COVID önlemlerinin kaldırıldığı Çin'de hastaneler ve cenaze evleri baskı altında. Artan COVID-19 vakaları kaynakların tükenmesine neden oluyor. Salgının boyutu ve Çinli yetkililerin sağladığı verilere olan güvensizlik bazı ülkelerin Çinli yolculara yeni seyahat kısıtlamalarını değerlendirmesine neden oldu.
Çin ani bir politika değişikliğiyle bu ay dünyanın en katı COVID kapanmalarını ve kapsamlı test uygulamasını sonlandırmıştı.
Your browser doesn’t support HTML5
Önlemlerin kaldırılması ülkede geniş çaplı protesto gösterilerinin düzenlenmesinin ardından geldi.
Uluslararası sağlık örgütlerine göre Çin'in COVID önlemlerini aniden kaldırması hastalığın kontrolsuz şekilde bulaştığı ve günde milyonlarca kişinin hasta olacağı anlamına geliyor.
Dünyada virüsü endemik olarak tedavi etmeye başlayan son büyük ülke olan Çin'in COVID kurallarını rafa kaldırma hızı, sağlık sistemini olumsuz etkiledi.
İlgili Haberler Dünya Sağlık Örgütü Çin’deki Vaka Artışlarından EndişeliÇin dün üç yeni COVID bağlantılı ölüm ilan etti. Pazartesi günü bu sayı birdi. Ancak bu rakamlar cenaze evi çalışanlarının ve açılma yaşayan diğer küçük ülkelerin raporlarıyla örtüşmüyor.
Ülkenin güneybatısındaki Chengdu kentindeki büyük bir hastane olan Huaxi'nin çalışanlarına göre hastanedeki COVID hastalarında büyük artış yaşandı.
Adını açıklamak istemeyen bir ambulans görevlisi, "30 yıldır bu işi yapıyorum ve burayı ilk kez bu kadar yoğun görüyorum" dedi.
Dün akşam hastanenin acil servisinin hem içinde hem dışında ve hastaneyle bağlantılı bir klinikte kuyruklar oluştuğu görüldü. Hastaneye ambulansla getirilenlerin çoğuna solumalarını kolaylaştırmak için oksijen verildi.
Bir acil servis çalışanı neredeyse tüm hastaların COVID olduğunu söyledi.
Görevli, hastanenin COVID ilacı stoku bulunmadığını ve yalnızca öksürük gibi semptomlar için ilaçları olduğunu anlattı.
Chengdu'nun en büyüklerinden cenaze evlerinden biri olan Dongjiao cenaze evinin etrafındaki otoparklar doldu.
Bir cenaze evi çalışanı "Bunu günde 200 kez yapmamız gerekiyor. O kadar yoğunuz ki yemek yemeye bile vaktimiz olmuyor" diye konuştu.
Bir diğer çalışan ise cenazelerin çoğunun ölüm nedeninin COVID olduğunu söyledi.
Çin, yalnızca zatürre ve solunum yetmezliğinden ölenleri COVID'le bağlantılı ölüm olarak değerlendiriyor.
Pekin Chaoyang Hastanesi yetkililerinden Zhang Yuhua, en son gelen hastaların yaşlılar ve altta yatan başka hastalığı olan ciddi durumdakiler olduğunu belirtti. Yetkili acil bakım alan hasta sayısının eskisine oranla günde 100 kişi artarak günde 450-550'ye çıktığını kaydetti.
Devlet medyasına göre Pekin'deki Çin Japon Dostluk hastanesi kliniği de yaşlı hastalarla doldu.
Hemşire ve doktorlardan hastayken de çalışmaları istendi, kırsal bölgelerdeki emekli sağlık çalışanları yeniden görevlendirildi. Bazı kentlerde ilaç sıkıntısı yaşanıyor.
Çin gelen yolculara karantina uygulamasını kaldırıyor
Çin seyahat serbestisine doğru atılan önemli bir adımla ülkeye gelen yolculara karantina uygulamasını 8 Ocak'tan itibaren kaldırmaya hazırlanıyor.
İlgili Haberler Çin Gelen Yolculara Karantina Zorunluluğunu Kaldırıyorİnternette Çin'den yurtdışına yapılan uçuşlar için aramaların dün arttığı görüldü, ancak bölge sakinleri ve seyahat acenteleri, şimdilik hala dikkatli olunduğu için normale dönüşün birkaç ay sürebileceği görüşündeler.
Öte yandan bazı ülkeler Çinli ziyaretçiler için yeni seyahat kısıtlamalarını değerlendiriyor.
Amerikalı yetkililer, yeni önlemleri değerlendirme nedenlerinin Çin'den gelen verilerin şeffaf olmaması olduğunu söyledi.
Hindistan, Tayvan ve Japonya da Çin ana karasından gelen yolcular için COVID testi zorunluluğu uygulayacak. Japonya, testi pozitif çıkanların bir hafta karantinaya alınmasını şart koşmaya hazırlanıyor. Tokyo ayrıca Çin'e uçuşları arttıran havayollarını da kısıtlamayı planlıyor.
Filipinler de Çin'den gelen yolculara test uygulamasını değerlendiren ülkeler arasında yer alıyor.
Çin'de çalışanlar ve müşteriler hastalandıkça ülkenin 17 trilyon dolarlık ekonomisinde fabrika üretimi ve iç tüketimden kaynaklanan yavaşlama bekleniyor.
Yeni enfeksiyonun ilk şoku geçtikten sonra, bazı ekonomistler Çin'de büyümenin bu yıl, son 50 yılın en düşük oranı olan yüzde 3'ten geri sıçramasını bekliyor.
Morgan Stanley ekonomistleri 2023'te yüzde 5,4 büyüme beklerken, Goldman Sachs'takiler yüzde 5,2 büyüme beklentisini dile getiriyor.
Hong Kong'da da önlemler kaldırılıyor
Hong Kong da sıkı COVID-19 önlemlerini kaldırmaya hazırlanıyor. Kalkacak önlemler arasında Hong Kong'a seyahat edenlerden PCR testi istenmesi ve aşı zorunluluğu da var.
Tüm önlemler yarından itibaren kalkacak ancak maske takma zorunluluğu devam edecek.
Kentin yöneticisi John Lee, kentin görece yüksek aşılanma oranına ulaştığını söyledi.
Lee, Hong Kong'un COVID-19'la mücadele için yeterli ilaca sahip olduğunu ve sağlık çalışanlarının pandemiyle mücadelede çok tecrübe kazandıklarını kaydetti.
Lee, Çin ana karasıyla sınırların da 15 Ocak'tan itibaren açılacağını bildirdi.
Yetkililerin tüm önlemleri kaldırmaya hazırlandıklarını belirten Lee, "Altı aydır bunun için çalışıyoruz. Artık bunu yapma zamanımız geldi" diye konuştu.
Hong Kong'da kentteki birçok alana girerken aşı kartı gösterme zorunluluğu Şubat ayında başlamıştı, bu da diğer önlemlerle birlikte yarın sona erecek. Mekanlardaki buluşmaların kontenjanını kısıtlamak gibi sosyal mesafe uygulamaları da yarından itibaren kaldırılacak.
Şehir, yaklaşık üç yıldır Corona virüsüyle mücadelede Çin'in liderliğini büyük ölçüde takip etti ve her ikisi de dünyada sıfır COVID politikasını benimseyen son kaleler oldu.
Önlemlerin kaldırılmasının Hong Kong'a seyahatlerin artmasına neden olması bekleniyor.
Hong Kong ve Çin ana karası arasındaki seyahat kısıtlamaları 2020 yılının başında getirilmişti. O tarihten itibaren seyahatlerin başlaması her iki taraftaki salgın dalgaları yüzünden ertelendi.
Hükümet ay ortasından itibaren Hong Kong'a gelen uluslararası yolcuların artık COVID nedeniyle hareketlerinin kontrol edilmeyeceğini ve belirli yerlere girişleri yasaklarının kaldırılacağını Aralık ayında açıklamıştı.
İş grupları, diplomatlar ve birçok bölge sakini, Hong Kong'un COVID-19 önlemlerini eleştirerek, bunların rekabet gücünü ve uluslararası finans merkezi olma konumunu tehdit ettiğini söylemişti.
Bu önlemler Hong Kong ekonomisi üzerinde de 2020'nin başından bu yana baskı yaratıyor. Bu durum Çin'in daha sıkı kontrol altına almaya çalıştığı eski İngiliz kolonisinden iş yerlerinin, yabancıların ve yerli ailelerin çıkışını hızlandırdı.