İngilizce isimlerinin baş harfleriyle BRICS olarak anılan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika, Dünya Bankası-IMF toplantıları çerçevesinde kendi aralarında da mini bir zirve yapma yolunu seçti. Bu mini zirvenin gündeminde ise BRICS ekonomileri değil, Avrupa krizi vardı. BRICS ülkelerinin krize son vermek için Avrupa’ya borç verip-vermemeyi tartışmaya başlaması, yeni ekonomik dengenin son işareti olarak değerlendiriliyor.
Avrupa bir yandan borç kriziyle, bir yandan da krizi çözmek için açıkladığı önlem paketlerinin kamuoyundaki olumsuz etkileriyle uğraşıyor.
Polonya’da yapılan AB maliye bakanları toplantısına Amerika Maliye Bakanı Timothy Geithner da katıldı: "Avrupa büyük bir yük altında ve Avrupa’nın sorunları bizi de etkiliyor. Avrupa’nın sorunları sadece bu kıtada değil, tüm dünyada güvensizlik oluşturuyor."
İşte bu noktada BRICS öne çıkıyor. Çin ve diğer gelişmekte olan ülkeler, 2008 mali krizini atlattı ve halen önemli ölçüde döviz rezervlerine sahip.
Çinli ekonomist Luo Xiaopeng Çin’in yardım etmeye hazır olduğunu söylüyor: "Aslında yardım etmek zorundalar, çünkü Çin’in ekonomisi büyük ölçüde ihracatına bağlı."
Avrupa Çin’in en büyük ikinci pazarı. Euro da Çin’in 3 trilyon Dolar değerindeki döviz rezervlerinin %30’unu oluşturuyor. Çin, Amerikan dolarına bağımlılığını azaltmak için rezervlerinin bir kısmını daha Euro’ya çevirmeyi planlıyor.
Carnegie Barış vakfı uzmanlarından Yukon Huang, “Eğer Yunanistan, İtalya, Portekiz veya İspanya yüzünden Euro bölgesi çökerse, bu küresel mali krize dönüşür ve tüm dünyayı etkiler,” diyor.
Ancak Yukon, Avrupa, krizi çözmek için gerçekçi bir plan ortaya koymazsa, Çin’in birliğe yardım etmesinin zor olacağı görüşünde.
Yukon, “Şu anda AB’de birlik yok. Bu yüzden de Çin’in riskin çok yüksek olduğu bir yere parasını akıtması beklenemez,” diyor.
Eğer Çin Avrupa’ya yardım ederse, bazı uzmanlara ve Çin resmi medyasına göre Pekin yönetimi bunu, “serbest piyasa ekonomisi” statüsü elde etmek için kullanabilir. Bu statü, Çin’de geçmişte istenmeyen bir durumdu.
Luo Xiaopeng, “Uzun yıllardır bize burun kıvıran Avrupa şimdi karşımızda diz çöküp, yardım istiyor. Çinli politikacıların bu durumdan duyduğu hazzı hiç kimse gözardı edemez,” diyor.