İzmir’in turistik ilçesi Çeşme’de oteller, dokuz günlük Kurban Bayramı tatili öncesinde rezervasyonların yavaş gittiğini söyleseler de bayramı hareketli geçireceklerinden ümitli.
Turizmciler, ağırlıkla yerli turistlerin tercih ettiği ilçede mevcut otel dolulukları ve bayram rezervasyonlarında, yükselen geceleme fiyatlarının ve Türkiye’deki ekonomik koşulların durgunluğa yol açtığı düşüncesinde. İç pazarda yaşanan daralmaya karşın son yıllarda ilçeye daha fazla yabancı turistin gelmeye başlamasıysa Çeşmeli turizmcilerin yüzünü güldürüyor.
Your browser doesn’t support HTML5
VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Çeşme’deki beş yıldızlı bir otelin genel müdürü ve aynı zamanda Çeşme Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı Gökçe Kesikciler Buğday, “Şu anda beş yıldızlı otellerimizden aldığımız verilere göre yüzde 80-90'larda bir doluluk var. Tabii bu anlamda ekonomik krizin etkisini ve yarattığı sıkıntıyı görebiliyoruz. Malumunuz Çeşme iç pazar ağırlıklı bir bölge. Eskiye nazaran daha yavaş yavaş doluyor. Ama Çeşme’nin yine oldukça hareketli geçeceğine inanıyoruz. Genelde Haziran'ın 15'i-20'sinden sonra hareket başlar ve esas Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında oldukça hareketli geçiririz” dedi.
“Bu sezon yüzde 80-85 dolulukla aynı ciroları yakalama durumumuz olabilir”
Ramazan Bayramı’nın tatil süresinin kısa olmasından dolayı daha hareketsiz geçtiğini söyleyen Buğday, hem Kurban Bayramı’nda hem de yaz sezonunun geri kalanında geçmiş yıllardaki doluluklara erişilemese de aynı ciroyu yakalamayı hedeflediklerini anlattı: “Bu bayram çok daha hareketli geçecek. Yani iç pazar ağırlıklı olmamız buna muhakkak etki edecektir ama dış pazarda da bir hareket başladı. Bunun da sonuçlarını yavaş yavaş göreceğiz. Misafir yoğunluğu anlamında belki eski senelerin doluluğunu yakalayamayabiliriz. Yüzde 80 dolulukla da yine yüzde 90-95 doluluklardaki gibi iyi cirolar yapmayı umuyoruz. Sadece doluluk mühim değil, iyi ciroyla düzgün bir doluluk yakalamak önemli. Yüzde 90-95 dolulukları ümit ediyoruz ama bu sezon yüzde 80-85’lerle de aynı ciroları yakalama durumumuz olabilir.”
Ancak otellerin gitgide artan maliyetleri turizmcilerin en büyük endişe kaynağı. Otel fiyatlarının maliyetlerin altında kaldığını belirten Buğday, “Geçen senenin rakamlarıyla bu sene otellerde yüzde 100'e varan bir artış var, bu doğru. Ama maliyetlerimize bakarsak bazı kalemlerde yüzde 200-300 artış oldu. Özellikle enerji maliyetlerimiz yüzde 250-300, hatta daha fazla arttı. Personel giderlerimizde de yüzde 100'e yakın artış var. Dolayısıyla bizim yaptığımız yüzde 100’lük fiyat artışı aslında gider kalemlerini yine de kurtarmıyor ama biz elimizden gelen maksimum hizmeti en iyi şekilde vererek, sezonu da en güzel şekilde geçirerek güzel bir yıl olmasını ümit ediyoruz” diye konuştu.
“Çeşme’de geceleme sayıları yavaş yavaş düşüyor”
Çeşme’de tatil yapmanın geçmişe göre daha pahalı hale gelmesiyle tatil alışkanlıklarının da olumsuz etkilendiğine değinen Buğday, “Çeşme'nin ağırlıklı geceleme sayısı son yıllarda, özellikle son 4-5 senede 4-5 gece üzerine çıkmıştı. Ortalamalar 6, 7 hatta 10 geceleri bulmuştu. Şimdi yavaş yavaş o gece sayıları düşüyor. İnsanlar eskiden yılda bazen 3-4 defa tatil yapabiliyorlardı. Şu an o sayılar da belki 1-2'ye düşecek. Rakamlar geçmişe nazaran çok yükseldi. O sebeple muhakkak tatilciler de kısıntıya gidecekler” dedi.
“Artık daha düşük yerleri tercih etmeye başladık”
Tatilini Çeşme Alaçatı’da bir butik otelde geçiren Ahmet-Büşra Derbazlar çifti de bu yıl kısıtlamaya giden tatilciler arasında. İstanbul'dan dört günlüğüne Çeşme’ye geldiklerini söyleyen ilaç mümessili Ahmet Derbazlar, “Alaçatı'da bir butik otelde ‘sabah kahvaltı’ şeklinde kalıyoruz. Biz tatilimizi Aralık’ta aldık. Erken rezervasyondan faydalandık. O zaman fiyat daha uygun gelmişti şu an çok daha yüksek. Butik otellere en az bin 500 lira günlük para veriyorsunuz. Bu fiyata sadece kahvaltı dahil. Her şey dahil de olmuyor. 100-200 liraya gittiğimiz plajlar şu an 300-350 liradan kapı açıyor ve içeride harcama limiti de koyuyorlar. Zaten halk plajları kalmamış doğru düzgün. Alaçatı’da denize girmek şu an en az günlük bin lira. Yediğiniz içtiğinizle birlikte otopark ücretleri de var aynı zamanda. Onlar da en az 100 lira” dedi.
Geçmiş yıllarda da Çeşme’yi tatil için tercih ettiklerini söyleyen kimya mühendisi Büşra Derbazlar ise “Bir sene boyunca çalışıyoruz ve illaki insan bir rahatlamaya ihtiyaç duyuyor. Tatil de yapmayıp ölelim mi moduna giriyoruz. Ama artık daha düşük yerleri tercih etmeye başladık. Daha butik oteller, daha uygun, her şey dahil olmayan oteller seçiyoruz. Gerçekten kaliteyi düşürmek zorunda kalıyoruz. Biz iki üç gündür Alaçatı’da plaja gidiyoruz, dönünce ne yapacağız diye düşünüyoruz açıkçası. Bittik çünkü. Bunun yanında benzin parası da cabası” şeklinde konuştu. Otellerin maliyetler yüzünden fiyatlarını yükseltmesini anlayışla karşıladıklarını söyleyen Derbazlar çifti bazı kesimlerinse fırsatçılık yaptığına değindi.
“'Alaçatı uçtu, gitti’ diye bir durum yok”
Butik otellerde kalmak isteyenler tercihini Alaçatı’dan yana kullanıyor. Alaçatı Turizm Derneği Başkanı ve bölgedeki bir butik otelin müdürlüğünü yapan Nejat Çelikok yaz sezonuna rezervasyonlarda bekledikleri hızla girmediklerini ancak bayrama günler kala rezervasyonların hızlandığını kaydetti. VOA Türkçe’ye konuşan Çelikok, “Geçen sene rezervasyonlar daha erken başlamıştı. Bu sene son dakika rezervasyonlar daha fazla olacak gözüküyor. Bunun sebeplerini biz de araştırıyoruz. Ekonomik kriz mi, başka sebepler mi var ve ona göre turizmciler olarak biz de tedbirlerimizi alacağız. Bu sene Kurban Bayramı’nda da geçen seneyi yakalar mıyız, yakalamaz mıyız, onu göreceğiz ama şu anda son anlarda biraz hızlandı” dedi.
Bayramda fiyatların sezon genelinin üstüne çıkabildiğini söyleyen Çelikok, “Alaçatı'da ve Çeşme'de (gecelik) 1500 liraya da oda var, 5 bine de var, 8 bin liraya da oda var. Aldığınız hizmet ve kaliteyle doğru orantılı bir durum. Maliyetler arttı ama biz aynı oranda yansıtamıyoruz satışlara. Bir odanın maliyeti geçen sene 500-600 liraysa bu sene bin 500-bin 600 lira. Buna karşın fiyatlar makul, gazetelerde veya başka yerlerde bazen çıktığı gibi ‘Alaçatı uçtu, gitti’ diye bir durum yok” ifadelerini kullandı.
“Çeşme gittikçe dış pazara yönelmeli”
İç pazarda bu sene kaybedebilecekleri görüşünü paylaşan Çelikok çözümün pazarları çeşitlendirmek olduğu görüşünde: “Geçen seneki kadar yoğunluk ve geceleme sayısı olmayabilir. Dış pazardaysa bu sene Alaçatı ve Çeşme’de yabancı turistlerde artış var. Buraya karşı bir ilgi bayağı başladı. Şili'den Alaçatı'yı duyup kalkıp gelen turistimiz var. Asya'dan, Amerika'dan, Meksika'dan gelen var, Avrupa'dan gelen zaten var. Ruslar bu bölgede çok yoktu. Onlar da gelmeye başladı. Bence Alaçatı ve Çeşme gittikçe dış pazara yönelmeli. Çünkü tek pazar zor. Bir pazarda kriz çıktı mı, birkaç pazar olursa kurtarıyorsunuz. Antalya, Bodrum, Marmaris, Fethiye bu açıdan şanslılar. İç pazarda sıkıntı olsa dış pazar kurtarıyor.” Çelikok müdavim yerli müşterilerinin de otellerin ayakta kalmasında çok önemli katkısı olduğunu vurguladı.
“Şu anda gelenler daha az miktarlarda para bırakıyorlar. Çok şükür diyoruz”
Alaçatı’da pastane ve butik otel işletmeciliği yapan Eren Ölmezer de sezonun yerli turistler açısından durgun başladığını, bayramla sezonu açmayı beklediklerini söyledi. 23 odalı butik otelinin bayramda dolu olduğunu kaydeden Ölmezer, “Düşük sezona rağmen bayramda bir pik yapacağımızı düşünüyorum. Bayramın 9 gün olması çok iyi oldu bizim için. Ama maliyetler yükseldiği için fiyatlar da yükseldi. Gerçekten durumu olanlar gelebiliyor artık. Bunu bize şu 9 günlük bayram tatilinden sonraki süreç gösterecek. Herkes temkinli” dedi.
Ölmezer yerli turistlerin tatil yaparken harcamalarının da azaldığını sözlerine ekledi: “Şu anda gelenler daha az miktarlarda para bırakıyorlar. Çok şükür diyoruz sadece. Esnaflara sorduğunuz zaman hep aynı şeyi söylüyoruz. Artık eskisi kadar harcamıyor insanlar. Bugün benim sizin önünüze koyduğum tatlı, daha kaşığı atarken maliyeti yükseliyor. Bu durumdan dolayı müşteriler kendini kısıtlamaya gitti ve bu yüzden bazı şeyleri ertelediler.”