Washington’daki Cumhuriyetçi Parti liderleri, geçen Ekim ayında büyük tepki uyandıran hükümet kapatma olayıyla ilgili olarak Amerikan halkının daha çok partilerini suçlaması üzerine oldukça uzlaşıcı bir tutum izlemeye başladı
WASHINGTON —
Geçen Ekim ayında federal hükümetin kapatılması sırasında Cumhuriyetçi Parti içindeki aşırı muhafazakar Çay Partisi grubu sokaklara döküldü.
Başkentteki İkinci Dünya Savaşı anıtının kapatılmasını protesto eden grup öfkesini Beyaz Saray’ın önünde dile getirdi.
Hükümet kapatma olayının siyasi sorumluluğu büyük öçüde Cumhuriyetçiler’e yıkıldı. Bu da Çay Partisi grubu ile Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner gibi geleneksel parti liderleri arasındaki bölünmeyi derinleştirdi:
“Bence kendilerini destekleyenleri yanlış yönlendiriyor, onları istemedikleri yerlere sürüklüyorlar. Bence tüm saygınlıklarını yitirdiler.”
Boehner yeni bir çatışmadan kaçınmak için geçenlerde Temsilciler Meclisi’nde hükümetin borç tavanını koşulsuz yükselten tasarıyı kendi partisindeki muhafazakar çoğunluğu bir yana bırakarak Demokratlar ile birlikte geçirdi.
Ancak Çay Partisi’nin desteğini alan Cumhuriyetçiler geri adım atmıyor.
Missouri milletvekili Vicky Hartzler bunlardan biri:
“Ülkemizi ekonomik çöküşün eşiğinden döndürmek için seçildik. Washington’un boşa para harcamasını durduracak adımlar atmak için bundan daha iyi bir an olamazdı.”
Cumhuriyetçi New York milletvekili Peter King, muhafazakar Cumhuriyetçiler’in göçmenlik yasası gibi reformları durduracak güce hala sahip olduklarını söylüyor:
“Cumhuriyetçiler’in göçmenlik reformunu genelde desteklemesi gerekir. Ama tek tek seçim bölgelerine bakınca, çoğunun buna karşı çıktığını görürsünüz.”
Başkan Yardımcısı Joe Biden’a göre, parti içindeki bölünme, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler’in ortak zemin bulmalarını zorlaştırıyor:
“Masaya oturup uzlaşacağımız, anlaşma yapabileceğimiz bir Cumhuriyetçi Parti olmasını çok isterdim. Ama yok.”
Siyasi uzman Stephen Hess ulusal ekonomi düzeldiği için Çay Partisi grubunun etkisini kaybettiği görüşünde:
“Çay Partisi diğer benzer gruplar gibi büyük ölçüde ekonomik duruma bağımlı. Oysa ekonomi iyileştikçe halk siyasetten uzaklaşır ve kendi günlük işlerine döner.”
Amerikan Üniversitesi’nden siyaset bilimci Profesör Allan Lichtman’a göre, parti içi mücadele, 2016’da başkan adayı çıkarmak isteyen Cumhuriyetçiler’i de etkiliyor:
“Cumhuriyetçi Parti içinde savaş hala sürüyor. Aşırı sağdaki bazı üyeler, New Jersey Valisi Chris Christie’nin içine düştüğü zor durumdan memnun. Çünkü Christie ılımlıların büyük umuduydu.”
Demokratlar Cumhuriyetçi Parti içindeki bölünmeden bu yılki Kongre ara seçimlerinde yararlanmayı umuyor. Ama bir çok uzman, Başkan Obama’nın halk desteğinin azalması nedeniyle Cumhuriyetçiler’in Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluklarını koruyacağını ve Senato’yu ele geçirme şanslarının büyük olacağını tahmin ediyor.
Başkentteki İkinci Dünya Savaşı anıtının kapatılmasını protesto eden grup öfkesini Beyaz Saray’ın önünde dile getirdi.
Hükümet kapatma olayının siyasi sorumluluğu büyük öçüde Cumhuriyetçiler’e yıkıldı. Bu da Çay Partisi grubu ile Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner gibi geleneksel parti liderleri arasındaki bölünmeyi derinleştirdi:
“Bence kendilerini destekleyenleri yanlış yönlendiriyor, onları istemedikleri yerlere sürüklüyorlar. Bence tüm saygınlıklarını yitirdiler.”
Boehner yeni bir çatışmadan kaçınmak için geçenlerde Temsilciler Meclisi’nde hükümetin borç tavanını koşulsuz yükselten tasarıyı kendi partisindeki muhafazakar çoğunluğu bir yana bırakarak Demokratlar ile birlikte geçirdi.
Ancak Çay Partisi’nin desteğini alan Cumhuriyetçiler geri adım atmıyor.
Missouri milletvekili Vicky Hartzler bunlardan biri:
“Ülkemizi ekonomik çöküşün eşiğinden döndürmek için seçildik. Washington’un boşa para harcamasını durduracak adımlar atmak için bundan daha iyi bir an olamazdı.”
Cumhuriyetçi New York milletvekili Peter King, muhafazakar Cumhuriyetçiler’in göçmenlik yasası gibi reformları durduracak güce hala sahip olduklarını söylüyor:
“Cumhuriyetçiler’in göçmenlik reformunu genelde desteklemesi gerekir. Ama tek tek seçim bölgelerine bakınca, çoğunun buna karşı çıktığını görürsünüz.”
Başkan Yardımcısı Joe Biden’a göre, parti içindeki bölünme, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler’in ortak zemin bulmalarını zorlaştırıyor:
“Masaya oturup uzlaşacağımız, anlaşma yapabileceğimiz bir Cumhuriyetçi Parti olmasını çok isterdim. Ama yok.”
Siyasi uzman Stephen Hess ulusal ekonomi düzeldiği için Çay Partisi grubunun etkisini kaybettiği görüşünde:
“Çay Partisi diğer benzer gruplar gibi büyük ölçüde ekonomik duruma bağımlı. Oysa ekonomi iyileştikçe halk siyasetten uzaklaşır ve kendi günlük işlerine döner.”
Amerikan Üniversitesi’nden siyaset bilimci Profesör Allan Lichtman’a göre, parti içi mücadele, 2016’da başkan adayı çıkarmak isteyen Cumhuriyetçiler’i de etkiliyor:
“Cumhuriyetçi Parti içinde savaş hala sürüyor. Aşırı sağdaki bazı üyeler, New Jersey Valisi Chris Christie’nin içine düştüğü zor durumdan memnun. Çünkü Christie ılımlıların büyük umuduydu.”
Demokratlar Cumhuriyetçi Parti içindeki bölünmeden bu yılki Kongre ara seçimlerinde yararlanmayı umuyor. Ama bir çok uzman, Başkan Obama’nın halk desteğinin azalması nedeniyle Cumhuriyetçiler’in Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluklarını koruyacağını ve Senato’yu ele geçirme şanslarının büyük olacağını tahmin ediyor.