Çin, solunum yolu hastalıklarının okulları ve hastaneleri vurması üzerine "dikkatli olunması” uyarısında bulundu. Hükümetten hastalık verilerini isteyen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise, olağandışı veya yeni zararlı bakteriler tespit edilmediğini bildirdi.
Çin, Aralık 2002’de Covid-19 önlemlerini kaldırmasından bu yana kesintisiz ilk kış sezonunu karşılamaya hazırlanırken solunum yolu hastalıklarındaki artışla boğuşuyor. Özellikle ülkenin kuzeybatısındaki Pekin’de ve Liaoning eyaletinde çocuklarda görülen vakalardaki yüksek artışın, hastanelerde uzun bekleme sürelerine neden olduğu yönünde uyarıda bulunuluyor.
Devlet Konseyi, influenzanın (kuş gribi) bu kış ve ilkbaharda zirve yapacağını ve üst solunum yolu enfeksiyonu olan “mikoplazma pnömoni enfeksiyonunun” önümüzdeki dönemde bazı bölgelerde yüksek olmaya devam edeceğini belirtiyor.
COVID enfeksiyonlarında da artış riski bulunduğunun altını çizen Konsey, “Bilgilerin zamanında ve doğru bir şekilde rapor edilmesini sağlamak için tüm yerel yönetimlerin bulaşıcı hastalıklarla ilgili bilgi güncel ve sağlam rapor tutması için uyarıldığını” söylüyor.
Durum, DSÖ'nün bu hafta Çin'den daha fazla bilgi istemesi ve Gelişen Hastalıkları İzleme Programı'nın (ProMED), çocuklarda teşhis edilmemiş zatürre kümelerine ilişkin bir raporuna atıfta bulunmasıyla gündeme geldi.
Hem Çin hem de DSÖ, 2019 sonlarında Wuhan'ın merkezinde ortaya çıkan ilk COVID-19 vakalarına ilişkin raporlamanın şeffaflığını konu alan sorularla karşı karşıya kaldı.
Çin’den, vakalardaki artışla ilgili verileri talep eden DSÖ 23 Kasım’da yaptığı açıklamada, bu artışın COVID kısıtlamalarının kaldırılmasıyla ve tipik olarak çocukları etkileyen, mikoplazma pnömoni gibi bilinen zararlı bakterilerin dolaşımıyla bağlantılı olabileceğini duyurdu. Bir başka ifadeyle DSÖ’ya göre, Mayıs ayından bu yana dolaşımda olan “mikoplazma pnömoni” gibi zararlı bakterilerin vakalarda artışa neden olması olağanüstü bir durum değildi.
Çin yetkilileri ay boyunca sağlık tavsiyeleri yayınlayarak duruma dikkat ettiklerini belirtti ve halkı kalabalık hastanelerde uzun beklemeler ve çapraz enfeksiyon riski konusunda uyardı. Ancak COVID salgınında olduğu gibi maske takma veya okulları kapatma gibi önlemler almadı. Ülke genelinde halkın gereksiz yere telaşlandığına dair herhangi bir belirti de yok.
İlgili Haberler Nobel Tıp Ödülü COVID-19’a karşı elçi RNA aşılarının geliştirilmesini sağlayan iki uzmana verildi"Bunun yeni bir COVID varyantı olabileceğini düşündürecek hiçbir şey yok"
Melbourne Üniversitesi’ne bağlı Sağlık Bilimleri Okulu Başkanı Bruce Thompson, ilk verilerin olağan dışı bir durum olmadığı görüşünde. Thompson, “Bu aşamada, bunun yeni bir COVID varyantı olabileceğini düşündürecek hiçbir şey yok. Dikkat edilmesi gereken bir husus, gözetim süreçlerinin işlediğinden emin olmamızdır" dedi.
Şangay'daki bir çocuk hastanesinin önünde bekleyen ebeveynler, hastalık dalgası konusunda aşırı endişeli olmadıklarını, daha şiddetli görünse de yakında geçmesini beklediklerini belirtiyor.
"Soğuk algınlığı dünyanın her yerinde olur" diyen Emily Wu, "umarım insanlar pandemi nedeniyle önyargılı olmaz ve meseleye bilimsel bir perspektiften bakarlar" ifadesini kullandı.
Bir başka anne, Feng Zixun, sekiz yaşındaki oğluna maske taktırdığını ve ellerini daha sık yıkattığını ama daha fazlasına gerek olmadığı görüşünde. Feng, “O kadar da kötü değil, son günlerde daha fazla çocuğun hastalandığı doğru ama bu esas olarak bir korunma meselesi" dedi.