Diyarbakır’da, 4 Kasım 2016’da tutuklanan ve o tarihten bu yana Edirne Cezaevi’nde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 434 gün sonra, bugün İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde hakim karşısına çıktı.
HDP Eş Genel Başkanı, tutuklu olduğu 14 ay boyunca hakkında devam eden 20’den fazla soruşturmada 97 duruşma yapılmasına rağmen yalnızca 20’sine SEGBİS aracılığıyla cezaevinden katılmıştı.
Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesi, duruşmayı 17 Mayıs’a erteledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla dört yıla kadar hapis cezasıyla suçlanan Demirtaş, alkışlar eşliğinde girdiği duruşma salonunda yaptığı savunmada haksız bir şekilde tutuklu olduğunu söyledi.
Milletvekili dokunulmazlığının halen devam ettiğini bu nedenle iddianamenin yüzüne okunamayacağını söyleyen HDP Eş Genel Başkanı, “Bir milletvekilinin yargılanabilmesi için dokunulmazlığının usule uygun kaldırılması gerekir. İncelemenin de savcılık ve mahkeme tarafından yapılmış olması lazım. Şimdiye kadar açılan hiçbir kovuşturmada mahkeme bu denetimi yapmadı. Maalesef Anayasa Mahkemesi’ne başvuru da yetersiz, imza nedeniyle usulden reddedildi ve dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılmasını düzenleyen anayasa değişikliği hayata geçti” dedi.
Demirtaş: “Başbakan Binali Yıldırım kadar dokunulmazlığım var”
Parlamenterlerin yargı baskısına maruz kalmamaları için Türkiye’nin Fransa Anayasası’ndan aldığı milletvekili dokunulmazlığının Meclis İç Tüzüğü’ne ve Anayasaya aykırı bir şekilde kaldırıldığını öne süren Selahattin Demirtaş, mahkemeden kendisinin yargılanması konusunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmesini talep etti: “Size sormak istiyorum. Benim şu anda dokunulmazlığım var mı yok mu? Dokunulmazlığım var. Binali Yıldırım kadar dokunulmazlığım var. Örneğin mahkemeye hakaret etsem yapabileceğiniz tek işlem fezleke düzenleyip Meclis’e yollamak. Ben şuradan kaçmaya çalışsam kimse bana dokunamaz. Dokunulmazlığı geriye doğru kaldırdılar. Dokunulmazlık geleceğe doğru kaldırılır. Eğer anayasaya aykırı bir işlem tesis edilmişse bunun denetlenmesi lazım. Bunun denetlenmesinin biricik yolu da sizin bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürmenizdir.”
“Acele uyduruk, rezil bir düzenleme yaptılar”
Demirtaş, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu tuttu: “Bu tür uyduruk iddianamelerle muhatap olmayalım diye dokunulmazlık var. Ama beni ve arkadaşlarımı tutuklamak için alelacele, uyduruk, hukuk tarihi açısından da siyasi tarih açısından da rezil bir düzenleme yaptılar. Bunu da Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, Meclis kulislerinde itiraf etti. ‘Biz bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyoruz, ama Genel Başkan istedi biz de alelacele bir şey yaptık’ dedi.”
“MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı gibi milletvekilleri de Anayasa Mahkemesi’nde yargılanmalı”
Türkiye’nin ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde üç adaydan biri olduğunu hatırlatan Demirtaş, bir kez daha dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesini talep ederek savunmasına son verdi: “Böyle bir dosyada asliye ceza hakimi ne yapsın? Bu kadar ağır yükün ağır cezalara, asliye cezalara atılmaması lazım. Nasıl MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, yüksek yargıda yargılanıyorsa, milletvekillerinin de üst mahkemelerde yargılanmasına dair AYM’ye konuyu taşımanızı talep ediyorum. Bu konuda ara kararınız açıklandıktan sonra savunmamıza devam edeceğim.”
Demirtaş’ın Anayasa Mahkemesi’nin aleyhine karar vermesi halinde duruşmaya gelmek istediğini söylemesi üzerine duruşmayı 17 Mayıs’a erteleyen mahkeme HDP liderinin de duruşmada hazır bulunmasına hükmetti.
Aralarında HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ile bazı milletvekilleriyle HDP liderinin eşi Başak Demirtaş da mahkemeyi takip etti.