Cumhuriyet Halk Partisi, 4 Aralık’ta Mersin’de yaptığı ‘‘Milletin Sesi’’ mitinglerinin ikincisini bugün İstanbul Maltepe Sahil Meydanı’nda yaptı. Bursa’da yapılması planlanmışken İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun mahkumiyet kararının Yargıtay’da onanmasının ardından İstanbul’a alınan mitinge Türkiye’nin dört bir yanından partililer katıldı.
Your browser doesn’t support HTML5
CHP ve Türk bayraklarının dışında flamaya ve bayrağa yer verilmeyen mitinge katılım yaklaşık 500 bin olarak tahmin ediliyor.
Mitinge katılımların sürmesi nedeniyle yaklaşık bir saat gecikmeli olarak sahneye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dindarı, dinsizi, Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, sağcısı, solcusu, liberali, milliyetçisiyle birlikte 84 milyonun ülkenin elden gitmemesi için mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu: ‘‘Neoliberalizme karşıyım; iktidar destekli sömürme ve köleleşmeye dönüştü’’
İlk kez bir mitingde açık olarak neoliberal ekonomik politikaların eleştirisini yapan CHP lideri, iktidarı kazanması halinde değişmeyeceği mesajını da verdi.
Your browser doesn’t support HTML5
Kılıçdaroğlu, ‘‘Ben neoliberalizme karşıyım, bırakın halkı sömüren sömürsün, piyasa dengesini bulur söylemine karşıyım. Toplumun belleğine yerleşen bu anlayış, iktidar destekli sömürme ve köleleşmeye dönüştü. İnsanların geçim kaynaklarını korumak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum. Vergide indirim istiyorum ama bunu yapabilmek için kamu maliyelerimizin sürdürülebilir temele oturtulması gerektiğine inanıyorum. Bazıları hala öğretilmiş çaresizlikle bir partinin ve parti liderinin halkını dinlemesini zayıflık gibi algılıyorlar. Bir liderin kibar olmaması gerektiğini söylüyorlar. İktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim. Ben neysem oyum’’ dedi.
CHP lideri genç muhafazakarlara seslendi: ‘‘Bir yüzükle yola çıkanlar bugün milletin celladı haline geldi’’
Konuşmasında genç muhafazakar seçmene doğrudan çağrıda bulunan CHP Genel Başkanı, gazeteciler Seyhan Avşar ve Hale Gönültaş’a karşı tehditlere karşı da sert çıktı.
Your browser doesn’t support HTML5
Kılıçdaroğlu, ‘‘Genç muhafazakarlar; bu sorunlar hepimizin sorunu, bir kısmın değil. Bu senin de sorunun. İl başkanımıza siyaseti yasaklayan zihniyet senin nafakanı kesmek istiyor, seni köleleştiriyor. İtiraz edeceksin aynısı sana da yapılacak. SADAT'çıların toplantılarında sen yoksun. Genç muhafazakar kardeşim, bu seçimde kararsızım diyemezsin. Kayıtsızlık bir cevap değildir, bir sondur. Kayıtsızlık saldırganın dostudur. İyi insan olmayı zayıflık olarak gösterenler, bir yüzükle yola çıkanlar bugün milletin celladı haline geldiler. Onlar saraylarda fink atıyorlar, millet ise aç. Kendi celladınızı seçmeyin. Bu bir şov değil, demokrasi arayışı; ciddi olmak zorundayız. 2 kadın gazeteci, işlerini yaptıkları için tehdit ediliyor. Paramiliterlere, mafyalara, baronlara, kendini derin devlet olarak ilan eden müptezellere, SADAT'a olur da bu onurlu gazetecilerin tırnağına zarar gelirse, siz kendinizi unutun’’ dedi.
‘‘Sekiz milyon kişiyi başımıza indirdiler, bu yük taşınamıyor; gitmek zorundalar gidecekler’’
Kılıçdaroğlu’nın Afganistan ve Suriye’den gelenlere karşı söylemini de sertleştirmesi dikkat çekti.
CHP lideri, ‘‘Türkiye'ye gelen kaçakların, Afganlar'ın ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var. Yol geçen hanına dönen sınırları koruyamayanlar devleti yönetemezler. 8 milyon kişiyi başımıza indirdiler, bu yük taşınamıyor. Gitmek zorundalar, gidecekler. Davul zurnayla, kardeşçe göndereceğiz. Hiç kimse unutmasın. Biz ırkçı değiliz. Irkçılığa karşıyız. Asla bu milletin alnına kara lekenin sürülmesine izin vermeyeceğiz’’ diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Gezi davasında tutuklananlarının ailelerinden temsilciler ve sanatçılarla birlikte Zülfü Livaneli’nin ‘‘Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz’’ şarkısını söyledi.
CHP’li Taşkın: ‘‘İkinci defadır genç muhafazakarlara ‘siz de topa girin kayıtsızlık doğru değil’ diye bir mesaj verdi’’
CHOPliderinin konuşması sonrası VOA Türkçe’nin konuştuğu CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, bu mitingin Kılıçdaroğlu’nun liderliğini ilan ettiği bir miting olarak değerlendirilemeyeceğini söylerken konuşmasında toplumun birçok kesimini hedefleyen bütünlüklü mesajlar verdiğinin altını çizdi.
Taşkın, ‘‘Genel başkanın kişiliği değişse değişirdi. Çok mütevazi bir kişi. Adaylığını ilan ettiği gibi tartışmalara girmek istemiyoruz. Biz CHP olarak doğal olarak onu aday olarak görüyoruz. Ancak Millet İttifakı ile birlikte karar vereceğimizi vurgulamak zorundayız. Konuşmasında özgürlük vurgusu dikkat çekiciydi. Gençlere mesajlar çok ağırlıklıydı. Gençlerdeki ivmemizin genişlediğini görüyor onu genişletmeye çalışıyor. Gençliği seçim bakımında yakalayan ve onu özne haline getiren bir partiyi kimse tutamaz. Onu görüyor. İkinci defadır genç muhafazakarlara ‘siz de topa girin kayıtsızlık doğru değil’ diye bir mesaj verdi’’ diye konuştu.
Zeynel Emre: ‘‘Türkiye’de demokrasi ve özgürlükleri isteyenlerle tek adam rejimini isteyenlerin mücadelesi var’’
CHP Parti Meclisi üyesi ve İstanbul milletvekili Zeynel Emre ise Maltepe mitinginin gördüğü en kalabalık miting olduğunu dile getirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Emre, ‘‘Bu miting sadece Canan Kaftancıoğlu özelinde değil bütün adaletsizliklerin karşısında hakkaniyetin yanında olacağımızın bir göstergesi oldu. İktidar partisinin geldiği aşamada bizim demokrasi inancımızın, partilerin fikirlerinin ve ideolojilerinin ötesinde bir durumdayız. Türkiye’de demokrasi ve özgürlükler isteyenlerle tek adam rejimini isteyenlerin mücadelesi var. Demokrasi isteyenlerin mızrak ucu Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Asıl önemli olan Türkiye’nin uçurumun kenarından dönmesi. Bunun için mücadele ediyoruz. Genel Başkan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olur olmaz ama muhalefetin örgütlenmesinin en önemli aktörü o oldu’’ dedi.
Mitinge katılanların gündemi: İşsizlik ve yetersiz ücretler
Mitinge katılanların en öncelikli talebi ise ekonomik sorunların bir an önce çözülmesi oldu.
İki çocuk annesi emekli Emel Aksu, ‘‘Yurt sorunu yok diyorlar ama benim çocuğum sıralamada 9 binden 4 bine düştü ama yine giremiyor. Yurtlar dört bin dört bin beş yüz liradan kapıyı açıyor. Devlet ya da belediyeler bu konuya el atmalı. Benim emekli maaşım var ama emekli maaşları çok düşük. Ben 4 bin 200 lira alıyorum. 2001'de emekli olduğumda o zaman iki asgari ücretten fazla alıyordum şimdi tek asgari ücretin altına düştüm. Her ay çocuğuma 2 bin beş yüz lira yurt ücreti, 1000 lira harçlık veriyorum. Nasıl olacak bu iş?’’’ dedi.
Bir başka emekli Hasan Korkmaz, ‘‘Adalet istiyorum; işçi, çiftçi, esnaf perişan. Bu halk artık bıktı bezdi. Sıkıntılar diz boyu. Bayramlarda torunumuzdan kaçıyoruz onlara cep harçlığı veremiyoruz. Her gün zam ama çalışana, işçiye, emekliye hiçbir şey yok’’ derken, aile bütçesine katkı için gündelikçilik yaptığını söyleyen Güler Yıldız çocuklarının işsizliğinden yakınıyor.
‘‘Özgürce yaşayacağımız gençlerimizin karamsar olmayacağı bir Türkiye istiyoruz. Gençler umutlu olsun. Benim iki tane çocuğum var, ikisini de okuttum. İkisinin de iş yok. İkisi de işsiz. Oğlum iki üniversite bitirdi üçüncüyü okuyor. Ben temizliğe gidiyorum, ekmeğimi kazanıyorum. Ama kazanamayanlar da var.’’