Bu Köyde 7’den 70’e Tiyatro Var

Your browser doesn’t support HTML5

Yaş ortalamaları 50. Ama içlerinde 10 yaşında olan da var, 70’ini geçen de. Çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Büyük bir kısmı doğma büyüme Ulamışlı. Bazıları sonradan köye yerleşenler.

Hepsinin ortak noktası tiyatro sevgisi. İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Ulamış köyünün verimli topraklarına üç yıl önce ekilen tiyatro tohumu, bütün köye kök salmış. Birçoğu köyde tiyatro ekibi oluşturulmadan önce seyirci olarak bile girmediği bir dünyada, şimdi usta oyunculara taş çıkartıyor.

Tiyatronun yönetmeni Vedat Murat Güzel, bugünlere gelmenin kolay olmadığını söylüyor. VOA Türkçe’ye konuşan Güzel, tiyatronun ilk kuruluş dönemini şöyle anlatıyor: “Tunç Soyer, Seferihisar Belediye Başkanı iken Ulamış Köyü’nde sanat adına bir şeyler yapma fikrini gündeme getirdi. Ben de seyirlik köy oyunları oynayan bir tiyatro oluşturabileceğimizi söyledim. Ama bunu hayata dökmek düşündüğümüz kadar kolay olmadı. Çalışmalara dört beş kişi ancak geldi. Bunun üzerine köyde kurulan pazar tezgahlarını gezdik, ev ziyaretleri yaptık. ‘Oynamaya değil, izlemeye gelin’ dedik. Daha sonra izlemeye gelenler katılmak istedi. Derken sayımız otuza kadar ulaştı.”

Kızı ve torunuyla birlikte tiyatro ekibinde

Tiyatro çalışmalarını izlemeye gelip, ekibe katılanlardan biri de 70 yaşındaki Ayşe Duruk. Duruk, kızı ve torunuyla birlikte çalışmalara katılıyor. “Köyde tiyatro kursu başlayacak, sen de gel dediler. Seyretmek için geldim, kendimi tiyatronun içinde buldum. Çok sevdim tiyatroyu. Bırakmayı da düşünmüyorum. Ömrüm yettiğince, sağlığım elverdiğince devam” diyor.

Provalar ve çalışmalar kimi zaman köy meydanında, kimi zaman köy kahvesinde, kimi zaman da köydeki Kadın Emeği Binası’nda yapılıyor. Oyuncular bir yandan tarlada, bahçede tarımsal üretimlerini sürdürüyor, bir yandan da tiyatro çalışmalarına devam ediyor. Yönetmen Güzel, genelde sahne gerektirmeyen, müzikli oyunlar sergilediklerini söylüyor: “Bu çalışmayı öncelikle tiyatronun sert disiplinleriyle değil, oyuncuların yapabilirlikleri üzerinden inşa ettik. Önceliğimiz tiyatroyu sevdirmek, içselleştirmekti. Sonuçta kendi dekorunu, kostümünü yapan, birbirine destek olan, prova saatleri dışında da bir araya gelen bir grup oluştu.”

70’inden sonra sahneye çıktı

Doğma büyüme Ulamışlı olan, hayatını tarımla kazanan 75 yaşındaki Yüksel Çiftçi de tiyatronun büyüsüne kapılan bu grubun üyelerinden biri. Çiftçi, “Bu oyunda kaynana rolündeyim. Gelinleri pek sevmiyorum, sürekli oğlanlara şikayet ediyorum. Gerçek hayatta böyle kötü biri değilim. Ama sahnede kötü olmayı seviyorum” diye anlatıyor. Sahneye ilk çıktığında çok heyecanlandığını söyleyen Çiftçi, alkışlarla bu heyecanı aştığını belirtiyor.

Ulamışlı tiyatrocular şimdiye kadar Türkiye’nin birçok şehrinde sahneye çıktı. Bir Avrupa turnesi gerçekleştirdi. Bütün bu çalışmaların sonucunda köyde sanata ve tiyatroya bakış da değişti. Güzel bu değişimi şöyle anlatıyor: “İlk başta insanlar biraz tuhaf karşıladı belki. Farklı bir şeydi. Sahnemiz olmadığı için köyde kahvenin önünde oynamamız gerekiyordu. Oyuncularımızdan biri ‘biz eskiden kahvenin önünden geçmeye utanırdık. Şimdi kahvenin içinde oyun oynuyoruz’ dedi. İlk başta ‘ne yapıyorsunuz, nereye gidiyorsunuz’ diyen insanlar şimdi ‘bir dahaki oyun ne zaman?’, ‘benim torunum da gelsin’ demeye başladı.”

Tiyatroyla başlayan sanatsal üretim onunla sınırlı kalmamış. Tiyatro ekibinden Faruk Yıldırımer, Ulamış için bir şarklı besteledi. Bu şarkıya köyün yerlilerinden olan ve halen çiftçiliğe devam eden Akdeniz Üniversitesi Sinema Bölümü mezunu Berkay Taştan bir klip çekti. Klipte Ulamış Köy Tiyatrosunun oyuncuları oynadı. Taştan ayrıca köy tiyatrosunu anlatan bir kısa film çekti. Bu film birçok uluslararası festivalde gösterildi. Ulamışlı köylülerin tiyatroyla başlayan macerası, sanatın farklı dallarındaki üretimlerle beraber devam ediyor.