Bazı Cumhuriyetçiler’in daha önce benzeri görülmemiş şekilde başkanlık seçim sonuçlarını değiştirme çabaları partinin eski ve şu anki yetkilileri tarafından kınandı. Cumhuriyetçiler Joe Biden’ın seçim zaferine şüphe düşürme ve Başkan Donald Trump’ı görevde tutma çabalarının halkın demokrasiye inancına zarar verdiği uyarısında bulundu.
Kongre 6 Ocak’taki ortak oturumda 3 Kasım seçimlerinin galibi Demokrat Joe Biden’ın aldığı 306 Seçiciler Kurulu delege oyuyla seçim zaferini onaylamak üzere bir araya gelecek. Oturum öncesinde Trump, Seçiciler Kurulu’nun oyuna karşı çıkmak üzere en az on Cumhuriyetçi senatörün ve yaklaşık 100 temsilcinin desteğini almış durumda.
Your browser doesn’t support HTML5
Biden’ın görevi devralacağı 20 Ocak günü yaklaşırken, Trump geleneksel iktidar devrini engellemeye yönelik çabalarını yoğunlaştırdı. Bu da Cumhuriyetçi Parti’yi böldü.
Trump’ın seçimlerde usulsüzlük iddialarına rağmen, eyalet yetkilileri ısrarla seçimlerin sorunsuz bir şekilde yapıldığını, seçim sonucunu değiştirecek bir usulsüzlüğe ilişkin kanıt olmadığını vurguluyor. Eyaletler seçim sonuçlarının adil ve geçerli olduğunu tasdik etmişti.
Başkan Trump ve Başkana yakın Cumhuriyetçiler’in seçim sonuçlarını değiştirmek amacıyla açtıkları 50’den fazla davanın neredeyse tamamı ya reddedildi ya da düşürüldü. ABD Anayasa Mahkemesi’ne taşınan davalarda da Trump iki kez kaybetti.
Trump’tan Georgia eyaleti yetkililerine baskı
Pazar günü dökümü ABD basınında yayınlanan telefon görüşmesi kaydında Trump’ın Georgia eyaleti yetkililerine kendisine “daha fazla sayıda oy bulmaları” konusunda baskı yaptığı ortaya çıktı.
Ancak aralarında Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen isimlerinin de olduğu bazı üst düzey Kongre üyeleri buna karşı çıktı.
Senatörlerden mektup
Cumhuriyetçi senatörler Susan Collins (Maine), Lisa Murkowski (Alaska), Bill Cassidy (Lousiana) ve Mitt Romney’nin de (Utah) aralarında olduğu her iki siyasi partiden 10 senatörden oluşan bir grup Pazar günü yaptıkları yazılı açıklamada “2020 seçimi sona erdi” dedi.
Senatörler, “seçim sonuçlarına gölge düşürecek çabaların Amerikan halkının açık bir şekilde ifade ettiği iradesine ters düştüğü ve böyle bir çabanın halkın kesinleşen seçim sonuçlarına duyduğu güvene zarar vereceği” uyarısında bulundu.
Cumhuriyetçi Maryland Valisi Larry Hogan, “Kongre üyelerinin başkanlık seçiminin sonuçlarının onaylanmasını reddetme planı sistemimizi ve Amerikalılar olarak sahip olduğumuz değerleri küçük düşürüyor” dedi.
Temsilciler Meclisi eski Başkanı Cumhuriyetçi Paul Ryan da yaptığı yazılı açıklamada, “Biden’ın zaferi tamamen meşrudur. Seçimlere şüphe düşürme çabaları cumhuriyetimizin temelini hedef almaktadır” dedi.
Wyoming eyaletini temsil eden Cumhuriyetçi Kongre üyesi Liz Cheney, diğer Kongre üyelerine gönderdiği mesajda, Seçiciler Kurulu’nun sonuçlarına itirazın “son derece tehlikeli bir emsal oluşturacağı” uyarısında bulundu.
Kongre’de sık sık eleştirilerini gündeme getiren muhafazakarlardan olan Arkansas Senatörü Cumhuriyetçi Tom Cotton 6 Ocak’ta onaylanmış Seçiciler Kurulu oylarının sayılmasına karşı çıkmayacağını belirtti, “Başkana son dört yılda başardıklarından dolayı minnettarım. Bu nedenle yeniden seçilmesi için yoğun bir şekilde kampanya yaptım. Ancak onaylanmış seçim sonuçlarına itiraz etmek Başkana ikinci bir dönemi kazandırmayacak, yalnızca anayasal hükümet sistemimizin yıpranmasını isteyen Demokratlar’ı güçlendirecek” dedi.
Senatör Cotton, seçimlere ilişkin herhangi bir sorunla ilgili inceleme yapılmasına ise destek verdiğini söyledi.
İlgili Haberler Eski Savunma Bakanlarından Trump'a UyarıSavunma bakanlarından eleştiri
ABD’de seçim sonuçlarının hedef alınmasını daha önce yönetimde görev yapmış olan eski yetkililer de eleştirdi.
Washington Post gazetesine kısa bir görüş yazısı yazan 10 eski savunma bakanı, “Sonuçları sorgulama zamanı geçti. Artık anayasada ve tüzükte belirtildiği gibi, Seçiciler Kurulu oylarını resmi olarak sayma zamanı geldi” ifadelerini kullandı.
Bu savunma bakanlarının yarısı Cumhuriyetçi başkanlar döneminde görev yapmıştı.
Başkanlık seçimlerinin sonuçlarına İç Savaş sonrası dönemden bu yana görülmemiş bir boyutta karşı çıkılması, yeni Kongre’nin açılışına da gölge düşürdü.
Temsilciler Meclisi ve Senato, Çarşamba günü Seçiciler Kurulu’nun oylamasını kabul etmek üzere toplanıyor. Normalde rutin bir prosedür olan bu ortak oturumun bu yıl uzun süren bir mücadeleyle tamamlanması bekleniyor.
Biden ekibi ne diyor?
Trump yenilgiyi reddediyor ve Çarşamba günkü ortak oturuma başkanlık edecek olan Başkan Yardımcısı Mike Pence üzerindeki baskı da gittikçe artıyor. Trump destekçilerini başkent Washington’a toplamaya çalışıyor.
Başkan Trump Pazar günü Twitter’dan paylaştığı mesajda, seçim sonuçlarını ve yanında yer almayan Cumhuriyetçiler’i hedef aldı. Biden’ın geçiş ekibi sözcüsü Mike Gwin, senatörlerin çabalarını “Biden’ın 20 Ocak’ta yemin ederek göreve başlayacağı gerçeğini değiştirmeyecek bir gösteri” olarak niteledi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi de meslektaşlarına yazdığı mektupta “Biden’ın zaferine ilişkin herhangi bir şüphenin olmadığını vurgulayarak, şimdiki görevlerinin Amerikan halkının demokratik sisteme güvenmelerini sağlamak” olduğunu yazdı.
Senato’da seçim sonuçlarına itiraz edenlere Cumhuriyetçi Senatörler Josh Hawley ve Ted Cruz liderlik ediyor. Hawley, diğer senatörlere yazdığı uzun e-mailinde bu kararının arkasında durarak, “Missouri’deki seçim bölgesinin Biden’ın Trump karşısındaki zaferinin haksız olduğu görüşünü net şekilde dile getirdiklerini” savundu.
Senatör Ted Cruz’un 11 Cumhuriyetçi Senatörden oluşan grubu, Kongre seçim sonuçlarının derhal incelenmesi için bir komisyon oluşturmadığı sürece, Seçiciler Kurulu sonuçlarını reddedeceklerini açıkladı.
Senatörler, Trump’ın herhangi bir kanıta dayandırmadan seçimlerde usulsüzlük yapıldığını gündeme getirdiği eyaletler üzerine yoğunlaşıyor. Kongre’ninse bu talebi reddetmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Seçimlerde sorunların yaşandığına ilişkin yeni kanıt sunmayan bu senatör grubu içinde yer alan senatörler şu şekilde: Wisconsin Senatörü Ron Johnson, Oklahoma Senatörü James Lankford, Montana Senatörü Steve Daines, Lousiana Senatörü John Kennedy, Tennessee Senatörü Marsha Blackburn, Indiana Senatörü Mike Braun, Wyoming Senatörü Cynthia Lummis, Kansas Senatörü Roger Marshall, Tennessee Senatörü Bill Hagerty ve Alabama Senatörü Tommy Tuberville.
Seçiciler Kurulu’nun oylarının sayıldığı ortak oturuma daha önce de itirazlar olmuştu. 2017 yılında Temsilciler Meclisi’nden bir grup Demokrat, Trump’ın zaferine karşı çıkmış ancak o dönem başkan yardımcısı olarak oturuma başkanlık eden Joe Biden hızlı bir şekilde bu itirazları reddetmişti. Kongre üyelerinin protestoları bu seviyeye ulaşmamıştı.
Cumhuriyetçi Parti’nin geleceği tartışılıyor
ABD siyasetinde yaşanan bu gelişmeler, Trump sonrası dönemde Cumhuriyetçi Parti’nin geleceği açısından önem taşıyor.
Senatör Hawley ve Senatör Cruz 2024 yılında başkanlık için yarışması muhtemel isimler arasında yer alıyor ve Trump’ın tabanından destek arayışında. Bazı Cumhuriyetçi isimlerse parti için farklı bir rotada ilerlemeye çalışıyor.
Gözler Mike Pence'te olacak
6 Ocak’ta gözler uzun ve gergin geçmesi beklenen ortak oturuma başkanlık edecek olan Başkan Yardımcısı Mike Pence’te olacak.
Pence’in genel sekreteri Marc Short Cumartesi günü konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Başkan Yardımcısı Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerinin yasa kapsamında itirazlarını dile getirme yetkisini kullanma çabalarını memnuniyetle karşılamaktadır” dedi.
Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell Cumhuriyetçiler’i bu tür itirazlar konusunda uyardı, ancak Pazar günü Kongre yeni dönem için açılırken kendisine konuya ilişkin sorulara ayrıntılı cevap vermekten kaçındı.
Senatör Graham'den "kanıt sunulmalı" vurgusu
Bazı Cumhuriyetçiler ise itiraz çabasına katılmıyor. Senatör Lindsey Graham Pazar günü yaptığı açıklamada, meslektaşlarının itirazlarını gündeme getirme fırsatı olacağını söyledi ancak bunun için de kanıt ve gerçek olgu sunmaları gerektiğini vurguladı.
Kongre, eyaletlerin yönetiminde yürütülen seçim sistemlerine müdahaleye yanaşmadı. Eyaletler kendi seçim yetkililerini seçiyor ve kendi seçim yasalarını hazırlıyor.
Corona virüsü salgını sırasında, çok sayıda eyalet fiziksel olarak sandığa gidilerek oy kullanılmasının sağlık açısından riskli olacağı gerekçesiyle posta yoluyla oy kullanılmasına yönelmişti.
Trump ve kendisine yakın bazı Cumhuriyetçi isimler de yapılan bu değişikliklere karşı çıkıyor.
ABD’de son 30 yıl içinde ikinci kez girdiği seçimi kaybeden ilk başkan olan Trump aldığı bu yenilgiyi, partiler üstü seçim yetkililerinin ve Trump döneminde adalet bakanı olan William Barr’ın aksini ifade etmesine rağmen, seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddialarına bağlıyor.
Beşinci Temyiz Mahkemesi, Teksas’ı temsil eden Cumhuriyetçi Kongre üyesi Louie Gohmert’in ve Arizona’da bir grup seçici delegenin Başkan Yardımcısı Mike Pence’i sembolik rolünün ötesine geçerek oy sayımının sonucunu şekillendirmeye zorlamak amacıyla açtığı davayı reddetti.
Temyiz mahkemesi, davayı reddeden Trump’ın atamış olduğu federal yargıçtan yana karar aldı.