TBMM’de 15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişimine tüm siyasi partiler tepki göstermişti. Beş yıl sonraki anma töreninde AKP’nin öne çıkarılması ise “demokrasi” tartışmasını tetikledi. Muhalefet cephesi, olağanüstü hal uygulamasını fiilen sürdürme olanağı tanıyan yasal adımlardan ve devleti partileştirmekten vazgeçilmesi çağrısı yaptı.
Your browser doesn’t support HTML5
Başkentte 15 Temmuz darbe girişimindeki askeri, polis ve sivil can kayıpları için TBMM’de anma töreni düzenlendi. Ancak törende ev sahibi olarak AKP’li TBMM Başkanı Mustafa Şentop dışında sadece Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına yer verilmesi tepki yarattı.
Darbe girişimine direnmek için TBMM’ye tüm siyasi partilerden milletvekillerinin gelmiş olmasına rağmen, geçen yıllarda diğer siyasi partilere de söz hakkı sağlayacak şekilde Genel Kurulu’da özel oturum yapılmaması yine eleştiri konusu oldu. Geçen yıl da TBMM’de özel oturum yapılmamıştı ve dolayısıyla muhalefet partilerince “sivil darbe sürüyor”, “kontrollu darbe” gibi Erdoğan’ın tepki gösterdiği açıklamalar yapılmasının engellendiği yorumları yapılıyor.
O gece darbecilerin hava bombardımanına sahne olan TBMM bahçesindeki anıt önünde düzenlenen törende ise Erdoğan, “Hiç kimsenin, özellikle bu güzide çatı altında görev yapanların 15 Temmuz gecesi milletin verdiği bu şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı yoktur” ifadesiyle muhalefete tepki gösterdi. Erdoğan, “15 Temmuz destanı hepimizin ortak gurur kaynağıdır. 15 Temmuz, hakkın batıla, adaletin zulme, istiklalin istiskale galip gelmesinin adıdır. 15 Temmuz şehitleri batıla, zalime ve küfre karşı yürütülen hak mücadelesinin günümüzdeki temsilcileridir. 15 Temmuz; milletin, milli iradenin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir” dedi.
İlgili Haberler “Beş Yıl Sonra Ne Olduğunu Bilmekten Hala Uzağız”Anma töreni sonrasında TBMM Şeref Holü’nde o gece yaşananlara dair fotoğraf sergisi de açıldı. Sergiye, darbe girişimi gecesi yaşananlara tanıklık eden ve aralarında VOA Türkçe ekibinden Murat Karabulut’un da bulunduğu basın mensupları özel davetli olarak katıldı.
Bu arada TBMM Başkanlığı, muhalefetçe tepki gösterilmesi nedeniyle verdiği bilgilendirmeyle Erdoğan’ın konuşması dışında konuşmacı planlaması yapılmayan anma töreni için, tüm milletvekillerine ve siyasi parti liderlerine katılımcı olarak davet yapıldığını aktarmakla yetindi.
CHP Grubu: ‘’Biz demokrasiden yana duruşumuzu koruyoruz’’
CHP’li milletvekilleri ise, TBMM’deki anıt önünde resmi tören öncesinde yaşanan can kayıpları anısına kırmızı karanfiller bırakarak saygı duruşunda bulundu. Alternatif anma töreninde, CHP Grubu adına Grup Başkanvekili Özgür Özel, iktidara yönelik “sivil darbe” tepkisini göstererek, tek siyasi partiye dayalı devlet yapılanmasıyla törenler düzenlendiğine ve bürokraside atamalar yapıldığına dikkat çekti.
CHP grubu adına “251 şehidimizin hatıraları önünde saygıyla anıyoruz. 2 bin 196 gazimizi bir kez daha minnetle anıyoruz” diyen Özel, beş yıl önce darbe girişimi gecesi TBMM’nin tatile girdiği bir dönem olmasına rağmen Ankara’da olan tüm CHP’li vekiller olarak Meclis’e geldiklerini vurguladı.
CHP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu siyasi parti tarihine sahip olduğunu işaret eden Özel, Meclis iradesine sahip çıkma yaklaşımını darbe girişiminde de sergilediklerini belirtti. Özel, TBMM’de olağanüstü oturum yapıldığı dakikalarda İstanbul’a doğru uçakta olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da havalimanına indiğinde demokrasiye sahip çıkma mesajı verdiğini hatırlattı.
Darbe girişimi gecesinde CHP başta olmak üzere muhalefetçe demokrasiye sahip çıkılmasıyla milli iradeden yana ortak bir tavır sergilenmişken AKP’nin bundan hemen vazgeçtiğini anlatan Özel, “Süreç, 15 Temmuz’un siyasi açıdan araçsallaştırma sürecine evrildi. 15 Temmuz’u hep birlikte sahiplenme yerine ‘bizim 15 Temmuzumuz ve siz yoktunuz’ biçimine dönüştürmeye çalışıldı. Bugün Meclis’te özel oturum yapılmamasının başka bir izahı yoktur. Buradaki törende sadece bir partinin genel başkanının konuşmacı olmasının başka izahı yoktur. Biz 15 Temmuz günü durduğumuz yerdeyiz’’ dedi.
Özgür Özel, ‘’Ancak 20 Temmuz günü, 15 Temmuz’daki kanlı darbe girişimini araçsallaştırıp ilan edilen olağanüstü hal ile Meclis’in yetkilerini OHAL’de yapılan referandum ile almak, OHAL şartlarında seçimde devletin bütün imkanlarını bir ittifak lehine seferber etmek adımları izlendi. Bugün yaratılmaya çalışılan tek seslilik ve bugün bu acıda ortaklaşamamakta Türkiye’de yönetenlerin nasıl bir yanlış içinde olduğunu göstermektedir. Bir kez daha demokrasinin yanında olduğumuzu, her türlü darbenin karşısında olduğumuzu, bundan sonra da milli iradeyi hiçe sayan ve demokrasi dışı çabaya yeltenenlerin karşısında dimdik duracağımızı ifade ediyoruz” diye konuştu.
Muhalefet, yaz tatili arası verilmesi öncesinde TBMM Genel Kurulu gündeminde olan ve OHAL uygulamalarını fiilen devam ettirme niteliğindeki yasal düzenlemeleri yineleyen ve süresini uzatan yasa teklifi nedeniyle tepkili.
Liderler “devlet” için liyakat ve eşitlik anımsatması yaptı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Hain terör örgütünün demokrasiye ve millete kastetmesinin üzerinden 5 yıl geçti. 15 Temmuz’un tüm karanlık noktalarını ortaya çıkarmak, o gece devleti sokaktan toplayan milletimize borcumuzdur. 251 şehidimizi de FETÖ’nün devlete sızmasına göz yumanları da asla unutmayacağız” açıklaması yaptı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, “Demokrasimizi kesintiye uğratmak için milletimizin iradesini yok sayarak planlanan 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde; Millet iradesi karşısında hiçbir gücün duramayacağını bir kez daha hatırlatıyor, Demokrasi kahramanı şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum” mesajını paylaştı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise “15 Temmuz kalkışmasına nasıl ortam hazırlandığına, darbecilerin devlet içerisinde nasıl yerleşip kol saldığına milletimiz çok açık bir şekilde şahitlik etti. Bu gelişmelerde en büyük rolü bizzat iktidar partisi oynamıştı. Bu sebepledir ki bu girişim pek çok yönüyle siyasilerin, devletin ve milletimizin alması gereken derslerle doludur.15 Temmuz süreci; geçmişten intikam alma hırsıyla kurumların ve kurumsallığın lağvedilmesinin bir ülke için nasıl büyük bir tehlike oluşturduğunu bizlere göstermiştir. Elbette 15 Temmuz, nesiller boyunca bir ülkeye yol gösterecek olan bir direniş destanıydı. Ancak iktidar 15 Temmuz'un aziz hatırasını ve ruhunu, o günün bize bıraktığı mirası kendi otoriter sistemini oluşturmak için bir masala çevirdi. O direnişin ruhunu kendi ikbali için kullandı ve hâlâ da kullanıyor. İktidar 15 Temmuz'da toplumda oluşan birlik ve beraberlik ruhunu anlamadı. Tam tersi; giderek kutuplaşan, halktan kopan, herkesi ayrıştıran ve herkesi kriminalize eden bir siyaset anlayışı benimsedi. Bize göre 15 Temmuz ruhunu anlamak; hukukun, adaletin, liyakatin, şeffaf bir devlet yönetiminin oluşması için mücadele etmeyi gerektirir” ifadelerini kullandı.
İyi Parti: “OHAL yasasını protesto etmeye davet ediyoruz”
İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfi Türkkan da, darbe girişimi yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, iktidarı “FETÖ”yle mücadelede samimi bulmadıklarını belirterek, tüm kamuoyunu da fiilen OHAL uygulaması anlamındaki düzenlemeye karşı çıkmaya davet etti.
Torba kanun teklifi olarak filen üç yıldır devam eden OHAL uygulamalarını yeniden üç yıl daha uzatmayı öngören düzenlemeye dikkat çeken Türkkan, “OHAL yetkilerinin 3 yıl uzatılması, erken seçim olmasa dahi yapılacak ilk seçimin OHAL şartlarında yapılmasına sebep olacaktır. Bunların geçmişte OHAL sayesinde mühürsüz oyları saldıklarını biliyoruz. Ona devam etmek istiyorlar. 20. madde kullanılarak TMSF üzerinde kayyum atamak tehdidiyle baskı yapılabilir. FETÖ veya herhangi bir terör örgütü ile hiçbir bağlantısı bulunmayanları da FETÖ borsasının kucağına itiyorlar. FETÖ borsasına göndererek adamın malına çöküyorlar, sebep OHAL. Bu OHAL’i devam ettirmek için bu yasayı çıkarıyorlar. Sayıştay denetçileri yapacakları incelemelerde bazı usulsüzlükleri görmesin diye bunu çıkarıyorlar. Bu OHAL Türkiye’yi demokrasiden gitgide uzaklaştıran sürecin ismidir. 15 Temmuz’dan sonra demokrasiyi kurtardık diye seviniyoruz. Darbe başarılı olmadı da demokrasi var mı? Darbe olsaydı da demokrasi akamete uğrayacaktı. Darbe olmadı demokrasi yine akamete uğradı. Sebebi de bu OHAL’dir, hükümetin baskıcı tutumudur. Meclis’e gelecek bu OHAL yasasına toplumun bütün kesimlerini direnç göstermeye davet ediyorum” dedi.