ABD'li üst düzey bir komutan, Salı günü Kongre'de verdiği ifadede, Amerika’nın Çin'in giderek güçlenen askeri kapasitesine gerekli karşılığı verememesinin Pekin'in mevcut uluslararası düzeni yeniden şekillendirme planlarını hızlandırdığını söyledi.
Çin'in agresif tutumuna ilişkin kaygılar yeni değil. ABD'li askeri yetkililer ve istihbarat çevreleri, eski Başkan Donald Trump döneminde de Çin'in askeri yatırımları, dezenformasyon, casusluk ve siber sahada yürüttüğü operasyonları konusunda sık sık uyarılarda bulunuyordu. Ancak bu uyarılar, Başkan Joe Biden dönemiyle ve yeni Savunma Bakanı Lloyd Austin'in Çin'i sık sık “adım adım yaklaşan bir tehdit” olarak nitelemesiyle birlikte bir aciliyete dönüştü.
Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu'nda ifade veren ABD Hint-Pasifik Kuvvetleri Komutanı Amiral Philip Davidson, “Çin'in ABD'nin uluslararası düzen içindeki yerini ve liderlik rolümüzü ele geçirme arzularını pekiştirmesi beni kaygılandırıyor" dedi.
“Çinliler bunu 2050 yılına kadar başarmak istediklerini uzun süredir dile getiriyor” şeklinde konuşan Amiral Davidson, “Bu hedefin süresini daha da kısaltma girişiminde bulunmalarından korkuyorum” ifadesini kullandı.
Amiral Davidson, son birkaç haftadır, Çin'in oluşturduğu tehlikelere dikkat çekmeye çalışıyor.
Amiral Davidson, Salı günü Kongre'de verdiği ifadede Çin'i “21'inci yüzyılın en büyük uzun vadeli stratejik güvenlik tehdidi” olarak tanımladı ve Pekin'e karşı ortaya konulan “geleneksel caydırıcılığın” erozyona uğradığı şeklinde daha önce yaptığı uyarıları yeniden gündeme getirdi.
İlgili Haberler “Çin En Büyük Jeopolitik Sınav”“Çin donanması Hint-Pasifik bölgesinde silah sayısı açısından Amerika'ya üstünlük sağlayacak”
“Hint-Pasifik bölgesindeki askeri denge, Amerika ve müttefikleri açısından giderek daha olumsuz hale geliyor” diyen Amiral Davidson, “Bu dengesizlikle güçlerimizi etkili bir yanıt verme fırsatından yoksun bırakarak Çin'in mevcut düzeni tek taraflı olarak değiştirme cesareti toplaması riskini giderek arttırıyoruz” şeklinde konuştu.
ABD'li yetkililer, Çin'in askeri gücünün, bazı durumlarda, bir zamanlar Pekin'in küresel güç rekabetine yaklaşımını tanımlayan ekonomik teşvik ve baskı sisteminin yerini almaya başladığı uyarısında bulunuyor.
ABD Hint-Pasifik Komutanlığı'nın en üst düzey istihbarat yetkilisi Tuğamiral Michael Studeman, geçen hafta sanal ortamda düzenlenen bir konferansta, “Çıkarlarının tehlikeye girdiğini düşündükleri her yere müdahale edecek, son derece küresel ve seferber bir Çin ordusu oluşturulduğunu göreceksiniz” dedi.
Yetkililer, Çin'in bu yaklaşımının, askeri becerileri konusunda Amerika'yla arasındaki açığı kapamaya devam ettikçe güç kazanacağını vurguluyor.
Çin'in önümüzdeki mali yıl içinde savunma harcamalarını yüzde 6,8 oranında arttırması bekleniyor. Bazı tahminlerse Çin donanmasının Hint-Pasifik bölgesinde silah sayısı açısından Amerika'ya üstünlük sağlayacağı öngörüsünü ortaya koyuyor.
Yetkililer ve Kongre üyeleri de Çin'in giderek artan nükleer kapasitesine ilişkin kaygılarını dile getiriyor.
ABD Savunma İstihbarat Dairesi de Çin'in önümüzdeki on yıl içinde “nükleer stoklarını en az iki kat arttırma” olasılığının yüksek olduğunu bildirdi. ABD Strateji Komutanlığı'ndan üst düzey yetkililer, bu açıklamadan sonra bu tahminin ihtiyatlı olabileceği ve Pekin'in aynı süreç içinde nükleer stoklarını üç, hatta dört kat arttırabileceği olasılığını gündeme getirdi.
Amiral Davidson, Çin'in avantaj sahibi olduğunu düşündüğü durumlarda bunu kullanmaktan kaçınmayacağıyla ilgili her türlü belirtinin mevcut olduğunu söyledi.
“Çin’in bir sonraki hedefi Tayvan ve Guam”
“Çin'in saldırganlık sergileme eğilimi içinde olduğunu gösteren sistemler, beceriler ve tutum geliştirdiklerini görüyorum” diyen Amiral Davidson, buna örnek olarak Pekin'in Hong Kong, Hindistan'la arasındaki ihtilaflı sınır bölgesi Fiili Kontrol Hattı, Tibet ve Şincan'daki Uygurlar'a yönelik politikalarını örnek gösterdi.
Amiral Davidson, Çin'in bir sonraki hedeflerinin Tayvan ve Guam olabileceği uyarısında da bulundu.
“Tayvan, Çin'in açık olarak arzuladığı noktalardan biri” diyen Davidson, “Bu tehdidin bu on yıl içinde açıkça ortada olduğunu düşünüyorum, hatta önümüzdeki altı yıl içinde” şeklinde devam etti.
Kongre'deki ifadesinde Guam konusunda da ABD'ye ait bu ada bölgenin Çin'in “bugünden hedefinde” olduğunu kaydeden Amiral Davidson, “Çin hava kuvvetleri, H-6 bombardıman uçaklarının Guam'daki Anderson Hava Üssü'ne saldırdığını gösteren propaganda videosu hazırladı ve bunu videoyu gayet açık bir şekilde dağıttı. Çin donanmasına ait gemi ve denizaltıların Guam ve Kuzey Mariana Adaları civarındaki sularda dolaştığını görüyoruz. Çin'in son derece büyük balistik füze gücünün ortaya koyduğu asimetrik dengeye de tanık oluyoruz” şekinde konuştu.
Amiral Davidson, Kongre üyelerini Tayvan'a silah satışını sürdürmeye çağırdı ve Guam'da Aegis Ashore füze savunma sisteminin kurulması gerektiğini kaydetti.
1,6 milyar dolarlık Aegis Ashore füze savunma sistemi, Washington'un beş yıllık ve 27 milyar 300 milyon dolarlık Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi planının öncelikleri arasında yer alıyor. Bu inisiyatif, geçtiğimiz yıl çıkarılan Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nın bir parçası olarak oluşturulmuştu.
Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu Başkanı Jack Reed, “Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi'yle ilgili ivmeyi korumak, bu yılki Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası üzerindeki çalışmalarımıza başlarken ana odak noktalarından birini oluşturacak” dedi.
Askeri yetkililerin ve Kongre üyelerinin, Çin'in oluşturduğu ve giderek artan tehditlere karşı koymak için Amerika'nın diplomasi ve kilit müttefikleriyle ilişkileri iyileştirme seçeneğini de değerlendirmesi bekleniyor.
Amiral Davidson; Amerika, Hindistan, Japonya ve Avustralya'nın yeni oluşturduğu "Dörtlü"nün Pekin'e karşı koyma çabalarında işe yarayabileceğini kaydetti, “Dörtlü gibi bir oluşumun potansiyel gücünün sağlayacağı kazanımlar beni cesaretlendiriyor” dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Salı günkü basın brifinginde, dörtlü grubun liderlerinin Cuma günü sanal ortamda biraraya geleceklerini ve Corona pandemisi, ekonomik işbirliği ve iklim değişikliği konularını ele alacaklarını söyledi.