda bile, barajın altında kalmayacaklarını ve oy oranlarını bir önceki seçime göre yükselteceklerini düşündüklerini söyledi.
Hükümetin Suriye politikasına da değinen Demirtaş, hükümetin IŞİD’in Suriye’deki varlığından rahatsız olmadığını ve kendi sınırlarında olup bitenlere bile kayıtsız kaldığını ifade etti. AKP hükümetinin IŞİD’i bir tehlike olarak görmediğine vurgu yapan Demirtaş, koalisyon öncülüğünde Kürt güçlerinin IŞİD karşısında başarı elde etmeye başlamasıyla AKP hükümetinin, PYD’yi bir terör örgütü ilan ettiğini ve askeri müdahaleyi bile tartışmaya başladığını söyledi. HDP Eş Başkanı, PYD’nin Suriye’nin Cerablus bölgesine IŞİD’i temizlemek için yapacağı askeri müdahaleden Başbakan Davutoğlu’nun rahatsızlık duyduğunu ve Fırat Nehri’nin batısına geçmeleri halinde Türkiye’nin de PYD’ye karşı askeri bir harekât başlatacağı uyarısında bulunduğunu kaydetti.
Bu politikanın yanlış olduğunu savunan Demirtaş, Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlerle iyi ilişkiler kurması gerektiğini çünkü PYD ve bölgedeki Kürtlerin Türkiye’ye barış eli uzattıklarını ve işbirliği çağrısında bulunduklarını söyledi.
Amerika ve uluslararası koalisyonun PYD ve Suriye’deki Kürtlere verdiği destekle, bu güçlerin IŞİD gibi bir terör örgütünün büyümesine engel olduklarını ve bu başarının aslında Türkiye’ye de yaradığını söyleyen Demirtaş, Türkiye’nin bu durumdan kaygı duymaması gerektiğini belirtti.