İSTANBUL - Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumartesi günü İstanbul’da gerçekleştirdiği “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısının yankıları sürüyor.
Toplantıda Cumhuriyet Halk Partisi’nin ortaya koyduğu en büyük iddia olan “yabancı doğrudan yatırım” konusunu parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu bir sonraki gün sosyal medya paylaşımıyla yeniden hatırlattı.
“5 trilyon 461 milyar dolar yöneten yatırım bankaları ve 500 milyar dolarlık fonlarla toplantılar yaptım. İlk 3 yılımızda en az 100 milyar dolar doğrudan yatırım, emeklilik fonlarından 75 milyar dolar, sürdürülebilirlik fonlarından da 150 milyar milyar yatırım alacağız. Ülkemize para akacak” diyen Kılıçdaroğlu, tweet’le birlikte paylaştığı videoda Türkiye’de çok eleştirilen Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere seyahatlerini sözünü ettiği kaynağı sağlamak için gerçekleştirdiğini ortaya koydu.
Doçent Kömürcü: “Kılıçdaroğlu ‘biz kazanacağız’ duygusunu tazeledi”
Yöneylem Araştırma Koordinatörü Doçent Derya Kömürcü, CHP’nin uzun bir aradan sonra yeniden “biz kazanacağız” duygusunu yarattığını söyledi.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Doçent Kömürcü, “CHP güçlü bir kampanyayla ‘3 Aralık’ı bekleyin, Türkiye’yi düzlüğe çıkaracak vizyonu görün’ iddiasını ortaya koyuyordu. Bu toplantı bu iddianın altını doldurdu. Altılı Masa’nın varlığı nedeniyle sessizleşen CHP yeniden ‘ben buradayım artık sözümü söyleyeceğim’ demiş oldu. Dahası son dönemde AKP’nin yaşadığı oy artışıyla birlikte muhalefetin elinden kaçırdığı psikolojik üstünlüğü yeniden ele geçirmek için güçlü bir hamle oldu. Salondaki coşku ve Kılıçdaroğlu güçlü konuşmasını bitirirken ‘haydi arkadaşlar başlıyoruz’ demesi ve somut hedefler ortaya koyması 'kazanacağız' duygusunu tazeledi” dedi.
Erdoğan: “Vizyon denilen olayın içerisinde Amerika'da bilmem kim, bize yerli ve milli zihniyet lazım”
İktidar bloğundan toplantıya yönelik eleştiriler ağırlıklı olarak Kılıçdaroğlu’nun danışman kadrosuna ilişkindi. Özellikle etkinliğe Skype aracılığıyla katılan Amerikalı yazar Jeremy Rifkin hedefteydi.
Toplantının olduğu gün Şanlıurfa’da hem açık hava toplantısı düzenleyen hem de gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da muhalefete “yerli ve milli zihniyet” eleştirisi getirdi.
Erdoğan, “Bay Kemal güya zihinde ne var ne yok bunları anlatıyormuş. Elin birilerini toparlamış etmiş. Uyuyanlar mı ararsın, bunun yanında ne dediği anlaşılmayan sözler mi ararsın. Biz Şanlıurfa'da zihin devrimini yaptık ve açıkladık. Vizyon orada değil, vizyon burada, Şanlıurfa'da. Yarına dair vizyonun gençler sizsiniz. Vizyon denilen olayın içerisinde Amerika'da bilmem kim, bilmem şuradan kim? Bize yerli ve milli bir zihniyet, yerli ve milli bir zeka lazım” dedi.
Nebati: “İthal ekonomi komiserlerine asla bel bağlamayız”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de CHP’nin kadrosunda bulunan Jeremy Rifkin’i kastederek Kılıçdaroğlu’nu “ithal ekonomi komiserlerine” bel bağlamakla itham etti.
Hazine Bakanı, “Sayın Kılıçdaroğlu bizler, ilim neredeyse alırız ancak ithal ekonomi komiserlerine asla bel bağlamayız. İthal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar, makyajlı sunumların perde arkasında yüksek faiz politikaları vaat ediyor Milletimizin, defalarca yaşadığı bu senaryoya artık karnı tok. Son 20 yılda mega altyapı yatırımlarını büyük oranda tamamlayan ülkemiz, yüksek faizle sıcak para peşinde koşarak değil, üreterek, istihdam oluşturarak ve ihracat yaparak zenginleşecektir. Daha fazla yatırım, daha fazla istihdam ve daha fazla üretime yönelen tüm epistemolojik kopuşlar bizimdir. Öte yandan, sizin de mevcut epistemolojinizden bir kopuş yaşayarak milli menfaatlerimizle bir an evvel barışmanız gerektiği gün gibi ortadadır” ifadelerini kullandı.
Profesör Küçükkale: “Yatırım çekmek için irrasyonel faiz politikası terk edilmeli, CHP bunu yapacağını söylüyor”
Ekonomi dünyası ise CHP’nin toplantısında yer alan tüm isimlerin alanlarında saygın, itibarlı ve başarılı olduğunda hemfikir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü’nden Yakup Küçükkale, toplantıda yer alan ekonomi kadrosunun Türkiye’nin ekonomik sorunlarına çözüm bulabilecek nitelikte olduğu görüşünde.
Profesör Küçükkale, “CHP’nin ekonomi kadrosu ekonominin birikmiş sorunlarına çözüm için şifa olabilecek bir potansiyele sahip olduğunu gösterdi. Hakan Kara, Merkez Bankası’nın eski başekonomistlerinden. Profesör Ufuk Akçiğit ve Refet Gürkaynak çok başarılı sunum yaptılar. Daron Acemoğlu’nun adı zaten Nobel için geçiyor. Faik Öztrak ve Selin Sayek Böke’yi zaten biliyoruz. Bu kadroya seçimin kazanılması halinde İyi Parti’den Durmuş Yılmaz ve Bilge Yılmaz gibi saygın isimler de katılacak. Selin Sayek Böke’nin 'kamuculuk' vurgusu ve adil gelir dağılımına işaret etmesi çok önemli. Bundan varlıklı kesimler de rahatsız olmayacaktır. Çünkü gelir dağılımı Türkiye’de hep sorunluydu ama son yıllarda iyice bozuldu. İlk üç yılda 100 milyar dolarlık doğrudan yatırım büyük iddia. Tutturulabilir mi şimdiden öngörmek mümkün değil. Ama yabancı sermaye çekmek mümkün. Bunun için öncelikle yatırım ortamını güven verici hale getirmek ve irrasyonel faiz politikasını terk etmek gerekiyor. Toplantıdaki sözlerden muhalefetin seçimi kazanması halinde irrasyonel faiz politikasını terkederek, reel faiz politikasına geçileceğini çıkardım” dedi.
Kuru: “CHP, ekonomi alanındaki farkını ortaya koydu, Kılıçdaroğlu’nun yatırım bulacağını söylemesi seçmende karşılık bulur”
Araştırmacı Nezih Onur Kuru da Türkiye’nin seçim sürecine girerken ana muhalefet partisinin güçlü “ekonomik çözüm” reçetesi önermesinin karşılık bulabileceği kanısında.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Kuru, “CHP ve Kılıçdaroğlu’nun gövde gösterisiydi toplantı. İktisadi büyüme ve sosyal politikalara ağırlık vereceği mesajı toplumsal karşılık üretebilir. CHP, Altılı Masa’daki tek sol kökenli parti. Bu toplantıyla ekonomi alanındaki farkını ortaya koymuş oldu, sosyal demokrat bir parti olarak. Türkiye derin bir yoksulluktan geçiyor. Bu konuda çalışan Hacer Foggo’nun konuşması Selin Sayek Böke’nin ateşli kamucu konuşması ve Kılıçdaroğlu’nun bu söylemi desteklemesi önemliydi. Tabii şu da dikkat çekiciydi; CHP lideri son dönemde çokça ‘ben’ diyordu. Bu toplantıda ‘biz’ vurgusunu öne çıkardı ve hem parti hem de Altılı Masa bakımından 'kapsayıcı' rolünü belirginleştirdi. Kılıçdaroğlu’nun yatırım bulacağını söylemesi, bu konuda iddialı olduğunu rakamlarla ortaya koyması da seçmende karşılık bulacaktır” dedi.