Düşen tirajlar, azalan ilan gelirleri, artan kağıt ve baskı maliyetleri yerel basın için zaten yıllardır süregelen sorunlardı. Ancak Corona virüsü salgını, yaşama mücadelesi veren yerel basına bir darbe daha vurdu. Sadece gazeteler değil, yerel radyo ve televizyonlar da bu krizden payını aldı.
İzmir’den yayın yapan tek ulusal kanal olan TV35’in Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada Corona sürecinde yerel medyanın ilan gelirlerinin büyük ölçüde düştüğüne dikkat çekti: “İlan veren firmalar reklam bütçelerini düşürdü. Mahkemelerin kapalı olmasından dolayı icra ilanlarından kaynaklı gelirler düştü. Bir yerel gazeteye ayda 100-120 bin lira gelir geliyorsa, bu rakam 30-40 bin liraya geriledi.”
Bu süreçte birçok kuruluşun çalışanlarını zorunlu izne çıkartarak işçilik maliyetlerini düşürdüğünü hatırlatan Umutoğulları medya kuruluşları için bunun mümkün olmadığına dikkat çekti: “TV35’te 30’a yakın arkadaş çalışıyor. Bir gün bir grup arkadaş işe geliyor, sonraki gün diğer grup çalışıyor. Bu da performansımızı etkiliyor. Bizim günde altı haber kuşağımız var. Her haber kuşağına haber yetiştirmek zorundayız. Dolayısıyla personele zorunlu izin vermek ya da çalıştırmamak gibi bir durumumuz söz konusu değil.”
İlan gelirleri ve gazete satışları düştü
Aynı zamanda İzmir’de yayımlanan Ege Postası gazetesinin de imtiyaz sahibi olan Umutoğulları, “Yerel medya senin sesindir, sahip çık” başlığıyla yayınladıkları videoyla özellikle yerel medyayı ayakta tutan kent dinamiklerini harekete geçirmeyi amaçladıklarını söyledi. Umutoğulları “Biz, İzmir’in tek özel televizyonuyuz. Bir yıldır yayın hayatına devam ediyoruz. Daha önce yedi televizyon kanalı vardı, hepsi kapandı. Amacımız sadece kendi kuruluşumuzun değil bizim durumumuzda olan bütün yerel medyanın durumuna dikkat çekmekti. Ama açık yüreklilikle söylemek gerekir ki birkaç belediye dışında ne iş dünyası ne sivil toplum kuruluşları ne de belediyeler yerel medyaya destek veriyor” dedi.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen de Corona salgını sürecinde yerel medyanın çok ciddi mali kayıplar yaşadığını vurguladı. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Dikmen, “Yerel medyanın en önemli gelir kalemlerinden biri olan resmi ilanlarda çok ciddi düşüş yaşandı. Dövizdeki inanılmaz artış nedeniyle tamamen dövize bağlı olan kağıt, baskı maliyetleri de arttı. İzmir’de matbaalar karantina günleri başlamadan önce baskı fiyatlarına yüzde 10 zam yapmıştı zaten. Tirajlarda çok ciddi düşüşler yaşadık. Biz yüzde 25 oranında bir tiraj düşüşü öngörüyorduk. Birinci haftanın sonunda yüzde 25 tiraj düşüşü yaşadık. İkinci hafta biterken tirajlardaki düşüş yüzde 40’lara gelmişti. Şimdi, yüzde 60’lar civarında” dedi.
Sokağa çıkma yasakları okuyucuyla buluşmayı engelliyor
Basın İlan Kurumu’nun Corona salgınının başladığı ilk günlerde hızlı bir refleks göstererek resmi ilanların yayınlanması konusunda bir esneklik sağladığını belirten Dikmen, yaşanan sorunların büyüklüğü nedeniyle bunun bir çözüm olamadığını da sözlerine ekledi.
Daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis tutanaklarının yerel gazetelerde ilan olarak yayınlanması projesini başlattıklarını hatırlatarak, “Bu, İzmir için çok önemliydi. Tüm Anadolu basınına örnek olduk. Ama Corona nedeniyle belediye meclisi toplanmıyor. Bizim için ciddi bir katkı sağlayan bu ilanlarda da kayıp söz konusu” ifadelerini kullandı.
Gazete okuyan kesimin ağırlıkla belli bir yaş üstündeki grup olduğunu kaydeden Dikmen, 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma yasağının da yerel medyanın okuyucuya ulaşmasında bir engel olduğunu söyledi. Dikmen’e göre, hafta sonları ve resmi tatillerde uygulanan sokağa çıkma yasakları da gazetelerin okuyucuyla buluşmasında bir başka engel.
Kalıcı çözüm çağrısı
“Türkiye’de zaten can çekişen bir Anadolu basını var” diyen Dikmen, yerel medyanın sorunlarının çözümü için kalıcı önlemler alınması çağrısında bulundu. Dikmen, Türkiye’nin geçmişte kendi kağıdını üretirken şimdi ithal kağıda bağımlı hale geldiğini kaydederek “Yeniden kendi kağıdımızı üretir hale gelmeliyiz” dedi. KDV oranının düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Dikmen SGK primlerinde de uzlaşmayla varılabilecek makul bir indirim talebini dile getirdi. Dikmen gazetelerin resmi ilanları alabilmeleri için “vergi borcu yoktur” belgesi istendiğini hatırlatarak bu uygulamanın ocak ayına kadar ertelenmesini istedi.
Dikmen, yerel medyanın halkın kendi yaşadığı bölgeden haber alabilme hakkı açısından taşıdığı önemin altını çizerek, bu zor süreçte resmi ve özel kuruluşları, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri yerel basınla dayanışmaya ve toplu gazete alımına çağırdı.