Bölgesel Sorunların Gölgesinde Türk-Amerikan İlişkileri

ABD’deki düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) “Türk Amerikan ilişkileri- İki NATO Müttefikinin Değişen Doğası” konulu bir panel düzenlendi.

Dış İlişkiler Konseyi’nden Henri Barkey, Senatör Keanne Shaheen’in Kıdemli Danışmanı ve Senato NATO Gözlem Grubu Başkanı Naz Durakoğlu ile Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Programı Kurucusu Gönül Tol, Türk-Amerikan ilişkilerinin bölgesel sorunlardan nasıl etkilendiğine ve Türkiye’nin komşusu Suriye’de yaşanan gelişmelerin iki ülke ilişkilerini nasıl şekillendirdiğini ele aldı.

Panelde, Ankara’nın Rusya’dan S-400 satın almasının ardından, Türkiye’nin NATO üyeliğinden çıkarılmasına yönelik yükselen seslere değinildi. Ortak görüş Türkiye’nin üye olarak kalmasının ülkenin çıkarına olduğu yönünde oldu.

Henri Barkey, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pragmatist olduğunu savunarak, NATO’nun Türkiye için kritik bir önemi olduğunu söyledi. Erdoğan’ın Türkiye’yi dünyanın en önemli aktörlerinden biri yapmak istediğine dikkat çeken Barkey, NATO üyesi olmayan bir Türkiye’nin zayıf olacağını, Erdoğan’ın da bunun farkında olduğunu söyledi. S-400 satın alınmasını bir kumar olarak değerlendiren Barkey, “ Ne kadar ileri gidebileceğini görmek istedi” yorumunu yaptı.

Naz Durakoğlu da, Türkiye’nin NATO üyeliğinin devam etmesinin, Ankara için bir avantaj olduğu görüşünü dile getirdi. Durakoğlu, birçok uluslararası ittifak içinde olan Türkiye’nin Kosova’da, Afganistan’da üstlendiği rolleri hatırlattı ve Türkiye’nin NATO çatısı altında attığı önemli adımların da görmezden gelinmemesi gerektiğinin altını çizdi. Durakoğlu, Erdoğan ve Trump’ın geçen Aralık ve 6 Ekim’deki telefon görüşmelerinin ardından Trump’ın ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesine yönelik önemli kararlar verdiğine vurgu yaparak, bu durumun Kongre üyelerinde soru işaretleri uyandırdığını dile getirdi.

Gönül Tol ise, Türkiye ile Rusya arasında Soçi’de yapılan son anlaşma ile Türkiye’nin istediklerinin sadece bir kısmını aldığını söyledi. Türkiye’nin talebinin 32 kilometre derinliğindeki güvenli bölge ve YPG güçlerinin geri çekilmesi olduğunu hatırlatan Tol, “ Bunlar Erdoğan’ın Putin’den istediği şeylerdi. Ancak Suriyeli mültecileri geri gönderebilmek için daha büyük bir alan da istiyordu ama onu alamadı” diye konuştu. Rusya’nın şu anda Suriye'nin kuzeydoğusunda Türk askeri varlığının korunmasını desteklediğini de belirten Tol, bu anlaşmayla, Türkiye’nin , Esat rejimini tekrar tanımaya bir adım daha yaklaştığını savundu.