Corona Sürecinde Havayolu Seyahatinin Riskleri

Başkent Washington’dan iç hat uçuşlarının yapıldığı Ronald Reagan Havaalanı Cuma öğle saatinde bomboş görünüyor. C Terminali’nden Boston’a uçacağım. Corona virüsü salgını öncesinde en yoğun saatlerini yaşayan havalimanında birkaç yolcu işlemlerini temassız hallediyor. Kimlik kontrolu için yüzümü açtığım birkaç saniye dışında hep maskeliyim.

Corona virüsü salgınının ilk dönemlerinde ABD’de yolcu sayısı öyle azaldı ki bazı uçuşlarda ortalama 10 kişi seyahat etti. 330 milyon nüfuslu ABD genelinde günlük taşınan yolcu sayısı, 100 binin altına geriledi. Bu düşüş, 1950’lerden bu yana sadece 11 Eylül 2001 terör saldırısı sonrası dönemde görülmüştü.

Yüzde 95’lik düşüş Nisan ortasından bu yana toparlanarak yüzde 75’e geriledi. Temmuz ayına gelindiğinde, yaz mevsiminin de etkisiyle daha fazla kişi seyahat etmeye başladı.

ABD'de beklenti 15,1 milyon uçak yolculuğu

Amerikan Otomobil Derneği’nin araştırmasına göre ABD’de yaşayanlar bu yaz yaklaşık 700 milyon seyahat gerçekleştirecek. 1 Temmuz – 30 Eylül 2020 öngörülerine göre bu seyahatlerin 680 milyondan fazlası arabayla olacak. Havayolu seyahatleriyse geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 73,9 azalacak. Yine de 15,1 milyon uçak yolculuğunun yapılması bekleniyor ve havayolu şirketleri farklı tedbirlerle uçuşlarını doldurmaya başlıyor.

Bindiğim Embraer E190 tipi yolcu uçağı 140 kişi kapasiteli. Ancak sadece 53 yolcu uçuruyor. Uçtuğum hava yolu JetBlue hala düşük kapasiteyle, yolcular arası bir koltuk boş bırakacak şekilde faaliyet gösteriyor ancak bu durum birçok havayolu şirketi için artık geçerli değil. ABD’nin önde gelen havayolu şirketlerinden American Airlines, boş koltuk uygulamasını kaldırdığını açıkladı.

Bazı havayolu şirketleri yolcular arasında bir koltuk boş bırakma politikasını aslında hiç uygulamadı. United Airlines da bunlardan biri. İcra Kurulu Başkanı Oscar Munoz, boş koltuk olsa bile bunun 2 metre sosyal mesafe kuralına uymayacağını söyledi.

Munoz, organ nakli alanında hizmet veren CareDx tıp firmasının, “Covid-19 döneminde nakil hastaları ve seyahat’’ toplantısında konuştu. Kendisi de 2016 yılında kalp nakli geçiren Munoz, bağışıklık sistemin baskılayan ilaçlar (immünosüpresanlar) kullandığı için yüksek risk grubunda olmasına rağmen işi gereği seyahat etmek zorunda olanlardan.

VOA Türkçe’nin takip ettiği toplantıda konuşan Munoz, ‘’Uçak kabini 3 buçuk metre genişliğinde silindir bir tüp. Sosyal mesafe kuralı önümüzde ya da arkamızda oturanlarla belki uygulanabilir, ancak yanımızdakilerle zaten mümkün değil’’ dedi.

Uzmanlar, bu karardan memnun değil. Hafta başına ABD Senatosu’nun bir komisyonunda konuşan ülkenin en yetkili bulaşıcı hastalıklar uzmanı Anthony Fauci, bu kararın endişe verici ve sorunlu olduğunu söyledi. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Başkanı Robert Redfield da bu kararın doğru bir mesaj olmadığını ve CDC tarafından incelendiğini kaydetti.

HEPA filtresi ve elektrostatik spreyleme

CDC seyahat uyarılarını sık sık güncelliyor. Ellerin sık sık en az 20 saniye yıkanması, dezenfektan kullanımı, sosyal mesafe, yüze dokunmama ve elbette maske kullanımıyla ilgili genel uyarılar seyahat edenler ve sektörde çalışanlar için de geçerli.

CDC, havayolu, kara ya da demiryolu, hangi seyahat biçiminin daha güvenli olduğunu bilmese de mikropların uçuşlarda kolay yayılmadığına da dikkat çekiyor. Zira kabinde soluduğumuz havanın filtrelenmesi ve dolaşımı daha farklı.

Oscar Munoz da United Airlines uçuşlarında Corona bulaştığına dair hiçbir olay duyulmadığına dikkat çekti ve bunu kullandıkları yüksek verimli partikül emici hava filtre sistemi HEPA’ya bağladı. Munoz, ‘’Hastane standartlarındaki bu hava filtreleri maskelerle birlikte riski en az indiriyor’’ dedi.

Your browser doesn’t support HTML5

Havayolu Şirketleri Corona Virüsüne Karşı Ne Gibi Önlemler Alıyor?

Havadaki partiküllerin yüzde 99,7’sini ortadan kaldırdığı belirtilen HEPA filtresi, ABD ve dünyanın belli başlı tüm havayolu şirketlerinde kullanılıyor.

Alınan bir başka önlem de her uçuş arasında kabinlerin dezenfekte edilmesi. Elektrostatik spreyleme yöntemiyle püskürtülen dezenfektan, mikropların çoğunu öldürüyor, virüsün yayılma kabiliyetini de engelliyor.

Bu dezenfektasyon işlemiyle özellikle koltuk masalarında, emniyet kemerlerine en sık temas edilen noktalar hedef alınıyor.

Havayollarının aldığı diğer önlemler arasında, yolcu ve çalışanların ateşlerinin ölçülmesi, seyahat öncesi Corona virüsüyle ilgili son 14 günü kapsayan anket soruları hazırlanması, kabin içinde ikramın sınırlandırılması, yerlere sosyal mesafe işaretlerinin konulması gibi önlemler var.

Maske ve siperlik

Ancak uzmanlara göre tüm bu tedbirler, bir numaralı önlem uygulanmadığı sürece en iyi sonucu veremez. O da maske takmak. Birçok havayolu şirketi maske takmayı zorunlu hale getirdi. Bu kurala uymayan yolcular uçuşa alınmıyor. Hatta bazı şirketler, bu yolcuları kendi uçuşlarından ömür boyu yasaklama kararı aldı.

Ağzı kapatan maskeler dışında öne çıkan bir başka korunma yöntemi de yüz siperlikleri. Hafif ve şeffaf olmasının yanı sıra gözleri de koruduğu için seyahatlerde ilave bir koruma şekli olarak görülüyor.

New York Üniversitesi Langone Organ Nakli Enstitüsü Direktörü Robert Montgomery, başkalarının da maske taktığı ortamda yüz siperliklerine gerek olmadığı görüşünde. CareDX’in toplantısında konuşan Montgomery, ‘’Ancak diğer yolcular maske takmamaya karar vermişse o zaman yüz siperliği daha sağlam bir bariyer oluşturabilir’’ dedi.

Boston’a giderken de dönerken de etrafımda gördüğüm herkes maskeliydi. Uzmanların nakil hastalarına önerdiği, temas edebileceğim tüm noktaları dezenfektan bezlerle silmek dahil tüm uyarıları bire bir uygulayarak seyahatimi tamamladım. Bulaşıcı hastalık uzmanları Covid-19 sürecinde herkesin, bağışıklığı zayıf bir nakil hastası gibi yani onların aldığı önlemlerle yaşamasını tavsiye ediyor. Nakil hastalarınaysa hala tek bir uyarı var: ‘’Mecbur kalmadıkça seyahat etmeyin.’’