Cumhur İttifakı’nın Gözü Hüdapar ve Yeniden Refah'ta

Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli

Millet İttifakı’nın yaşadığı krizin ardından altı partinin ortak aday olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nda birleşmesinin ardından iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi de hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek almak ve hem de Cumhur İttifakı’nı genişletmek için müzakerelere hız verdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi rotasını öncelikle daha dindar ve muhafazakar partilere çevirdi. AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım ve AKP Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkanı Ali İhsan Yavuz, dün bu kapsamda Milli Görüş hareketinin kurucusu Necmettin Erdoğan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın liderliğini yaptığı, Yeniden Refah Partisi’ni ziyaret etti.


Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı’na katılacak mı?

Bugün Merkez Yönetim Kurulu’nu toplayan Yeniden Refah Partisi, yarın il başkanları ile yapılacak istişare toplantısı sonrası iktidar partisinin Cumhur İttifakı’na daveti hakkında kararını verecek.

Mart ayı başına kadar Fatih Erbakan’ın cumhurbaşkanı adaylığında ısrar eden Yeniden Refah Partisi, Millet İttifakı’nda çıkan kriz sonrası Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve İyi Parti’yle bir sağ ittifak fikrini ortaya atmıştı.

Her ne kadar Fatih Erbakan, Ocak ayı sonunda Yozgat’ta yaptığı açıklamada, “Mevcut iktidarın 20 senelik uygulamaları ve Türkiye'yi özellikle ekonomi alanında getirmiş olduğu nokta, bu saatten sonra millete bir fayda getiremeyeceğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla biz ne masa başındakiler ne de kasa başındakilerden millete bir hayır gelmeyeceğini, kurtuluşun Milli Görüş ve Yeniden Refah Partisi olduğunu ifade ediyoruz” dese de iktidar partisinden gelen davet sonrası Yeniden Refah Partisi yönetimindeki ağırlıklı eğilimin, Cumhur İttifakı’na katılma yönünde olduğu belirtiliyor.

İlgili Haberler Erdoğan: Türkiye 14 Mayıs’ta Sandığa Gidiyor

Hüdapar: “Erdoğan’ı destekleyeceğiz Cumhur İttifakı’na katılırsak taleplerimiz olur”

AKP’nin gözünü çevirdiği ikinci parti olan Hür Dava Partisi (Hüdapar) ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek vereceğini açıkladı.

5 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ziyaret eden Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, gelecek günlerde Binali Yıldırım ve Ali İhsan Yavuz’un kendilerini ziyaret edeceğini, ittifaka katılma meselesinin o görüşme sonrası değerlendirileceğini açıkladı.

Yapıcıoğlu, “Siyaset bir anlamda uzlaşıdır ve sorunlara ortak çözüm bulma sanatıdır. Gizli kapaklı işler yapmıyoruz. Parlamento seçimine birlikte katılma daveti var. İstanbul Sözleşmesinin, ailenin köküne kibrit suyu döktüğünü, 6284 Sayılı Yasa’nın her ne kadar aileyi koruma ve kadına yönelik şiddeti önleme yasası olduğu söylense de aslında aileye zarar verdiğini ve şiddeti de önlemediğini daha önce defalarca paylaştık. Eğitim sistemiyle ilgili bizim de şikayetlerimiz var. Fakat biz bunları bugün herhangi bir ittifaka veya birlikte yol yürüyeceğimiz herhangi bir partiye 'bunlar bizim şartımızdır, bunları kabul ederseniz birlikte yürüyebiliriz' dersek bu çok gerçekçi bir tutum olmaz. Ama bir uzlaşma zemini aranır. Hükümetin bunları karşılaması yönünde bizim de talebimiz olur” dedi.

90’lı yıllarda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde aralarında Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ın öldürülmesi de olmak üzere birçok cinayet gerçekleştiren Hizbullah’la arasındaki bağı reddetmeyen Hüdapar’ın, Batman, Elazığ, Bingöl, Mardin, Şırnak gibi illerde yüzde 1,5 ile yüzde 6 arasında oy potansiyeline sahip olduğu biliniyor.

İlgili Haberler “Seçimi Kimin Kazanacağı HDP’ye Ne Olacağına Bağlı”

Anavatan Partisi de Cumhur İttifakı’ndan teklif bekliyor

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önümüzdeki günlerde Anavatan Partisi’ni ittifaka davet etmek için bir görüşme yapması da sürpriz olmayacak. Anavatan Partisi, bugün genişletilmiş istişare toplantısında ittifak kararı almak konusunda genel başkan İbrahim Çelebi’ye tam yetki verdi.


Dün hükümete yakın TV Net kanalında canlı yayına katılan İbrahim Çelebi, “FETÖ’yle mücadelesinde Sayın Erdoğan’ın yanına ilk giden ve bayrak gösteren Anavatan Partisi olmuştur. Cumhur İttifakı bize derse ki ‘gelin görüşelim, bu ülke için sizin de tecrübelerinize ihtiyacımız var’ derse, seve seve. Ama biz kendimiz gidip de ‘bizi alın, sizin yanınızda olalım’ böyle bir şey olmaz. O siyasi nezaketi Sayın Cumhurbaşkanımızın göstereceğine inanıyorum. Ülkemizi karanlığa teslim edemeyiz” dedi.

12 Eylül Darbesi sonrası yapılan ilk seçimde Turgut Özal’ın liderliğinde iktidara gelen Anavatan Partisi, 2002 seçimlerinde baraj altında kaldıktan sonra 2007 yılında Demokrat Parti ile birleşerek kendini feshetti. 2011 yılında aynı isimle tekrar kurulan parti siyasette pek bir varlık gösteremedi.