Cezaevlerinde Corona Salgını Endişesi

Corona virüsünün cezaevlerinde kalanlar arasında yayılmasının önlenmesi için doluluğu azaltmayı amaçlayan yeni düzenlemeyle, adi suçlardan tutuklu ve hükümlü bulunan yaklaşık 90 bin kişiye tahliye yolu açılacak.

AK Parti ve MHP gruplarının ortak hazırladığı, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. Gözler bu hafta değişikliğin Meclis Genel Kurulu’nda oylanmasına ve ardından yürürlüğe girmesine çevrildi. TBMM Genel Kurulu, yeni infaz düzenlemesinin görüşmelerine bugün (7 Nisan) başlıyor. Mahkumlar ve yakınlarıysa salgın sürecinde cezaevlerinde geçirilen her gün için endişeli.

Ağabeyi Çanakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olan Haluk Çavuşoğlu VOA Türkçe’ye, “Mahkumların psikolojisi çok kötü, ölüme terk edilmiş gibi hissediyorlar” diye konuştu. Çavuşoğlu’nun ağabeyi 2001 yılında farklı suçlardan 33 yıl hapis cezası almış; denetimli serbestlik uygulamasına geçmesine kısa bir süre kala cezaevinde işlediği bir suçtan mahkumiyetine yeni bir ceza daha eklenmiş. Normal şartlarda cezaevinde geçireceği 3,5 yılı daha var. Çavuşoğlu, Corona virüsü önlemleri nedeniyle cezaevi görüşleri ertelendiği için telefonla haberleştikleri ağabeyinin, “Çarşafla kendimi sardım. Cezaevinin içinde onunla geziyorum” dediğini aktardı.

Cezaevi koşullarının virüsten korunmak için yetersiz olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Cezaevi ortamında sosyal mesafeyi zaten koruyamıyorsunuz. Bu virüsten önce de cezaevlerinde zaten hastalıklar, salgınlar vardı. Bu insanların korunması için bağışıklıklarını korumaları lazım. Cezaevindeki beslenmeyle, bu virüs bulaştığı an oradakilerin kendini kurtarma ihtimali sıfır” dedi.

Cezaevleri kalabalıklaşıyor

Yeni düzenlemenin doluluğu azaltmayı amaçladığı Türkiye’deki cezaevleri, 2013 yılından bu yana giderek kalabalıklaşıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara göre, 2018 yılında cezaevlerindeki kişilerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak 264 bin 842 oldu. Bu durum cezaevlerinde Corona virüsünün yayılması riskini de arttırıyor. Salgın önlemleri kapsamında cezaevi personelinin evlerine gönderilmesinin yasaklandığını hatırlatan Çavuşoğlu, ağabeyinin bulunduğu cezaevinde gardiyanların mahkumlarla yakınlaşmamak için sayım almayı dahi bıraktığını söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin af çıkartılmasıyla ilgili 2018 yılındaki sözlerini anımsatan Çavuşoğlu, “İki yıldır verilmiş olan bu sözden dolayı zaten mahkumların ve yakınlarının psikolojisi ha bugün ha yarın derken bozuldu. Ceza alan biri kendini o cezayı yatmaya adapte eder, zaten adapte edemeyen de psikolojik bunalımlara girer. Bir mahkumun asla umuduyla oynamasınlar” dedi.

Uyuşturucu suçuna af yok

Adi suçlarla ilgili cezalandırmalarda yarı yarıya indirim getiren düzenlemeyle, Açık Ceza İnfaz Kurumlarında bulunanlar ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlüler, 2 aylık süreyle izinli sayılarak ev hapsine alınacak. Bu süre Corona virüsü önlemleri doğrultusunda 6 aya kadar da ertelenebilecek. Çavuşoğlu’nun ağabeyi, düzenleme yasalaştıktan sonra evine dönecek ve kalan cezası da indirime girecek olan mahkumlardan biri. Ancak düzenleme kapsamı dışında kalanlar da var.

70 maddeden oluşan ve 11 kanunda değişiklik yapan teklife göre, cinsel suçlar ve kadına şiddet suçları nedeniyle cezaevinde olanlar af kapsamı dışında bırakıldı. Uyuşturucu kullanıcıları ceza indirimi kapsamında değerlendirilirken, ticaretini yapanlar ise teklifte af/indirim uygulamasına alınmadı. AK Parti’nin ilk taslağında uyuşturucu suçları ve cinsel istismar suçları yönünden 3/4 olarak uygulanan cezaevindeki infaz süresinin 2/3'e düşürülmesi öngörülse de sonradan bu suçlar teklif dışında bırakıldı.

Hilal Tural’ın kardeşi de onlardan biri. 2015’te uyuşturucu madde ticareti suçlamasıyla 12 yıl 6 ay ceza aldı. 3/4 olarak uygulanan cezaevindeki infaz süresine göre, Tural’ın kardeşinin cezaevinden çıkmasına daha 3 yıldan uzun bir süre var.

Tural “Düzenlemeyi duyunca yıkıldım. Çünkü bu sefer çok inanmıştık. Baronlar ayrı tutularak uyuşturucu ticaretinden yatan kandırılmış genç insanlara bir şans verileceğini bekliyorduk” dedi.

Tural aynı zamanda mahkum yakınlarının bir araya gelerek oluşturduğu Af ve Ceza Platformu’nun da İstanbul temsilcisi. Uyuşturucu suçlarının da düzenlemeye dahil edilmesi için siyasetçilerle görüştüğünü söyleyen Tural, “Söyledikleri hiçbir şey hayata geçmiyor. Görüştüğümüzde bize diyorlar ki, uyuşturucu ticaretinden mağdur olmuş insanların da arkasındayız. Sonra komisyon tutanaklarına bakıyorum, milletvekilleri bambaşka şeyler söylemiş. Hani bize destek veriyordunuz?” diye konuştu.

Salgın korkusu

Tural’ın kardeşi de bir açık ceza infaz kurumunda hükümlü olarak kalıyor. Kardeşinin af/indirim kapsamının dışında kalmasına rağmen, ev hapsi uygulamasından faydalanmasını uman Tural kardeşinin salgından çok korktuğunu aktardı. Tural, “Kardeşim ya burada Corona vakası varsa diyor. Kötü dedikodular artınca korkmuş. Bir kişiyi götürdükleri anlattı, o da bir başkasından duymuş, bir daha koğuşa geri gelmemiş” dedi.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 6 Nisan’da video konferans yoluyla gerçekleştirilen Corona virüsüne karşı alınacak tedbirlerle ilgili koordinasyon toplantısından sonra yaptığı yazılı açıklamada, ceza infaz kurumları çatısı altında herhangi bir pozitif vaka bulunmadığını belirtti.

VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Tural, kardeşinin, koğuşların 3-4 günde bir dezenfekte edildiğini söylediğini de aktardı. Bu önlemlerin yine de yetersiz olduğunu düşünen Tural, “Benim kardeşim kolay kolay hasta olmazdı. Şu anda sürekli soğuk algınlığı var. Çünkü cezaevinde bu virüs önlemlerinden önce de sabah yediden akşam beşe kadar koğuşlardan dışarı çıkarıyorlardı. Sürekli hasta oluyor. Telefonda ne zaman konuşsak, hapşırık, öksürük… Öğlen memurların tatil arasında içeri alıyorlar, bütün günü dışarıda geçiriyorlar” dedi.

Kardeşinin daha önce yattığı Maltepe ve Ümraniye Cezaevleri’nde yatacak yer sorunu yaşandığını belirten Tural, Corona virüsünün bu koşullarda çok kolay yayılabileceğini söyleyerek, “Kapalı cezaevleri de açık cezaevleri de ikisi de birbirinden berbat. Kapalılarda 20 kişilik koğuşlarda 50-60 kişi kalıyor, yazı ayrı, kışı ayrı sıkıntı. Nefes almak mümkün değil. Tuvaletlerde yatıyor insanlar. Yatacak yer olmayınca, insanlar gece gündüz vardiyalı sistemle uyuyorlar” diye konuştu.