Amerika’nın Sesi Moskova muhabiri James Brooke, polisle çatışmaya girip öldürülen Tamerlan Tsarnaev’in Dağıstan'da bir yıl önce geçirdiği altı aylık dönemi inceledi
MAHAÇKALE, DAĞISTAN, RUSYA —
Tamerlan Tsarnaev Boston Maratonu saldırısından bir yıl önce annesinin ülkesi Dağıstan’a giderek 6 ay kaldı. Rusya’nın 83 bölgesinden biri olan Dağıstan, bunların arasında en yüksek siyasi ve dini şiddete sahne oluyor. Bölgeye giden Amerika’nın Sesi Moskova muhabiri James Brooke, Tsarnaev’in ayak izlerini takip etti.
Boston Maratonu saldırısının haberi, çoğunluğu Müslüman olan Hazar Denizi kıyısındaki Dağıstan’da da büyük yankı uyandırdı.
Geçen yıl iki zanlı kardeşin büyüğü olan Tamerlan Tsarnaev çocukluğunda bir sene geçirdiği Dağıstan’a dönmüş.
Tamerlan, zamanının büyük bölümünü, Mahaçkale’de babasının yanında geçirmiş.
Devam ettiği muhafazakar caminin imamı Hasan Mamodeviç Tamerlan’ı anımsamıyor. İmam, bölge halkının şeriat istediğini, ancak şiddette karşı olduğunu söylüyor: “Bu camide aşırı İslamcı yok, aşırı görüşlü kimse yok. Biz akıllı, okumuş Müslümanlar’ız.”
Cemaatten biri Tamerlan’ın Amerikan güvenlik güçleri tarafından komploya kurban edildiğini düşündüğünü söylüyor. Bu görüş, Tamerlan’ın annesi Zübeyde tarafından yayılmış.
Zübeyde daha sonra muhabirlere oğluna Dağıstan’da etki yapanın Adiller Birliği Başkanı ve kuzeni Mehmet Kartaşov olduğunu söyledi. Kızılyarlı grup şeriat yanlısı.
Amerika’nın Sesi iki saat kuzeye giderek, Adiller Birliği’nden Rasim İbadanov’la görüştü. İbadanov Tamerlan’ı mutlu ve esprili bir genç olarak hatırlıyor.
Rasim İbadanov: “Biz bunu yapanın Tamerlan Tsarnaev olduğunu duyunca tam anlamıyla şok yaşadık.”
İbadanov gruplarının ince bir çizgide ilerlediğini söylüyor. Şeriat istiyorlar, ancak şiddete karşılar.
İbadanov, “Evet biz şeriatla yönetilmek istiyoruz ancak istikrarı bozmak ya da hükümeti devirmek gibi radikal eylemleri desteklemiyoruz” diyor.
Kartaşov’la konuşmak mümkün olmadı. Avukatı, Kartaşov’un polisten dayak yedikten sonra hapishane hastanesinde olduğunu söyledi. Ibadanov ise polisin şiddet karşıtı bir adamı Tamerlan’ın akıl hocası olduğu iddialarıyla tutukladığını söylüyor: “Adını kötüye çıkararak, mantıksız bir radikal olduğuna ve Tamerlan’ı radikalleştirdiğine herkesi inandırmak istediklerini düşünüyoruz.”
Ancak radikallerin saldırıları ve terörle mücadele operasyonları Dağıstan’da her hafta yaşanıyor.
Mahaçkale’ye dönerken geçilen Çirkey’de geçen yıl Ağustos ayında bir intihar bombacısı 6 kişiyi öldürdü. Bunlardan biri de Dağıstan’ın en önde gelen Müslüman liderlerinden biriydi.
Yolun devamında Buynaksk’ta bir polis ve sivil, bir polis arabasında öldürülmüş. Bundan önce de güvenlik güçleri terörist olduğundan şüphelendikleri birinin evini havaya uçurmuş.
Zarema Bagavotdinova muhafazakar Müslümanlar’ın haklarını koruyan bir derneğin başkanı: “Evde patlayıcı madde bulduklarını ve bunları zararsız hale getiremedikleri için evle beraber havaya uçurduklarını söylediler.”
Uzmanlar Tamerlan’ın Dağıstan’a internetten öğrendiği radikal bir dünya görüşüyle gittiğini düşünüyor. Dağıstan’da da bazılarının dini ve siyasi kavgaları bombalarla çözdüğünü görünce etkilendiği sanılıyor.
Boston Maratonu saldırısının haberi, çoğunluğu Müslüman olan Hazar Denizi kıyısındaki Dağıstan’da da büyük yankı uyandırdı.
Geçen yıl iki zanlı kardeşin büyüğü olan Tamerlan Tsarnaev çocukluğunda bir sene geçirdiği Dağıstan’a dönmüş.
Tamerlan, zamanının büyük bölümünü, Mahaçkale’de babasının yanında geçirmiş.
Devam ettiği muhafazakar caminin imamı Hasan Mamodeviç Tamerlan’ı anımsamıyor. İmam, bölge halkının şeriat istediğini, ancak şiddette karşı olduğunu söylüyor: “Bu camide aşırı İslamcı yok, aşırı görüşlü kimse yok. Biz akıllı, okumuş Müslümanlar’ız.”
Cemaatten biri Tamerlan’ın Amerikan güvenlik güçleri tarafından komploya kurban edildiğini düşündüğünü söylüyor. Bu görüş, Tamerlan’ın annesi Zübeyde tarafından yayılmış.
Zübeyde daha sonra muhabirlere oğluna Dağıstan’da etki yapanın Adiller Birliği Başkanı ve kuzeni Mehmet Kartaşov olduğunu söyledi. Kızılyarlı grup şeriat yanlısı.
Amerika’nın Sesi iki saat kuzeye giderek, Adiller Birliği’nden Rasim İbadanov’la görüştü. İbadanov Tamerlan’ı mutlu ve esprili bir genç olarak hatırlıyor.
Rasim İbadanov: “Biz bunu yapanın Tamerlan Tsarnaev olduğunu duyunca tam anlamıyla şok yaşadık.”
İbadanov gruplarının ince bir çizgide ilerlediğini söylüyor. Şeriat istiyorlar, ancak şiddete karşılar.
İbadanov, “Evet biz şeriatla yönetilmek istiyoruz ancak istikrarı bozmak ya da hükümeti devirmek gibi radikal eylemleri desteklemiyoruz” diyor.
Kartaşov’la konuşmak mümkün olmadı. Avukatı, Kartaşov’un polisten dayak yedikten sonra hapishane hastanesinde olduğunu söyledi. Ibadanov ise polisin şiddet karşıtı bir adamı Tamerlan’ın akıl hocası olduğu iddialarıyla tutukladığını söylüyor: “Adını kötüye çıkararak, mantıksız bir radikal olduğuna ve Tamerlan’ı radikalleştirdiğine herkesi inandırmak istediklerini düşünüyoruz.”
Ancak radikallerin saldırıları ve terörle mücadele operasyonları Dağıstan’da her hafta yaşanıyor.
Mahaçkale’ye dönerken geçilen Çirkey’de geçen yıl Ağustos ayında bir intihar bombacısı 6 kişiyi öldürdü. Bunlardan biri de Dağıstan’ın en önde gelen Müslüman liderlerinden biriydi.
Yolun devamında Buynaksk’ta bir polis ve sivil, bir polis arabasında öldürülmüş. Bundan önce de güvenlik güçleri terörist olduğundan şüphelendikleri birinin evini havaya uçurmuş.
Zarema Bagavotdinova muhafazakar Müslümanlar’ın haklarını koruyan bir derneğin başkanı: “Evde patlayıcı madde bulduklarını ve bunları zararsız hale getiremedikleri için evle beraber havaya uçurduklarını söylediler.”
Uzmanlar Tamerlan’ın Dağıstan’a internetten öğrendiği radikal bir dünya görüşüyle gittiğini düşünüyor. Dağıstan’da da bazılarının dini ve siyasi kavgaları bombalarla çözdüğünü görünce etkilendiği sanılıyor.