8 Mart Dünya Kadınlar Günü ikinci kez Corona Virüsü salgınının gölgesi altına kutlanacak. Dünya ekonomisini olumsuz etkileyen salgın, en çok ev ekonomisine katkı sunmak için çalışan kadınları etkiledi. Diyarbakır’da el emekleriyle para kazanmaya çalışan kadınların birçoğu ya işini ya gelirinin bir kısmını kaybetti.
Your browser doesn’t support HTML5
Diyarbakır’da 2016 yılında Gülten Arslan tarafından kurulan içli köfte imalathanesi kısa sürede hem kentten hem Türkiye’nin değişik illerinden sipariş almaya başladı. Aslan, 4 kadını daha yanına alarak işlerini büyüttü. Bu kadınlardan biri de Tülin Işık’tı.
Kadınların içli köfte üretimine ilgi günden güne artıyordu. İşlerini daha da büyütmenin planlarını yapan kadınların hayalleri, Corona virüsü salgını nedeniyle yarım kaldı. Dünya ekonomisini olumsuz etkileyen salgın, Diyarbakır’daki, özellikle el emekleriyle kazanan, kadınlara ağır darbe vurdu.
Salgından etkilenen yerler arasında Işık ve arkadaşlarının çalıştığı imalathane de var. İçli köfte yapıp satmanın anlamı Işık için çok fazlaydı. Üç çocuk annesi Işık, 4 yıldır burada çalışarak, çocuklarını okutuyor. VOA Türkçe’ye konuşan Işık, eşinin emekli olduğunu belirterek;”3 çocuk okutmak tek maaşla çok zor şimdiki şartlarda. O yüzden eğitim yönünde katkısı oluyor bana. Ben çocukların eğitimine katkıda bulunuyorum, çocukların eğitimini sadece ben karşılıyorum. Çocuklarımı buradan kazandığım gelirle okutuyorum diyebilirim” dedi.
Işık salgın nedeniyle, planlarını hayata geçiremediklerini söyledi. Işık, salgın sürecinde yaşadıklarını şu cümlelerle dile getirdi; “Büyük bir çoğunlukla işlerimiz azaldı. Genişletmeyi düşünüyorduk işimizi, daha iyi yerlere getirmeyi düşünürken pandemi bizi bayağı etkiledi, çalışamaz olduk. Çalışmadığımız günler oldu o dönemlerde. Müşteri kazanmamız gerekirken kaybettik. Daha geniş yerlere, daha uzaklara gönderecekken, her yer kapalı olunca veremez olduk. Yeni açılmakta olan yerlere verecektik, anlaşmalar bağlantılar sağlanacaktı, pandemiden dolayı olmadı.”
Salgından önce günde 2 bine yakın içli köfte üretilen imalathanede, şimdilerde 100 tane ancak üretiliyor. Bazı arkadaşlarının işi bırakmak zorunda kaldığını vurgulayan Işık, “Pandemi öncesinde haftada 4 bin 500, 5 bin köfte çıkarıyorduk, günde 2 bin tane köfte çıkardığımız oluyordu. Pandemi döneminde 100'e kadar düştü. Hiç olmadığı günler doldu. İşi bırakanlar oldu, iş olmayınca gittiler. Hem bizim hem işveren yönünden iş olmayınca bırakmak zorunda kaldılar” diye konuştu.
Kadınların imalathanesi küçük ama umutları büyük. Kadınlar salgının etkilerinin bir an önce biterek, işlerinin açılmasını dört gözle bekliyor.
Salgının etkilediği yerlerden biri de, Sur İlçesindeki bir kafe. Bodrumlu Zeynep İlgin tarafından işletilen kafeyi diğerlerinden ayıran bir özelliği vardı, o da mutfağı. İlgin, Ege'nin zeytinyağlı ve vejeteryan yemeklerini Diyarbakırlıların beğenisine sunmuş. Ancak o da diğer kadınlar gibi salgının ekonomiye verdiği zarardan nasibini almış.
Uzun süre kapalı kalan kafe, zararı en aza indirmek için mutfağında değişiklik yapmak zorunda kaldı. VOA Türkçe’ye konuşan İlgin, kafesini iki kez kapatmak zorunda kaldığını söyledi. İlgin, “Geçtiğimiz yıl Şubat ayında başladık, Mart’ta pandemi başladı, kapattık Haziran'a kadar. Uzun bir süreçte tam kendimizi toparladık dedik, Haziran ayında açtık. Tam müşterimizi oturttuk, menülerimizi hazırladık ikinci pandemi geldi. Pandemi ile birlikte insanların tercihleri değişti, yeme içme sektörü ile birlikte daha farklı alanlara kaydılar. Beni etkileyen tarafları şu oldu; yapmasam da olurdu, evden de, devam edebilirsin ya da daha da küçülmeyi beklemek. Erkek işletmeciler mesela çevresi farklı daha güzel işler yaptılar bizde maalesef öyle bir şey olmadı” diye konuştu.
İlgin, salgın sürecinin hasarlarını düzeltmeye çalıştığını ifade ederek, “Biz tamamen kapatmak zorunda kaldık, paket servis olarak hizmet verdik. Benimle birlikte çalışan arkadaşlar üçe kadar çalışıyordu. Gönül ister daha güzel şeyler yapalım ister istemez maaşları indirmek zorunda kaldık. Kirayı zaten beklettik, faturalar inanılmaz ağır geliyor, bunları döndürmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Kadınların yaşadığı genel sorunların yanı sıra, bir de salgının ekonomik etkileriyle boğuşmak zorunda kalan Diyarbakır’daki binlerce kadın bu yıl yine 8 Mart’ı buruk kutlayacak.