Teknolojideki ilerleme bilimadamlarının DNA laboratuvarlarını dışarıya taşımasına izin veriyor.
Böylece çiftlik ve tarım alanlarına kurulan laboratuvarlarla çiftçiler bitkilerdeki hastalıkları bularak ürünlerinin ölmesini engelleyebiliyor.
Tanzanya’daki bu manyok kökü tarlaları birçok virus yüzünden tahrip oldu.
İngiliz teknoloji firması Oxford Nanopore’nin geliştirdiği bu basit cihaz ise çiftçilerin ürünlerine neyin saldırdığını bulmalarına yardım ediyor.
Araştırmacı Dr. Laura Boykin, DNA izolasyonu yapabilmek için enfekte yapraklardan örnek aldıklarını sonra da sahada DNA dizilimlerini okumaya başladıklarını belirtiyor.
Yapılan testler yerli manyok kökü çeşitlerinde bir dizi virüs olduğunu, dirençli türlerde ise çok az virüs bulunduğunu ortaya çıkardı.
Dr. Boykin bu konuda, ‘‘Normalde altı ayla bir yıl gerektiren bir süreç birkaç saat içinde tamamlandı. Bu teknoloji çiftçilere sonuçları gerçek zamanlı olarak veriyor’’ diyor.
Virüsler tanımlanınca çiftçilere bitki hastalığına dayanıklı yeni tohumlar veriliyor.
Kenya’da Naomi Mumo’nun pavpav ağaçlarını etkileyen hastalık da DNA örneklerinin bu teknolojiyle alınması sayesinde tespit edildi.
Çiftçilerin hastalıkları tanımlayabilme hızı bir tarlanın hasat başarısını doğrudan etkiliyor.
Bunu mümkün kılan da hareketli ve gerçek zamanlı DNA laboratuvarları.